Hava Durumu

#Egi̇ad

Kapsül Haber Ajansı - Egi̇ad haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Egi̇ad haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EGİAD,  genç iş insanlarını küresel oyunculuğa hazırlıyor Haber

EGİAD, genç iş insanlarını küresel oyunculuğa hazırlıyor

28 yıllık birleşme, ortaklık ve devralma deneyimine sahip olan; Türkiye'nin önde gelen yatırım bankacılarından Nafiz Kerim Kotan'ın konuşmacı olarak yer aldığı "M&A'de Yabancı Yatırımcıların Beklentileri: Gerçekler, Yanılgılar ve Fırsatlar" başlıklı seminer, EGİAD Dernek Merkezi'nde iş dünyasından temsilciler ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye'de Koç, Sabancı, Doğan, İbrahim Çeçen, Şişecam, İnci, Oyak, Nurol, Eczacıbaşı, Ciner, Zorlu, Demirören, Limak, Yıldız, Çalık, Akfen ve Türk Telekom gibi büyük holdinglere; yurt dışı şirket satın almaları, ortaklıklar, birleşmeler, halka arzlar ve borç finansmanı alanlarında stratejik danışmanlık hizmeti sunan Kotan, aynı zamanda KKR, Bridgepoint, Bain, CVC, Advent, Lukoil, Air Liquide, GlaxoSmithKline ve Royal Group of UAE gibi dünya çapında tanınan finansal ve stratejik yatırımcılara da Türkiye'deki şirket devralmaları ve ortaklık süreçlerinde rehberlik etti. Seminerde, Türkiye'de M&A ve doğrudan yabancı yatırımların 2025-2026 dönemi görünümü, ABD'deki ekonomik politikaların etkileri ve olası küresel dalgalanmalara dair öngörülerini paylaştı. M&A Süreçleri Türk Şirketleri İçin Küresel Rekabet Gücünü Artıran Katalizörlerdir EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı'nın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, Dünya'da ve Türkiye'deki son gelişmeler ışığında yabancı yatırımcıların bakış açısını ortaya koyma imkânı sundu. EGİAD Başkanı Özhelvacı, M&A süreçlerinin Türk şirketleri için küresel pazarda büyüme ve rekabet avantajı kazanma noktasında nasıl önemli fırsatlar sunduğuna değinerek, "Firmalar için büyüme, rekabet gücünü artırma ve uluslararası pazarlara açılma açısından stratejik fırsatlar sunan birleşmeler, ortaklıklar ve devralmalar; yani M&A, yalnızca finansal büyüklük değil, aynı zamanda kültürel ve vizyoner bir dönüşüm başlatır. Bu süreçler, şirketlerin sadece büyümelerini değil, aynı zamanda doğru strateji ve vizyonla güçlenmelerini sağlar" dedi. Türkiye'yi Alternatif Bir Üretim Merkezi Yapmak için Dünyadaki Değişen Dengelere Göre Doğru Konumlanmalıyız Türkiye'nin stratejik coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu ile M&A dünyasında büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Özhelvacı, şunları ekledi: "Evet, fırsatlar büyük; pazar geniş; lojistik avantajlarımız tartışılmaz. Ancak, her fırsat beraberinde bir sorumluluk getiriyor. Yatırımcılar ülkemize umutla bakarken, öngörülebilirlik, hukuk sistemi ve döviz riski gibi unsurlar, karar süreçlerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Ekonomik dalgalanmalar, regülasyon belirsizlikleri ve finansmana erişim sorunları elbette süreci zorlaştırabiliyor. Yine de özellikle teknoloji, enerji ve lojistik sektörlerinde halen bir hareketlilik söz konusu. Ve yatırımcılar artık sadece "büyüklüğe" değil, sürdürülebilirliğe, şeffaflığa, doğru kurumsal altyapıya bakıyor. İşte bu kriterleri karşılayan Türk şirketleri için, uluslararası sermaye hâlâ ulaşılabilir bir hedef. Dünyada dengeler değişiyor. ABD'nin başlattığı ticaret savaşları, küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirdi. Firmalar, üretim ve ihracat üslerini çeşitlendirmek istiyor. Bu tabloda Türkiye, alternatif bir üretim