Hava Durumu

#Egiad

Kapsül Haber Ajansı - Egiad haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Egiad haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar Haber

EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar

Dijital çağın hızla gelişen dinamikleri, iş dünyasında ezberleri bozarak, köklü dönüşümlere yol açmakta.  Yapay zekâ, büyük veri, otomasyon, blockchain, nesnelerin interneti (IoT), artırılmış ve sanal gerçeklik (AR/VR), 3D yazıcılar ve robot teknolojileri gibi yenilikçi uygulamalar, şirketler için benzersiz fırsatlar sunarken; bu dönüşüme ayak uyduramayanlar için de ciddi riskleri barındırmakta.  Ege Genç İş İnsanları Derneği - EGİAD, dijitalleşmenin hızla evrildiği günümüz iş dünyasında, üyelerinin bu dönüşüme hazır hale gelmeleri adına gerçekleştirdiği etkinliklerle hem yerel hem ulusal ölçekte örnek bir model ortaya koymaya devam etmekte. EGİAD, dijital dönüşümde farkındalık yaratmak ve kurum kültürünün bu süreçteki belirleyici rolüne dikkat çekmek amacıyla, “Zamanı Yakala Sohbetleri: Dijital Dönüşümde Kurum Kültürünün Önemi” başlıklı etkinliği düzenledi. Türkiye’nin teknoloji firmaları tarafından kurulan ilk dijital dönüşüm kulübü RunDigital iş birliğiyle gerçekleşen etkinlik, 21 Nisan 2025 Pazartesi günü EGİAD Dernek Merkezi’nde büyük bir ilgiyle karşılandı. FigoPara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar ile Genwise Kurucu Ortağı Tuğrul Ağırbaş’ın konuşmacı olarak yer aldığı, moderasyonunu ise RunDigital Yönetim Kurulu Üyesi, Ekmob Kurucu Ortağı ve CEO’su Sunay Şener’in üstlendiği etkinlikte, dijital dönüşüm süreçlerinde kurum kültürünün rolü tüm yönleriyle ele alındı. Kurum Kültürü Olmadan Teknolojik Yatırım Yeterli Değil EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, etkinliğin açılış konuşmasında dijitalleşmenin yalnızca teknik altyapılarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda kurumların kültürel yapılarını, liderlik anlayışlarını ve iş yapış biçimlerini kökten değiştirdiğini vurguladı. “Yapay zekâ, büyük veri, otomasyon, blockchain, nesnelerin interneti, artırılmış/sanal gerçeklik, 3D yazıcılar ve robotik sistemler gibi yenilikçi teknolojiler iş dünyasında köklü değişimlere yol açıyor. Ancak bu teknolojileri kurum içinde sürdürülebilir ve anlamlı kılacak olan şey, güçlü bir kurum kültürüdür” diyen Özhelvacı, dijital dönüşümün yalnızca yazılım ve donanım yatırımı olmadığının altını çizdi. Bu dönüşümün bin zihniyet devrimi olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, “Asıl mesele, bu teknolojiyi içselleştirebilecek, sürdürülebilir kılabilecek bir kurum kültürü inşa etmektir. Bu bir teknoloji yatırımı değil, bir zihniyet devrimidir.” dedi. Dijital Dönüşüm: Küresel Rekabetin Belirleyicisi Dijital dönüşümün günümüzde yalnızca şirketlerin rekabet gücünü artıran bir unsur olmaktan çıkıp, ülkelerin küresel pozisyonlarını belirleyen bir stratejik kaldıraca dönüştüğüne dikkat çeken Özhelvacı, “ABD ile Çin arasındaki teknoloji yarışı artık sadece ekonomik değil, dijital üstünlük mücadelesidir. Dijital liderlik yalnızca üretmekle değil; teknolojinin kültürünü, standartlarını ve ekosistemini de şekillendirmekle mümkündür. Bu anlamda biz genç iş insanları olarak sadece firmalarımızı değil, ülkemizi de dijital