"Moldova'da bulunan 13 Numaralı hapishane hücresinin duvarları arasından , demokratik değerlerin savunucusu olarak Başkan Donald Trump’a sesleniyorum. Sayın Başkan, bu kritik anda, bir süper gücün lideri olarak ahlaki ve siyasi desteğinizi talep ediyorum" diye başlayan mektubun devamında ise şu ifadeler yer aldı.
Gagauzya Başkanı Evghenia Guţul'dan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı H.E. Donald J. Trump'a Çağrı
Sayın Başkan,
Siz büyük bir milletin liderisiniz ve ben de küçük bir özerk bölgenin başkanıyım. Ancak ortak bir noktamız var: ikimiz de propaganda çabalarına ve yozlaşmış küreselci elitlerin baskısına rağmen halk tarafından seçildik. Size, Sayın Başkan, uydurma suçlamalarla hapse atıldığım Moldova'nın 13 No'lu Hapishanesi'nin parmaklıkları arkasından yazıyorum ve demokratik değerlerin savunucusu olarak size sesleniyorum.
Gagauzya'nın kurucu babaları ve Moldova'nın merkezi yetkilileri, 30 yıl önce halkımıza ve bölgemize kendi kendini yönetme hakkını ve eğitim, kültür ve din alanlarında karar alma özgürlüğünü garanti eden bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma, Gagauz Özerk Toprakları Birimi'nin Özel Hukuki Statüsüne Dair Kanun'da (1994) ve Moldova Anayasası'nda yapılan değişikliklerde yer aldı. Bu, kan dökülmesiyle değil, bir anlaşmayla elde edilen bir iç çatışma barışının başarılı bir çözümüydü. Ancak bugün, Moldova yetkilileri, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık'ın onayıyla, kutsal anlaşmalarımızı ihlal ettiler.
Bugün, Gagauzya, "yolsuzlukla mücadele" kisvesi altında siyasi muhalefeti ortadan kaldıran ve halkımızın haklarını ve özerkliğini çiğneyen Moldova yetkililerinden benzeri görülmemiş bir baskıyla karşı karşıya. Hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını yüksek sesle dile getiren Avrupa Birliği'nin, Kişinev'deki merkezi yetkililere siyasi baskı yapmaları için açık çek vererek, bu hukuka aykırı eylemleri örtük bir şekilde desteklemesi anlamlıdır.
Moldova'da, Rumen siyasi elitlerinin gerçek seçim galibi Călin Georgescu'yu haksız yere yarıştan çekmesiyle, tanıdık "Rumen senaryosunun" ortaya çıktığını görmek derinden rahatsız edici. Şimdi, aynı taktikler Gagauzya'ya karşı kullanılıyor: demokratik olarak seçilmiş bir liderin hukuka aykırı tutuklanması, halkın sindirilmesi, şantaj, terör, baskı ve muhalif seslere yönelik zulüm. Kişinev, dokunulmazlık ve bölgemizde olup bitenler üzerinde gerçek bir uluslararası denetimin olmaması nedeniyle cesaretlendiği için yasaya karşı bu kadar açık bir saygısızlıkla hareket ediyor.
Sayın Başkan, Gagauz halkı her zaman Amerikan özgürlük ve adalet ideallerine derin bir saygı duymuştur. Bugün, ahlaki ve siyasi destek için size yöneliyoruz. Liderliğiniz, bu durumun yeni bir iç çatışmaya dönüşmesini önlemeye ve Moldova yetkilileri tarafından başlatılan tırmanışa son vermeye yardımcı olabilir. Amerika Birleşik Devletleri'nin kararlı bir tutumunun, Kişinev'i çabalarından vazgeçmeye zorlayabileceğine inanıyoruz. Özerkliğimizin meşru temellerini baltalayın, siyasi amaçlı kovuşturmaları sonlandırın ve hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınanları serbest bırakın.
Moldova demokratik ilkelerinin açıkça ihlal edildiği bu kritik noktada, yönetiminizin sert bir tutum sergilemesi her zamankinden daha önemlidir. Uluslararası toplum harekete geçmezse, Kişinev bunu daha fazla baskı için bir izin olarak alacaktır. Bu krizin derinleşmesini önlemek ve Gagauz halkının özyönetim hakkını savunmak için tüm mevcut diplomatik yolları kullanmanızı rica ediyorum. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Ekselansları Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Ekselansları Erdoğan'a da yazdım, çünkü bu ülkeler tarihi olarak Gagauz halkının koruyucuları olmuşlardır. Uluslararası toplumun kenarda durup adaletsizliğin olmasına izin vermeyeceğini içtenlikle umuyorum.
Saygılarımla,