merkezi, stratejik bir partner olarak öne çıkıyor. Ancak bu fırsatı değerlendirebilmek için doğru konumlanmalı, uluslararası standartlara uygun hareket etmeli ve etkin bir iletişim dili kurmalıyız." diye ekledi. Sadece Sayılar Değil, Kurumsal Yapı ve Vizyon da Önemli Vurgusu M&A süreçlerinin yalnızca finansal rakamlarla ölçülmediğini de belirten Özhelvacı, kurumsal yapı, yönetim kalitesi, vizyoner liderlik ve kültürel uyum gibi unsurların yatırım kararlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğuna dikkat çekerek: "Yanlış bir algı da şu şekildedir. Yatırımcı sadece rakamlara bakar algısı. Gerçek şu ki; kurumsal yapı ve liderlik gibi unsurlar, yatırımcı kararlarını en az finansal veriler kadar etkiler." dedi. Özhelvacı, genç iş insanlarının M&A süreçlerine katılımının, sadece finansal değil, aynı zamanda yönetsel ve vizyoner gelişim için fırsatlar sunduğunu vurgulayarak, "Bu süreçler, kurumsallaşma yolculuklarını hızlandırarak, işlerimizi uluslararası boyuta taşıyabilir. Ayrıca, yatırımcıların ve potansiyel ortakların beklentilerini anlama becerisi, bir girişimci için paha biçilemez bir avantajdır." dedi. EGİAD'ın Uluslararasılaşma Hedefi EGİAD'ın 18. Yönetim Dönemi'ndeki temel hedeflerinden birinin firmaların dış pazarlara açılması ve ihracatlarının artırılması olduğunu belirten Özhelvacı, şunları söyledi: "Biz biliyoruz ki, üyelerimiz büyürse, Türkiye büyür. Türkiye büyürse, gençlerimize daha fazla umut, daha fazla istihdam, daha parlak bir gelecek sunabiliriz. EGİAD olarak bu gelişmelerde üyelerimiz için bir vizyon açmak en büyük dileğimizdir." Özhelvacı, seminerin amacının genç iş insanlarını küresel vizyona sahip, stratejik düşünen ve fark yaratan liderler olarak yetiştirmek olduğunu belirterek, şunları ifade etti: "M&A süreçlerini odağımıza almamızın sebebi, genç iş insanlarını küresel fırsatları değerlendirebilecek bir bakış açısıyla yetiştirmektir. Bu seminerle, bilgi birikimini artırmayı ve yol gösterici rehberlik sağlamayı amaçlıyoruz. EGİAD'ın 18. Yönetim Dönemi'nde, genç iş insanlarının küresel pazarda daha güçlü bir şekilde varlık göstermeleri için gereken stratejik adımların atılması, büyük bir öncelik taşımaktadır. Bu tür etkinliklerle, üyelerimiz vizyonlarını genişletmeye ve uluslararası fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye teşvik ediyoruz." Yabancı Yatırımcının Beklentisi, Ülkenin Makroekonomik Öngörülebilirliği M&A dünyasının önde gelen isimlerinden Nafiz Kerim Kotan ise, seminerde paylaştığı öngörülerle katılımcılara önemli bir perspektif sundu. 30 yıl boyunca 70 şirketin el değiştirmesine danışmanlık yaparak Türkiye'ye 18 milyar dolar yabancı yatırımın gelmesine aracılık eden Nafiz Kerim Kotan, ekonomik öngörülümün önemine dikkat çekerek, "Son on yıldır Türkiye'de olumsuz anlamda yaşanmayan hiçbirşey kalmadı. Dolayısıyla son dönemde yaşananların, şirket satın alma anlamında yabancıların Türkiye'ye mevcut ilgisini azaltmayacağını düşünüyorum. Çünkü zaten yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelirken en az 20 yıllık bir plan çerçevesinde düşünüyor. Hukuk devleti kriterleri açısından Türkiye'den çok daha kötü durumdaki Rusya, senede 160 milyar dolar yabancı sermaye çekiyor. Çünkü yabancı yatırımcının asıl baktığı husus, ülkenin makroekonomik öngörülebilirliği. Dolayısıyla biz Türkiye olarak risk primimizi mümkün olan en düşük seviyede tutmalıyız. Rezerv seviyesindeki ani değişimler, makroekonomik öngörülebilirliği olumsuz etkiliyor. Türkiye Mehmet Şimşek'ten beri dünyaya olumlu