rekabetin merkezine taşıyacak vizyona sahip olmalıyız.” şeklinde konuştu. EGİAD, Bir Liderlik Okulu EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı ayrıca, EGİAD’ı bir “Liderlik Okulu” olarak konumlandırdıklarını ve dernek üyelerine yalnızca mesleki değil, aynı zamanda kişisel ve vizyoner gelişim alanları sunduklarını da vurgulayarak, “EGİAD olarak üyelerimizin; verinin, bilginin, teknolojinin ve dijital dönüşümün gücünü kavrayan, inovasyon odaklı düşünen, stratejik liderler olarak yetişmelerini hedefliyoruz. Gelecekte onlardan ‘Bu liderliği EGİAD sayesinde kazandım’ cümlesini duymak, bizim için en büyük gurur olacaktır” dedi. İlham Veren Deneyimler Paylaşıldı Etkinliğin konuşmacıları Koray Bahar ve Tuğrul Ağırbaş, kendi şirketlerinde dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları zorlukları ve geliştirdikleri çözüm stratejilerini katılımcılarla paylaştı. Bahar, finansal teknolojiler alanında dijitalleşmenin müşteri beklentilerini nasıl yeniden şekillendirdiğini aktarırken; Ağırbaş ise kurum içi dönüşümün sadece teknoloji yatırımı değil, insan kaynağına yapılan uzun vadeli bir yatırım olduğuna dikkat çekti. Moderatör Sunay Şener ise dijital projelerde başarıya ulaşmak için kurumların vizyon, liderlik ve iş birliği kültürünü nasıl yeniden tasarlaması gerektiğini etkileyici örneklerle aktardı. Etkinlik sonunda EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, katkıları için konuşmacılara teşekkür ederek, EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi kapsamında kendileri adına bağışlanan sakız fidanı sertifikasını takdim etti. Dijitalleşme odağındaki bu tarz seminerlerin EGİAD çatısı altında artarak devam edeceğini belirtti.

İzmir ve Ege Bölgesi’nin ilk Melek Yatırımcılık Zirvesi’ne Yoğun İlgi Haber

İzmir ve Ege Bölgesi’nin ilk Melek Yatırımcılık Zirvesi’ne Yoğun İlgi

İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde, TOBB İzmir İl Genç Girişimciler Kurulu ve EGİAD Melekleri koordinasyonunda gerçekleşen “Melek Yatırımcılık Zirvesi”, İzmir Ticaret Odası’nda girişimcilik ve iş dünyasının yoğun ilgisiyle düzenlendi. Melek yatırımcılık; yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi, erken aşama girişimlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve girişimcilik ekosisteminin büyümesi açısından kritik bir rol üstlenmekte. Yeni iş modellerinin ve teknolojilerin gelişimine katkı sağlayan bu yatırım modeli, Türkiye’de yatırımcılık kültürünün gelişmesinde de önemli bir yere sahip. Bu kapsamda gerçekleştirilen Melek Yatırımcılık Zirvesi, yatırımcılara deneyimlerini paylaşma fırsatı sunarken, melek yatırımcılığa ilgi duyan iş insanlarının bilgi edinmesini sağlamış oldu. Ekosistemin önde gelen isimlerini, yatırımcı adaylarını, ilham verici paneller, bilgi dolu konuşmalar ve yeni iş birliklerine zemin hazırlayan oturumlarla bir araya getiren etkinlik, kentin girişimcilik ve yatırımlar konusundaki bilinirliğinin arttırılmasına da büyük katkı sağladı. İzmir’in girişimcilik ve inovasyon kenti olma yolunda güçlü adımlar atıldığını gösteren zirvenin açılış konuşmalarını, sırasıyla EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı & Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Işınsu Kestelli, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı & Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener yaptı. Melek Yatırımcılık ve Ekosistem Bilgilendirme sunumlarının da yapıldığı organizasyonda, Melek Yatırımcılık alanında EGİAD Melekleri Genel Koordinatörü Melisa İtmeç, Yatırımcılık Ekosistemi ve Rapor Sunumu’nda StartupCentrum Kurucu Ortağı Sami Harputlu yer aldı. Bireysel Katılım Sermayesi Yatırımcı Lisansı ve Destekler başlığında EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz Moderatörlüğünde, Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Gönül Öztürk ayrıntılı bir değerlendirmede bulundu. Melek Yatırımcılık Deneyim Aktarımı Paneli ise, TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cem Elmasoğlu’nun moderatörlüğünde, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Özüm İlter Demirci, EGİAD Melekleri 17. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Filip Minasyan, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Zerrin Ülken deneyimlerini paylaştı. Girişimci Sunumları – Pitching Session kısmında ise, Skymod - Oltan Dere - Skymod AI Kurucu Ortağı, Max Potential - Hamdi Uğur & Gökhan Tasdivar - Max Potential Kurucu Ortakları konuşma gerçekleştirdiler. Keynote Konuşmacısı ise Hande Enes – Bireysel Teknoloji Yatırımcısı oldu. EGİAD Melekleri’nden 10 Yılda 5 Milyon $ Yatırım Özhelvacı, bu yıl 10. Yılını kutlayan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın 2024 yılında Türkiye’de “Yılın En Aktif Yatırım Ağlarından biri olarak ödül aldığını hatırlatarak şunları söyledi: “EGİAD Melekleri 10 Yılda 5 Milyon $ Yatırım gerçekleştirerek çok önemli bir girişimcilik misyonunu üstlendi. Melek yatırımcılık; yalnızca finansal bir katkıdan ibaret olmayan, aynı zamanda bilgi, tecrübe ve güçlü iş ağlarının erken aşamadaki girişimlerle buluşmasını sağlayan benzersiz bir destek modelidir. Genellikle girişimcilik yolunun başında olan ancak yüksek potansiyel taşıyan girişimlere yapılan bu yatırımlar, deneyimli iş insanlarının vizyonuyla birleştiğinde gerçek anlamda dönüşüm yaratır. Mevzuatımızda “bireysel katılım yatırımcısı” olarak tanımlanan melek yatırımcılar, girişimcilik ekosistemimizin başlıca itici güçlerindendir.” Melek yatırımcılığın bölgesel kalkınma açısından kritik bir rol oynadığını vurgulayan Özhelvacı, “Girişimcilik sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmamalı; Anadolu’nun dört bir yanındaki fikirler, doğru destekle güçlü işletmelere dönüşebilir. Böylece hem istihdam artar hem de ekonomik dengesizlikler azalır” ifadelerini kullandı. Özhelvacı: Melek Yatırımcılar Girişimlerin Önünü Açıyor Melek yatırımcılığın önemine değinen EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Yeni kurulan şirketlerin en büyük ihtiyacı, çoğu zaman bir ‘ilk inanan’dır. Melek yatırımcılar, aynı zamanda risk alabilme cesaretiyle devreye girerek girişimlerin önünü açar. Büyük inovasyonlar artık dev Ar-Ge merkezlerinden çok, genç girişimcilerin hayal gücünden doğuyor. Melek yatırımcılar bu noktada, yenilikçi fikirleri gerçeğe dönüştüren birer köprü işlevi görüyor. Ar-Ge ve inovasyonun finansmanında da melek yatırımcılık, katalizör etkisi yaratıyor ayrıca bölgesel kalkınma açısından da kritik bir rol oynuyor. Melek yatırım ağımız EGİAD Melekleri gibi melek yatırım ağları ise, bu