Hava Durumu

#Deva Partisi

Kapsül Haber Ajansı - Deva Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deva Partisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri Haber

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Zübeyde Sarı ile Ankara Saati Programı’na konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.  Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız Konuşmasına TÜİK Başkanı’na seslenerek başlayan Ekmen, “Aralık ayında 0 gözüken enflasyon, ocak ayında 5, şubat ayında ise 2.27 açıklandı. Çünkü emeklinin, memurun maaşına gelecek zam, aralık ayı sonu enflasyonuna göre belirlendiği için aralık ayı enflasyonunu çarpıttılar. Zaten yıpranmış kurumsal itibarlarını, iyice erittiler. Genel başkanımız Ali Babacan’la birlikte TÜİK Başkanı Sayın Erhan Çetinkaya’ya her gün sesleniyoruz: TÜİK sepetindeki kalemleri açıklayın. Hangi kalemleri hangi usuller ile hesaplıyorsunuz? Fiyatları nereden alıyorsunuz? Enflasyon sepetini nelerden oluşturuyorsunuz?” dedi. Emeklinin sepeti ile enflasyon sepeti örtüşmüyor Emeklinin durumuna değinen Ekmen, “TÜİK sepetinin içerisinde internet paketi de var, bir restorandaki yemek de var, cep telefonu da var. Fakat 14 bin 469 Türk Lirası alan emeklinin bu enflasyon sepetindeki sair ürünler ile ilgilenmesi söz konusu dahi değil. Emekli sadece evine götürebildiği ekmek, akşam saat 18 civarında pazardan alabildiği yarısı bozulmuş ürün ve toplu taşıma fiyatı ile ilgileniyor. Emekliler üstlerine kıyafet mi alabiliyor? Eşiyle, çocuğuyla, torunuyla dışarıda bir etkinliğe mi katılabiliyor? Keza asgari ücretli de aynı durumda. Açlık sınırı 23 bin 324 TL, asgari ücret ise 22 bin 104 TL. Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız. Türkiye’de kirası, 15 bin Türk Lirası’nın altında olan bir ev neredeyse yok. TÜİK; memurun, emeklinin, asgari ücretlinin hakkını yemekten vazgeçsin” diyerek TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 39,5 olarak açıklamasını eleştirdi. Ekonomi yönetimi tasarruf genelgesini takip edemiyor Ekonomik krizin çözümünü nerede gördüğüne yönelik soru alan Ekmen, “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın ekonomik kriz ile ilgili şu sözlerini hatırlatmak istiyorum: ‘Biz 6 ayda göstergeleri kontrole alır, enflasyonu ise 1 yılda inişe geçiririz’ diyor. DEVA Partisi olarak bunu hep belirtiyoruz. Ekonomi yönetiminde, şu an ne ihalelere ne israfa ve gösterişe ne de 5 uçak ile gidilen davetlere engel olunabiliyor. Tasarruf konusunda bildiğimiz ve ölçülebilir adımlar yok, sonuçlar da denetlenmiyor. 2020 ve 2023 yılları kapsamında yayınlanmış Tasarruf Tedbirleri hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılı soru önergesi veriyorum ancak yanıt alamıyorum. Ekonomi yönetiminde maalesef ki herhangi bir takip sistemi bulunmuyor” ifadeleriyle ekonomi alanında ciddi bir takipsizliğin bulunduğuna dikkat çekti. Konuşan herkesi susturmayı hedeflerseniz, Türkiye’de hukuk da ekonomi de düzelmez Ekmen, “Bu ülkede oyuncudan yapımcıya, müneccimden sokakta konuşan çiftçiye kadar insanları yargı eli ile baskı altına alır ve susturmayı hedeflerseniz kanun devleti veya hukuk devleti değil, otoriterlermiş bir ülke yönetimi ile devam ederseniz Türkiye’de ekonomiyi de hukuku da rayına koymak mümkün olmaz” diye konuştu.