bir tablo çiziyor. İhracatçı kur politikasından zarar görse de makroekonomik görünümde bir iyileşme var. Ancak yatırımcı, bu makroekonomik iyileşmede bir tutarlılık, sürdürülebilirlik ve güvenilirlik görmek istiyor. Türkiye ben yeni bir sayfa açıyorum diyor, ama yabancı yatırımcı 'Ben eski defterleri hatırlıyorum, sen önce onları temizle' diyor. İyileşen görünüme rağmen yabancı yatırımcının hemen gelmemesinin belli başlı sebepleri var. Birincisi jeopolitik risk algısı; bizim avantaj gibi gördüğümüz jeopolitik avantajlar, yabancı yatırımcı tarafından risk olarak algılanabiliyor. İkincisi, güven zamanlaması; yapısal dönüşüm mesajlarının piyasa tarafından hemen değerlenmesini bekliyoruz, ama yabancı yatırımcının bir hafızası var ve son beş yılı hatırlıyor. Üçüncüsü ise istikrarlı politikaya olan inanç beklentisi" dedi. Seminer sonunda ise, EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi kapsamında Nafiz Kerim Kotan adına bağışlanan sakız fidanı sertifikası kendisine sunuldu.

EGİAD ve EİB iş birliğiyle ihracata destek Haber

EGİAD ve EİB iş birliğiyle ihracata destek

Toplantıya EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı ve EİB ile EGİAD üyelerinden oluşan iş dünyası temsilcileri katılım sağladı. Toplantının en önemli çıktısı, EGİAD ve EİB arasında imzalanan Ticaret Köprüsü Protokolü oldu. Bu protokol sayesinde, EGİAD üyeleri yabancı heyetlerle bir araya getirilerek uluslararası ticarette etkin roller almaları sağlanacak ve yeni pazarlar oluşturulacak. Ayrıca bu iş birliği, genç girişimcilerin ihracat yaparken karşılaşabilecekleri engelleri aşmalarına destek olacak. Protokol kapsamında, EGİAD ve EİB üyelerine yönelik sektörel analizler, pazarlama stratejileri ve uluslararası iş geliştirme konularında eğitimler düzenlenerek genç iş insanlarının yurtdışı pazarlara açılımı desteklenecek. EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı: “İhracat, Rekabet Gücünü Artırır” Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, ihracatın önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “İhracat yapan firmalar, yeni pazarlara erişim sağlayarak sürekli gelişmekte ve rekabet gücünü artırmaktadır. Daha fazla ihracat, daha fazla döviz girdisi ve ekonomik istikrar anlamına gelir. EGİAD olarak, üyelerimizin uluslararası ticarette daha etkin rol almalarını sağlamak için yurt içi ve yurt dışında doğru bağlantıları kurmalarına destek oluyoruz. Bugün imzalayacağımız protokol ile bu hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz.” Ege Bölgesi’nin ihracattaki rolünün güçlenmesi için genç iş insanlarının daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirten Özhelvacı, “Genç iş insanlarımız için altını çizmek istediğim bir diğer husus, İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin ihracatçı kimliğine sahip çıkmamızdır. Şehrimiz ve bölgemiz, yüzlerce yıldır ihracatçı kimliğiyle öne çıkmaktadır. İhracat ile ilgili en önemli verilerden birisi olan ihracatın ithalatı karşılama oranına baktığımızda şehrimiz İzmir, yıllardır bu konuda artı veren, dolayısı ile üreten ve hatta tükettiğinden fazla üreten, dolayısı ile üretken ve ihracatçı bir şehirdir. Bunun sağlanmasında elbette İzmir iş dünyasının emeği büyüktür. Biz de genç iş insanları olarak, büyüklerimizden bize miras kalan şehrimizin bu önemli niteliğini korumalı ve bunun için gerekli adımları atmalıyız. Gençlerimizin ticaret dünyasında daha güçlü hale gelmesi için EİB ile başlattığımız bu iş birliği büyük önem taşıyor. EGİAD olarak girişimcilerimizin ihtiyaç duyduğu her alanda yanlarında olacağız.” dedi. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi: “Gençler, İhracatın Geleceğini Şekillendirecek” EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise konuşmasında EGİAD ile başlatılan bu iş birliğini çok önemsediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Bugün imzalayacağımız protokol, genç ihracatçılarımızın uluslararası pazarlarda daha güçlü hale gelmesini sağlamak ve onlara yeni fırsatlar sunmak için hayata geçiriliyor. EGİAD ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği ile Genç İhracatçılar Konseyimizin çalışmalarına da yeni bir ivme kazandıracağız. Gençlerimiz güçlerini birleştirecek. Dünyadaki tüm ülkeler ihracata dayalı büyüme modeli ortaya koyuyor. 2030-2050 döneminde Türkiye hızla yaşlanan bir nüfus yapısına sahip olacak. Ekonomik gücümüzü artırmadan bu sürece girersek, ciddi zorluklarla karşılaşabiliriz. Son yıllarda büyümeyi asıl destekleyen unsur ihracat olmuştu ve bu durum ekonomimiz açısından oldukça olumluydu. Çünkü en sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin üretim ve ihracatla gerçekleştiğine inanıyoruz. 2024’ün son çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısının beklenenden daha sınırlı kaldığını gözlemliyoruz. Bu durum, küresel talepteki dalgalanmalara ve rekabet gücümüzdeki bazı zorluklara işaret etmekte. Sanayicilerimiz yatırım konusunda oldukça istekli olsalar da dış talepteki daralma ve rekabetçilikteki sıkıntılar ihracatımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu gelişmeleri doğru analiz etmek önemlidir. 2024 yılı, rekabetçiliğimizi etkileyen bir yıl olmakla birlikte, Devletimizin destekleyici politikaları ve sanayicilerimizin güçlü çabaları ile bu zorlukların üstesinden gelinebileceğine inanıyoruz. Eğer bu engelleri aşabilirsek, önümüzdeki dönemde ihracat yine büyümenin itici gücü olmaya devam edecektir. Biz bu iş birliği ile Genç girişimcilerimizin küresel pazarlara açılmasını hızlandıracak, yenilikçi ve sürdürülebilir ihracat stratejileri geliştirmelerine destek olacağız. Bugünkü iş birliği, sadece bugünün değil, geleceğin ihracat vizyonunu da şekillendirecek. Gençlerin dinamizmi ve yenilikçi bakış açısı, ihracatın sürdürülebilir büyümesinde kritik bir rol oynayacak. Ege Bölgesinin 44 milyar dolar ihracatını 60 milyar dolara gençler taşıyacak, sürdürülebilirliği ve dijital dönüşümü gençler sağlayacak. Şu anki ekonomik ortamda ihracatçılarımızın karşılaştığı zorlukları biliyor ve onlarla birlikte bu süreci yönetiyoruz. İhracatçılarımızın devlet yardımları başta olmak her türlü süreçlerine büyük bir özveriyle destek veriyoruz. Genç iş insanlarımızın yenilikçi bakış açısı, ihracatın sürdürülebilir büyümesinde kritik bir rol oynayacak. 2030-2050 döneminde Türkiye’nin ekonomik olarak güçlenmesi için üretim ve ihracata dayalı bir model benimsemeliyiz.” Ticaret Köprüsü Protokolü ile Küresel Pazarlara Açılım Toplantının en önemli çıktısı, EGİAD ve EİB arasında imzalanan Ticaret Köprüsü Protokolü oldu. Bu protokol ile EGİAD üyeleri, uluslararası ticaret sahnesinde daha etkin roller üstlenerek yabancı heyetlerle doğrudan temas kurma fırsatı elde edecek. Böylece yeni pazarlara açılmaları teşvik edilirken, küresel ticaret ağlarının güçlendirilmesi hedefleniyor. İş birliği kapsamında, genç girişimcilerin ihracat süreçlerinde karşılaşabilecekleri finansal, lojistik ve bürokratik engellerin aşılmasına yönelik rehberlik hizmetleri sunulacak. Ayrıca, EGİAD ve EİB üyelerine özel olarak hazırlanmış sektörel analizler, pazarlama