sürecin organizatörleri” diye konuştu. Risk alabilen, vizyon koyabilen ve genç girişimcilerin yanında durabilen iş insanlarının sadece kendi şirketlerini değil, aynı zamanda geleceği de şekillendirdiğini belirten Özhelvacı, “EGİAD olarak, üyelerimizin melek yatırımcılık ekosisteminde yer almasını; liderliğin bir adım ötesine geçerek ilham verici birer dönüşüm aktörü olmalarını arzu ediyoruz. Geleceğimiz olan gençlerimizi daha iyi anlayabilmek ve özellikle iş dünyasında kuşaklar arasındaki iletişimi koruyabilmek için melek yatırımcılık mükemmel bir fırsat” dedi. Kestelli: Tarımda Melek Yatırımcılar Devreye Girmeli Geleneksel tarım yöntemlerinde ve akıllı tarım uygulamalarında her yeni gün bir inovasyonla, gelişen teknolojiye bağlı çözümlerle karşılaştıklarını belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise “Bu değişim ve dönüşüm beraberinde finansman ihtiyacını da getiriyor. Bu noktada, tarım ve gıda girişimlerine destek sağlayan melek yatırımcıların daha çok devreye girmesi gerekiyor. İTB olarak projelendirip hayata geçirdiğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nin bu alanda çok önemli görevler üstleneceğine inanıyoruz. İTTM’de çeşitli fon ve kaynak sağlayıcılarla girişimcilerin bir araya geleceği etkinlikler düzenleyeceğiz. Kitlesel fonlama, iş melekleri, katılım şirketleri, risk sermayedarları gibi finans kaynaklarıyla farklı aşamadaki girişim ve işletmelerin kaynak ihtiyacını sağlamak için farklı organizasyonlar gerçekleştireceğiz. Ayrıca, sadece tarım, gıda ve agritech sektörlerine özel bir melek yatırımcı ağı oluşturmak da gündeme almayı planladığımız konular arasında yer alacak” dedi. Tarım, Melek Yatırımcılar için Eşsiz bir Vaha Kestelli, “Birleşmiş Milletler tarafından yapılan araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyarı aşacağını ve artan nüfus ile yükselen gelir seviyesine bağlı olarak gıdaya olan talebin yüzde 50 ila 60 oranına ulaşacağını öngörüyor. İklim krizinin etkilerini, azalan tarım alanlarını, hızla tükenen su kaynaklarını ve yaşlanan tarım nüfusunu göz önüne aldığımızda bu talebe nasıl cevap verebileceğiz sorusu ile yüz yüze kalıyoruz. Bu sorunun cevabı yeni teknolojilerin kullanımında, yeni fikirlerde ve bu fikirlerin hayata geçirilmesini hızlandıracak sermayede gizli. Yani tarım, melek yatırımcılar için eşsiz bir vaha özelliğini taşıyor.” dedi Ege Bölgesi’ndeki Toplam 65 Startup Yatırımının 51’i İzmir’den Türkiye’nin küresel girişim ekosisteminde bir büyüme varsa bunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin payının büyük olduğunu vurgulayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “2007 yılında Kadın Girişimciler ve 2008 yılında Genç Girişimciler Kurulu oluşumları ile Türkiye genelinde ciddi bir ekosistem yaratmış, kadın ve genç girişimcilerin adeta çözüm ortağı olmuştur. TOBB Genç Girişimciler Kurulu’nun İzmir ayağının yürütücü Odası olarak, girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmaktan da ayrıca çok mutluyuz. İzmir'de kurduğumuz sinerjinin özellikle finansman ayağını güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü, bugünün bilinen büyük markaları, facebook, uber, twitter, instagram, airbnb, erken aşamalarda yatırım desteği alarak değerlerini katlamıştır” dedi. Gençlerimizi