Ekmen: Kayyım atamaları, şehirde yaşayan herkesin haklarını ihlal ediyor Haber

Ekmen: Kayyım atamaları, şehirde yaşayan herkesin haklarını ihlal ediyor

KAHA - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmasında kayyım atamalarının, seçme ve seçilme hakkı gibi en temel demokratik hakları gasp ettiğine değindi. Kayyım ataması, bir şehri topluca cezalandırmaktır Ekmen, “Van'a kayyım atanması vesilesiyle gündemimize bir kere daha dahil olan kayyım atamalarının; Türk demokrasi tarihinin en olumsuz, en kara lekelerinden biri olarak kayda geçtiği açıktır. Kayyım ataması, bir şehrin topluca cezalandırılmasıdır. İline kayyım atanan AK Partili milletvekili arkadaşlarımız da var, anlatacaklarımı kendi illeri açısından gözden geçirebilirler. 2019 yılında mazbataların iptali yoluyla da hak gasplarını yaşamıştık. Kayyım atanıp belediye meclisi devre dışı bırakıldığında sadece DEM Parti'nin değil, AK Parti'nin ve varsa başka partilerin meclis üyeleri de işlevsiz bırakılıyor. Gelen kayyımlar, o şehirde yönetici olmaya layık tek bir vatan evladı yokmuş gibi atamalarının birçoğunu il dışından yapıyor ve bu kısmen güvenlik bürokrasisinden oluyor. Sonra ne oluyor? Kayyımlar, ihalelerin neredeyse tamamına yakınını davetiye yoluyla şehir dışındaki müteahhitlere yaptırıyor ve bu ihaleler üzerinde inanılmaz bir sis bulutu bulunuyor” dedi. Kayyımlara adli soruşturma yapılmıyor Kayyımlara yönelik hiçbir adli soruşturmanın gerçekleşmediğine değinen Ekmen, “Hiçbir kayyımın idari ya da adli soruşturmaya konu olduğunu göremezsiniz. Sadece Mardin'de Pandora'nın kutusu bir açıldı; bugünkü parayla milyarlarca lira, o günkü parayla milyonlarca dolar karşılığında yolsuzluk yapıldığı adli olarak 200 soruşturma dosyasında kayıtlara geçti. Devam edelim, Belediye Başkanvekili dışarıdan gelmişti; yetmedi, belediye başkan yardımcıları ve birim amirlerini dışarıdan getirdiler, yetmedi, müteahhidi dışarıdan getirdiler, yetmedi, çivi ile demir lazım olsa onu da il dışından satın alıyorlar. Kayyım atanan ilde esnaf bile belediyeden dışlanıyor” ifadelerini kullandı. Kayyımlık eşittir keyfîlik Batman Belediyesine kayyım atandıktan sonra işlerine son verilen işçilerin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirmiş olduğu parti grubu ziyareti hakkında konuşan Ekmen, “Batman Belediyesinde hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 100’ün üzerinde işçinin işlerine son verilmiş durumda. Gerekçesiz işe son verme örneğinin de gösterdiği gibi, kayyımlık eşittir keyfîlik, kayyımlık eşittir kayıt dışılık. Eğer maksadınız vatandaşı sandıktan uzaklaştırmak ise, başarılı olduğunuzu söyleyebiliriz. Kayyım atanan Mardin, Batman, Van gibi illerimizde son yerel seçimde sandığa katılım oranı %67 seviyesinde kalmış, vatandaş demokrasiye ve en temel hakkı olan seçme hakkına âdeta küstürülmüştür” diyerek vatandaşın tepki olarak oy kullanma hakkından da vazgeçtiğine değindi. Legal siyaset yapanlar kriminalize ediliyor MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihli konuşmasına değinen Ekmen, “Son olarak, dağdaki eli silahlıların siyaset yapmasının ve Meclis zemininde konuşmasının teşvik edildiği bir dönemde, siyaset yapmayı tercih edenlerin kriminalize ve terörize edilmesinin hangi akla ve mantığa uygun olduğunu AK Parti'li seçmenimizin, vatandaşımızın vicdanının takdirine bırakıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

DEVA Partili Ekmen: Bayram ikramiyesinin en az 14 bin 850 lira olması gerekiyor! Haber

DEVA Partili Ekmen: Bayram ikramiyesinin en az 14 bin 850 lira olması gerekiyor!