stratejileri ve uluslararası iş geliştirme alanlarında eğitim programları düzenlenecek. Bu eğitimler, katılımcılara küresel ticaret dinamiklerine uyum sağlama ve rekabet avantajı kazanma konularında önemli katkılar sunacak. Ticaret Köprüsü Protokolü, sadece mevcut ticari bağları güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni iş birlikleri ve yatırım fırsatlarının önünü açarak Ege Bölgesi’nin uluslararası ticaretteki konumunu daha da ileriye taşımayı amaçlıyor. Protokol Neler İçeriyor? a)Genç iş insanlarının ihracat süreçlerine entegrasyonunu sağlamak üzere ortak çalışmalar yürütmek, b)İhracat yapmayı hedefleyen genç iş insanları için bilgilendirme etkinlikleri ve eğitim programları düzenlemek, c)Genç iş insanlarının uluslararası iş ağları ile ilişkilerini güçlendirmek ve yurtdışı iş bağlantılarını artırmak, d)Genç iş insanlarının inovasyon ve teknoloji odaklı ihracat stratejilerini teşvik etmek. e)Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde bulunan Genç İhracatçılar Konseyi (GİK) ile ortak faaliyetler yapmak. f)Deneyimli ihracatçılar ile genç girişimcileri bir araya getiren mentörlük programları oluşturmak. g)Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen fon, hibe ve teşvik programlarına ortak başvurular yapmak. h)Uluslararası projeler kapsamında bölgesel kalkınma, sürdürülebilirlik, inovasyon ve girişimcilik ekosistemine yönelik projeler geliştirmek. Yeşil Mutabakat ve Devlet Teşvikleri Ele Alındı Toplantıda, EİB yetkilileri tarafından Yeşil Mutabakata Uyum Projesi (Responsible Desteği) ve diğer ihracata yönelik devlet teşvikleri hakkında detaylı bilgilendirmeler yapıldı. İhracatçılar için karbon ayak izini azaltmaya yönelik atılması gereken adımlar, sürdürülebilir üretim süreçleri ve uluslararası ticarette çevresel standartlara uyum gibi konular da ele alındı. İş dünyasının temsilcileri, devlet teşviklerinden nasıl yararlanabilecekleri konusunda yetkililere sorular yöneltti ve uygulamalar hakkında detaylı bilgi aldı. Genç İş İnsanları İçin Yol Gösterici Bir Etkinlik Toplantıya katılan EGİAD üyeleri ve genç girişimciler, ihracatın Türkiye ekonomisi için ne kadar önemli olduğuna dair değerli bilgiler edindiklerini belirtirken, özellikle devlet teşvikleri ve Yeşil Mutabakat gibi konuların kendileri için yol gösterici olduğunu ifade ettiler. Toplantı, EGİAD ve EİB iş birliğiyle yürütülen projelerin tanıtımı ve gelecek planlarının paylaşılması ile sona erdi. Katılımcılar, etkinliğin ihracatçılar için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, benzer organizasyonların iş dünyası için yol gösterici olduğunu kaydettiler.

İş insanlarının riskleri iyi anlaması ve geleceğe yönelik doğru adımlar atması gerekiyor Haber

İş insanlarının riskleri iyi anlaması ve geleceğe yönelik doğru adımlar atması gerekiyor

KAHA - Ege Genç İş İnsanları Derneği EGİAD, Türkiye’nin öncü yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ & Co’nun bilgilendirme ve değerlendirmelerde bulunduğu “Ekonomik Beklentiler ve Aktif-Pasif Yönetiminde Kilit Noktalar” başlıklı toplantıya ev sahipliği yaptı. Genç iş insanlarının yoğun ilgisiyle düzenlenen ve güncel ekonomik gelişmelerin değerlendirildiği etkinlikte, DAHA Kurumsal Satış & Hazine Çözümleri Direktörü Özlem Çelen ve Ünlü Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tolga Kudaloğlu, katılımcılara finansal planlama, risk yönetimi ve piyasa dinamiklerine ilişkin önemli bilgiler sundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, derneğin önümüzdeki dönemdeki