girişimciliğe yönlendirmeyi, teknoloji avantajını kullanarak geleceklerini inşa etmelerini, hayallerini gerçekleştirirken, ülke ekonomisine de katkı sunmalarını sağlamayı amaçladıklarını belirten Yorgancılar, “İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, iş birliğimizin en güzel örneği. Henüz 3 yaşında olmasına rağmen; global networklar ile buluşturulan girişimcilerimiz, İZQ’nun network gücüyle 2 milyon dolar tohum yatırımı aldı. Bu rakamın 20 milyar dolara çıkacağına inanıyorum. 1,6 milyar nüfus, 26 trilyon dolar GSYİH ve 22,5 trilyon dolar ticaret hacmindeki bir pazarda daha çok yolumuz var. İzmir; 10 üniversite, 6 teknopark, 17 OSB, 103 Ar-Ge merkezi, 26 tasarım merkezi, nitelikli ve genç nüfusu ile girişimcilik ve inovasyon kenti olmaya en büyük aday. Ege Bölgesi’ndeki toplam 65 start-up yatırımının 51’i İzmir’e ait. İzmir’in Türkiye içindeki payı ise yüzde 9’lara yakın. 2024 yılında küresel startup ekosisteminde; yatırımlar tutar olarak yüzde 4,5 artış gösterirken, Türkiye’de adet olarak yüzde 62, tutar olarak yüzde 30’a yakın bir artışla 1,41 milyar dolara ulaştı. Yine aynı çalışma ile açıklanan, Türkiye özelinde, en az 1 kadın kurucu ortağı olan girişim oranının yüzde 32,2’ye yükselmesi, kadın girişimcilerin sistemde giderek güçlendiğini göstermektedir. Bu konuda, özellikle TÜBİTAK fonlarına teşekkür etmemiz gerekiyor” dedi. Avrupa startup ekosistem sıralamasında İstanbul ile 16. sıradayız. Tüm gayretimiz, gerekli potansiyele sahip İzmir’in de bu Avrupa listesinde yer bulması, Akdeniz Çanağı denilen Mısır’dan Fransa’ya uzanan bölgede söz sahibi olmasıdır” dedi. Mentorluk İzmir’in Genlerinde Var İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener düzenlenen zirvede şu konuşmayı yaptı: “Bugün gençlerimiz; daha duyarlı, daha teknoloji ve etki odaklı düşünüyor. Yalnızca bir ürün satmak değil, bir problemi çözmek istiyor. Özellikle yapay zekâ ve sürdürülebilirlik alanlarında da üretilen girişim fikirlerinin sayısı çoğalıyor. Bu noktada, yatırımcılarımızın sorumluluğunun bir kat daha arttığını görüyoruz. Gençlerimizi İzmir’de tutmak, onların hayallerini burada büyütmelerini ve gerçekleştirmelerini sağlamak adına onlarla daha çok bir araya gelmeli, fikirlerini dinlemeli ve birlikte hareket etmeliyiz. Bugün, ne yazık ki, melek yatırımcılık alanında olmamız gereken konumda olduğumuzu söyleyemiyoruz. Ülkemiz genelinde melek yatırımcı lisanslarında 772’sinin İstanbul, 107’sinin Ankara, 57’nin ise kentimizde olduğunu görüyoruz. Halbuki İzmir; köklü ticaret kültürü ve aile şirketi yapısıyla melek yatırımcılığı dayanışma modeline oldukça uygun bir şehir. Aile şirketlerimiz yalnızca mal ve hizmet üretmiyor; aynı zamanda bilgi, deneyim ve değer aktarımı yapıyor. Mentorluk, İzmir’in genlerinde var. Biz bu kültürü yeniden tanımlamamız değil, yeniden harekete geçirmemiz gerektiğine inanıyoruz.” Takım Ruhu İle Hareket Etmeyi Sürdüreceğiz Gençlerin yatırım yapmaktan ve girişimcilikten çekinmemeleri gerektiğinin altını çizen Özgener, “Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve EGİAD, ayrıca İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESİAD ve Ege İhracatçı Birlikleri ile güç birliği yaparak kentimize “İzQ Girişimcilik Merkezi ve İnovasyon Merkezi’ni kazandırdık. Nasıl