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Genel Kurulda söz alarak emeklilerin bayram ikramiyesi konusunu gündeme taşıdı.2018 yılından bu yana asgari ücret, en düşük emekli maaşı ve vergi oranlarındaki güncellemelerin baz alınarak bayram ikramiyesinin artırılması gerektiğini vurgulayan Ekmen, ”Ramazan; bütün milletimizin evinde tatlı bir telaş, tatlı bir koşuşturma demek. Emeklilerimiz ve asgari ücretlilerimiz Ramazan'a yaklaşırken fitre ve zekât almaya muhtaç durumda” diyerek konuşmasına başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, yaklaşan Ramazan ayı dolayısıyla, emeklilere yapılacak bayram ikramiyesi ödemesine ve emeklilerin bu konuda beklentilerine dikkat çekti. Bir vatandaş, 180 liraya iki öğün yemekle karnını doyuramaz  Ekmen, ”Bu yıl biliyorsunuz Diyanet, fitre için 180 liralık miktarı ilan etti. Bu bir kişinin iki öğün için karnını doyurmak için gerekli olan minimum rakam.  Fitre miktarının 2018 yılında 19 lira iken bu yıl 180 lira olarak açıklanması, aslında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı artışlara kıyasla daha vicdanlı bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Bu artışa rağmen bir vatandaşın 180 liraya 2 öğün yemekle karnını doyurabileceğini söylemek mümkün değil. 180 lirayı bile baz alsak 4 kişilik bir ailenin sadece yeme içme için aylık 21.600 liraya ihtiyacı var demektir. En düşük emekli ücretin 15 bin liranın altında olduğu, asgari ücretin 22 bin lira olduğu dikkate alındığında Diyanet’in fitre miktarıyla dahi 4 kişilik bir aile sadece karnını doyuramamaktadır. Diğer bütün ihtiyaçlarını, kira ödemesini, sair giderlerini bir kenara koyuyoruz” ifadelerini kullandı. Tüm emeklilerin eşit ikramiye alması hakkaniyete uygun değil Bayram ikramiyesinin tüm emeklilere eşit ödenmesini de eleştiren Ekmen, “Bu Ramazan'a yaklaşırken emeklilerimiz ödenecek bayram ikramiyesini de merakla bekliyor. Bayram ikramiyesi ilk olarak 2018 yılında 1.000 lira olarak ilan edilmişti. Bu yıl yeni bir güncelleme olmaz ise 3.000 lira ödeme yapılacak gözüküyor. Aslında güncellemeden önce 2 temel sorunu var hatırlatmamız gereken. Birincisi, bütün emeklilere bayram ikramiyesi eşit ödeniyor. Yani bugün itibariyle 14.500 lira maaş alan ile 120.000 lira emekli maaşı alan kişi aynı ikramiyeden faydalanıyor. Bu hakkaniyete uygun değil. Gerekirse bayram ikramiyesinin belirli bir limitin üstünde maaş alanlara hiç ödememek suretiyle de olsa en az emekli maaşı alanlar başta olmak üzere kademeli olarak ödenmesi gerekiyor. İkincisi, yine biliyorsunuz 2022 Sayılı Yasadan faydalanan 65 yaş üstü emeklilerimiz bu ikramiyeden faydalanmıyor. Oysa onlar için de mümkünse tam miktar değilse de belirli bir oranda bir ödeme yapılması şüphesiz o mahzun gönülleri sevindirecektir ve belki de o gün için torunlarına bir yemek ikram etme fırsatı bulabileceklerdir” dedi. Emekli, asgari ücretli fitre ve zekat almaya muhtaç hale düşmüştür  Yıllar içerisinde bayram ikramiyesinin artış oranına değinen Ekmen, “Peki 2018 yılında verilen 1.000 lirayı baz aldığımızda birçok parite ile karşılaştırabiliriz bunu. 2018'den bugüne kadar asgari ücret veya en düşük emekli ücretindeki artışlarla karşılaştırabiliriz. 2018 yılında en düşük emekli maaşı 939, asgari ücret 1.603 Türk Lirası’ydı. Yani emeklinin aldığı bayram ikramiyesi, maaşının üzerindeydi. Gerçek enflasyonla, TÜİK enflasyonuyla karşılaştırabiliriz. Veyahut da devletin kendi alacaklarına aslan kesilip, kendi ödemelerini sessizlikle geçiştirmesi gibi Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yeniden değerleme oranlarıyla karşılaştırabiliriz. Maliye güncellemelerini baz alırsak, 3.000 liralık ödemenin en az 14.850 lira olması gerekiyor. İktidardan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten ve Çalışma Bakanlığı’ndan talebimiz şudur: Emekli, asgari ücretli fitre ve zekât almaya muhtaç hale düşmüştür. Bu bayramlar vesilesiyle hiç olmazsa 2018'de olduğu gibi Kurban Bayramı’na bir kurban kesebilecek şekilde, hiç olmazsa Ramazan ayında sahurlarını ve iftarlarını kendisine yakışır bir şekilde yapabilmesi için bu bayram ikramiyelerinin güncellenmesi gerekir. Hiçbir şeyi dikkate almıyorsanız Diyanet’in ilan ettiği fitre miktarındaki artış oranı kadar bayram ikramiyesinin hiç olmazsa artışını yapınız” diyerek sözlerini noktaladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.