çalışma prensipleri ve vizyonuna dair bilgiler paylaştı. EGİAD olarak, yeni dönemde üyelerin gelişimini ve toplumsal etkiyi temel alan bir yaklaşımla faaliyet göstereceklerini, üyelerin her bir ticari başarının ardında “EGİAD Sayesinde” ifadesini duymak, toplumsal olarak ise üçüz dönüşüm çerçevesinde etki yapmak hedefiyle hareket ettiklerini vurguladı. Özhelvacı, “Yaratıcı Yıkım” olarak adlandırılan sürecin hızlandığını, ekonomilerde ve iş dünyasında, eski ve verimsiz sistemlerin, iş modellerinin, teknolojilerin veya mesleklerin yerini hızla daha yenilikçi ve verimli olanların alacağını söyleyerek, bu sürece hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. Konferansın ana teması olan ekonomik belirsizlikler ve şirketlerin finansal yönetim stratejileri konusunda açıklamalarda bulunan Özhelvacı, dünyadaki belirsizlikleri tanımlamak için yeni kavramların ortaya çıktığını ifade etti. Geleneksel VUCA (Değişkenlik, Belirsizlik, Karmaşıklık, Muğlaklık) kavramının yanı sıra, yeni dönemde BANI (Kırılgan, Kaygılı, Doğrusal Olmayan, Anlaşılmaz) terimlerinin de kullanılmaya başlandığını belirtti. İş insanlarının mevcut ekonomik gelişmeler içinde riskleri iyi anlaması ve geleceğe yönelik doğru adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, küresel sistemde artan jeopolitik belirsizlikler, ABD’de yeni yönetimin göreve gelmesiyle gündeme gelebilecek ticaret savaşları ve dijital dönüşüm rekabetinin dünya ölçeğindeki ekonomik gelişmeleri belirleyen hususlar olduğunu vurguladı. Özhelvacı, 2025 yılına yönelik ekonomik beklentileri de değerlendirerek, ülkemizde dezenflasyon sürecinin 2025 yılında hızlanarak artması için enflasyonla mücadelede daha etkin yöntemlere ihtiyaç olduğunun görüldüğünü belirtti. Sıkı para politikasının, mali politikalar ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini ifade ederek “Küresel rekabette geri kalmamak için ekonomik istikrar, öngörülebilir ve yatırım dostu politikaların kritik öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.” dedi. Teknolojik dönüşümün çok daha fazla önem kazandığını da belirten Özhelvacı, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyerek yapay zekâ ve yeni teknolojilerin üretim süreçlerine entegre edilmesi gerektiğini vurguladı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, önümüzdeki ekonomik sürecin iş insanları için zorlukları ve fırsatları bir arada barındırdığını belirterek, EGİAD olarak bu süreçte üyelerinin yanında olacaklarını vurgulayarak, “EGİAD olarak, böyle bir belirsizlik ortamında, gelecek için daha az endişe duymak, geleceğin kazananları arasında yer alabilmek için dayanışma içinde olmanın, işletmelerimizin geleceğiyle ilgili kararlarda veriye ve bilgiye dayalı hareket etmenin çok önemli olduğuna inanıyoruz.” şeklinde konuştu. Özhelvacı toplantıda, yeşil ve dijital dönüşümün yanı sıra bir “toplumsal dönüşüm” süreci, dolayısı ile bir üçüz dönüşüm gerçekleştirmenin de önemli olduğu belirtilerek, bilim, inovasyon ve beceri odaklı bir eğitim sisteminin oluşturulmasının, ülkedeki ekonomik rekabet gücünü artıracak en kritik unsurlardan biri olduğu ifade etti. Toplantının devamında Ünlü & Co yetkilileri, mevcut ekonomik koşullar altında şirketlerin aktif ve pasif yönetimi konusunda dikkat etmeleri gereken noktaları ele aldı. DAHA Kurumsal Satış & Hazine Çözümleri Direktörü Özlem Çelen ve Ünlü Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tolga Kudaloğlu, katılımcılara finansal planlama, risk yönetimi ve piyasa dinamiklerine ilişkin önemli bilgiler sundu.