ki girişimcilerin projelerini hayata geçirme aşamasında Takım olması önemli ise, bizler de girişimcileri destekleyen kurumlar olarak takım ruhu ile hareket etmeyi sürdüreceğiz.” dedi. Türkiye Girişimcilik Ekosistemi Hızlı Bir Gelişim Göstermekte Bireysel Katılım Sermayesi Yatırımcı Lisansı ve Destekler başlığında Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Gönül Öztürk ise, Bireysel Katılım Sermayesi (BKS) sisteminin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen, melek yatırımcıların erken aşama girişimlere yatırım yaparken vergi avantajı elde etmesini sağlayan bir teşvik mekanizması olduğunu belirterek, “BKS lisansına sahip olan yatırımcılar, yatırım yaptıkları girişimlerin %75’ine kadar olan kısmını gelir vergisi matrahlarından düşebilirler; bu oran, TÜBİTAK onaylı projelere yapılan yatırımlarda %100’e kadar çıkabilir. Lisans başvurusu yapacak kişilerin belirli bir maddi varlığa ve yatırım tecrübesine sahip olmaları gerekir; başvurular Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yapılır ve süreç genellikle belge sunumu, değerlendirme ve onay adımlarını içerir. Son dönemde yapılan BKS Yönetmeliği değişiklikleriyle birlikte yatırım yapılabilecek şirket türlerinde genişlemeler ve yatırımcılar için esneklik sağlayan yeni düzenlemeler getirilmiştir. Türkiye’deki girişimciler yatırım alma sürecinde özellikle yatırımcıya erişim, finansal okuryazarlık eksikliği ve ölçeklenebilir iş modelleri oluşturma konularında zorlanmaktadır. Melek yatırımcılar bu süreçte mentorluk, networke erişim sağlama ve yatırım sonrası destek mekanizmalarıyla süreci kolaylaştırabilir. Türkiye girişimcilik ekosistemi son yıllarda hızlı bir gelişim göstermekte; özellikle teknoloji, oyun, sağlık ve sürdürülebilirlik odaklı girişimler yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Ancak exit (çıkış) stratejileri konusunda hâlâ önemli sorunlar yaşanmakta; potansiyel çözümler arasında fonlar arası iş birliği, stratejik alıcılara erişim ve ikincil piyasa mekanizmalarının gelişimi öne çıkmaktadır. Son olarak, yatırımcılara tavsiyem, sadece sermaye değil bilgi ve zamanlarını da girişimcilere aktarmaları; girişimcilere ise vizyonlarını net belirleyip dayanıklı ve ölçeklenebilir yapılar kurmaları olacaktır.” dedi. Girişimi Doğru Değerlendirmek Yatırım Yapmak Kadar Önemli EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz ise, bir yatırımcı olarak girişimi doğru değerlendirmenin, en az yatırım yapmak kadar önemli olduğunu vurgulayarak; “Önümüzdeki üç yıl içinde etki yatırımlarının, kadın yatırımcıların ve bölgesel iş birliklerinin daha da ön plana çıkacağını, tematik fonların yaygınlaşacağını öngörüyorum. EGİAD Melekleri olarak bu dönüşümde aktif rol üstlenmeyi, sadece İzmir merkezli değil ulusal ve uluslararası düzeyde etki yaratmayı hedefliyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana erken aşama girişimlere ilk yatırım yapma cesareti göstererek ekosistemde fark yarattık. Diğer yatırım ağlarıyla birlikte yatırım yaparak kolektif aklın gücünü benimsedik ve ekosistemdeki birlikteliği her zaman destekledik. Bu yaklaşımımızla sadece yatırım yapmakla kalmadık, aynı zamanda örnek bir model oluşturarak melek yatırımcılığın Türkiye genelinde daha fazla yaygınlaşmasına katkı