EGİAD’dan küresel ekonomi ve siyaset semineri Haber

EGİAD’dan küresel ekonomi ve siyaset semineri

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), iş dünyasının önde gelen isimlerini Uluslararası Siyasetin Uzman isimlerinden Doç Dr. Sinem Ünaldılar ile biraraya getirerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminin küresel ekonomi ve uluslararası ilişkiler üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere önemli bir seminer düzenledi. Trump’ın ikinci döneminde, ABD'nin izlediği politikaların küresel düzende nasıl yankı bulacağı ve Türkiye ile ilişkilerde hangi dinamiklerin devreye gireceğinin tartışıldığı toplantı iş dünyasından büyük ilgi gördü. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı’nın açılış konuşması yaptığı seminerde, Ünaldılar ABD’nin Çıkarlarını Odağına Alan Dış Politika, Küresel Ekonomide Korumacılık, Yükselen Güçlerle Artan Rekabet ve Yeni Ekonomik Bloklar, Transatlantik Ruhtaki Yıpranma, Ortadoğu, Suriye’deki Gelişmeler ve Türkiye başlıklarında önemli değerlendirmeler de bulundu. Dayanışma ve Bilgi Paylaşımı Toplantı EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacının açılış konuşmasıyla başladı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhelvacı, EGİAD olarak böyle bir belirsizlik ortamında dayanışmanın önemine dikkat çekerek, "Böyle bir dönemde bilgiyi paylaşmak, iş dünyası olarak birlikte hareket etmek kritik önem taşıyor. EGİAD olarak, önümüzdeki dönemi daha dirençli ve bilinçli bir şekilde atlatmak için çeşitli bilgilendirme etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz" dedi. Dünya Ticaret ve Ekonomi Yeni Bir Belirsizlik Döneminde Kaan Özhelvacı, konuşmasında iş dünyasının önündeki ekonomik zorluklara dikkat çekerek, çalkantılı bir küresel dönemden geçildiğini vurguladı. VUCA (Değişkenlik, Belirsizlik, Karmaşıklık, Muğlaklık) döneminin ötesine geçildiğini belirten Özhelvacı, artık büyük çalkantılar ve belirsizliklerin damgasını vurduğu BANI (Kırılgan, Kaygılı, Doğrusal Olmayan, Anlaşılmaz) bir ekonomik ve siyasi ortamın içinde olunduğuna dikkat çekti. Trump’ın ikinci dönemine dair değerlendirmelerde bulunan Özhelvacı, "Özellikle Trump’ın yeni ticaret politikaları, küresel ticaret dengelerini ve uluslararası ilişkileri yeniden şekillendiriyor. Gümrük tarifelerinin artırılması, yeni ticaret savaşlarının habercisi olarak görülürken, çok sayıda ülkeyi etkileyebilecek bir ekonomik dönemin içine giriyoruz. İçinde yaşadığımız günlerin ekonomik ve siyasal açısından başlıca gündemlerini, ikinici kez seçilen ABD Başkanı Trump’ın politikalarının belirlediğini görüyoruz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta içinde Trump, seçim dönemindeki söylemlerinde de bahsettiği gümrük tarifelerinin yükseltilmesi konusunu zaman kaybetmeden hayata geçirdi. Tüm otoriteler bu durumu yeni bir “Küresel Ticaret Savaşları” dönemi olarak nitelendiriyor. Çok açık görülüyor ki ticaret açısından bir savaş dönemine giriyoruz. Uluslararası siyasi ilişkilerin de oldukça gerilim içinde olduğu bu dönemde, bunların üzerine Trump’ın politikalarının oluşturacağı yeni belirsizlikler ve çalkantılar ekleniyor. Trump'ın uygulamaya koyduğu ve koymayı planladığı politikaların, genel olarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Özellikle, Çin, Meksika ve Kanada'dan yapılan ithalatlara uygulanan son gümrük tarifelerinin ABD'nin ekonomik çıktısını azaltacağı ve iş kayıplarına yol açacağı belirtiliyor. Bu tarifelerin AB ülkelerine dahi uygulanabileceği Trump’ın söylemleri arasında. Trump’ın bu uygulamalarının, tüketici fiyatlarını artırarak enflasyona yol açabileceği belirtilmekte. Ayrıca, Trump’ın başlattığı yeni küresel ticaret savaşlarının, tedarik zincirlerinde aksamalara neden olabileceği ve bu durumun da fiyat artışlarına ve ekonomik belirsizliğe katkıda bulunabileceği görülmekte. Diğer ülkelerin de misilleme tarifeler uygulaması ve bu durumun da küresel ticarette genel bir gerilemeye yol açabileceği söylenebilir.” dedi. Trump’ın uluslararası ilişkilerde de dikkat çekici politikalar uyguladığına dikkat çeken EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, “NATO'ya yönelik yeni talepler, Ukrayna Savaşı'nı Rusya lehine olacak şekilde sonlandırma girişimi, Grönland'ı Danimarka’dan Satın Alma Talebi, Panama Kanalı'nı geri alma tehdidi, Meksika uyuşturucu kartellerine karşı askeri operasyonlar başta olmak üzere, hepsi kısa vadede ABD'nin çıkarlarını korumayı hedeflese de, uzun vadede müttefiklerle ilişkilerin zedelenmesine, küresel istikrarsızlıklara yol açabilecek görünüyor.” dedi. Teknoloji Oligarklığının Güçlenmesi Diğer yandan, Trump’un ikinci döneminde Elon Musk gibi, dünyanın en zengin insanlarının da arasında yer aldığı büyük teknoloji girişimcilerinden destek almasının tartışmalara sebep olduğunu hatırlatan Özhelvacı, “Bu durum “teknoloji oligarklığının güçlenmesi” olarak ifade ediliyor, otoriter rejimlerin güçlenmesi, liberal demokrasiye olan güvenin azalması, alternatif güç merkezlerinin yükselmesi, ülkeler arası dijital egemenlik yarışının büyümesi gibi sonuçları olması bekleniyor.” diye konuştu. Korumacı Ekonomi ve Yeni Ekonomik Bloklar Konuk konuşmacı Doç. Dr. Sinem Ünaldılar ise ABD’nin uluslararası politikadaki yeni dönemini detaylı bir şekilde ele aldı. Trump'ın ikinci döneminde korumacılık politikalarının sertleşeceğini belirten Ünaldılar, Meksika, Kanada ve Çin'e getirilen ek gümrük tarifelerinin Kore, Tayvan ve Vietnam gibi ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletileceğini vurguladı. BRICS, Şangay İşbirliği Örgütü ve ASEAN gibi yapıların giderek güçlenmesiyle birlikte, Trump'ın ABD dolarını rezerv para birimi olarak kullanmayan ülkelere yaptırım uygulayabileceği ifade eden Ünaldılar, "ABD dolarsız ticaret yapan BRICS ülkelerine %100 vergi getirme tehdidi, küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirebilir. Bloklar arası rekabet artacak. Bu uygulamalar sadece ticaret dengesizlikleri yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda yeni ekonomik bloklaşmalara da neden olacak." dedi. Trump’ın ABD çıkarlarını merkeze koyan politikasının, ABD'nin çıkarlarını önceliklendiren bir yaklaşımının, çeşitli ülkeler için ekonomik sarsıntılar yaratabileceğine dikkat çekti. NATO Gerilimleri Trump'ın, Avrupalı NATO üyelerinden daha fazla savunma harcaması yapmalarını isteyeceğini vurgulayan Ünaldılar, bu baskıların NATO içinde yeni gerilimlere neden olabileceğini belirtti. BRICS ülkeleri ve Asya-Pasifik bölgesi ile gerginliğin artmasının muhtemel olduğunu vurgulayan Ünaldılar, ABD ve AB ilişkilerinin de baskı altında olacağını belirtti. "Özellikle ABD-AB ilişkilerinde NATO ve savunma harcamaları konusunda yeni gerilimler yaşanabilir. Trump, Avrupalı müttefiklerden daha fazla katkı bekleyecek, ancak bu sürecin AB içinde de çatışmalara neden olması olası." diye ekledi. Ortadoğu ve Türkiye ile İlişkiler Trump’ın ikinci döneminin Türkiye ile olan ilişkileri nasıl etkileyeceğine de değinen Ünaldılar, ABD-Türkiye ilişkilerinin Trump döneminde Biden'a göre daha olumlu seyredeceğini ifade ederek, "Ancak PYD/YPG konusu ve ABD'nin bölgedeki askerî varlığı, ilişkilerin belirleyicisi olacak." dedi. Ayrıca, Trump’ın Ukrayna savaşını bitirme planlarının da AB ve NATO müttefikleri ile yeni çatışmalara yol açabileceğine dikkat çeken Ünaldılar, "ABD’nin Ukrayna savaşında barışı zorlayıp zorlamayacağı ve bunu ne şekilde yapacağı, uluslararası siyasetteki en büyük belirsizliklerden biri olacak." ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.