sunduk. EGİAD Melekleri’nin yatırım kültürü; şeffaflık, kolektif akıl ve girişimciliği destekleme odağında şekilleniyor. Farklı sektörlerden gelen yatırımcıların bilgi birikimiyle kararlar alırken, girişimcilere sadece finansal değil stratejik katkı da sunuyoruz. Bu yapısı sayesinde EGİAD Melekleri, yatırımcı olmak isteyenler için hem güçlü bir topluluk hem de sürdürülebilir değer yaratma platformu sunuyor.” dedi. Melek Yatırımcılığı Tüm Yönleriyle Ele Aldık TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cem Elmasoğlu ise, Melek Yatırımcılık Zirvesi’nin, girişimcilik ekosisteminin büyümesinde kritik bir rol oynayacağını belirterek, “Melek yatırımcılığı tüm yönleriyle ele alma fırsatı sundu. Alanında uzman konuşmacıların aktardığı bilgiler ve deneyimler, yatırım süreçlerine dair farkındalığı artırırken, genç girişimcilerimizin potansiyel yatırımcılarla buluşmasına da zemin hazırladı. Melek yatırımcılığın sadece finansal destekten ibaret olmadığını; aynı zamanda bilgi, tecrübe ve mentorlukla girişimlerin geleceğini şekillendirdiğini bir kez daha görmüş olduk. Bu değerli ekosistemi büyütmek ve yaygınlaştırmak adına önemli bir adım attığımıza inanıyoruz.” Dedi.

İzmir’in Kent Kimliği EGİAD'da Masaya Yatırıldı Haber

İzmir’in Kent Kimliği EGİAD'da Masaya Yatırıldı

Bu doğrultuda, İzmir Vakfı iş birliğiyle düzenlenen "İzmir Kent Kimliği" başlıklı seminer, EGİAD dernek merkezinde gerçekleştirildi. Etkinliğe İzmir Vakfı Genel Müdürü Deniz Karaca ve EGİAD üyeleri katılım sağladı. Toplantıda, günümüz iş dünyasında sürdürülebilirliğin taşıdığı kritik önem vurgulanırken, İzmir’in yaşam tarzının küresel sürdürülebilirlik trendleriyle örtüştüğü belirtildi. Yerel üretimi destekleyen gastronomisi, doğayla uyumlu kent yaşamı ve çevreci iş modelleriyle İzmir’in, geleceğin sürdürülebilir şehirleri arasında öncü konuma ulaşabileceği ifade edildi. Ayrıca, İzmir’in dinamik yapısının iş dünyasına sunduğu fırsatlar tartışılırken, genç iş insanlarının şehirle kurdukları bağın kariyerlerindeki başarıya nasıl katkı sağladığı somut örneklerle ele alındı. Etkinlikte, İzmir’in kent kimliğini oluşturan temel unsurlar, şehrin "İyi Yaşam" vizyonu çerçevesinde ele alındı. Bu vizyonun, İzmir’in ticaret hacmini genişleterek ve üretim kapasitesini artırarak ekonomik büyümeye katkı sağladığı vurgulandı. Ayrıca, İzmir’i yaşamak, çalışmak ve yatırım yapmak için cazip bir merkez haline getirmeye yönelik yürütülen projeler paylaşıldı. Seminerde, İzmir’in tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra, şehrin iş dünyasıyla olan etkileşimi de kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Katılımcılara, yaşadıkları kente dair yeni perspektifler sunmayı amaçlayan etkinlik, genç iş insanlarından yoğun ilgi gördü. İş İnsanları Yaşadıkları Şehirle Bağ Kurmalı Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, İzmir’in kendine özgü kimliğine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: "Bugün burada, İzmir’in ruhunu, yaşam tarzını ve iş dünyasıyla harmanlanmış eşsiz kültürünü keşfetmek için bir araya geldik. İzmir, yalnızca tarihi ve doğal güzellikleriyle değil; sunduğu sosyal ve ekonomik fırsatlarla da fark yaratıyor. Sizleri İzmir’in sunduğu bu ayrıcalıkları keşfetmeye, şehrin temposunu, insanını ve iş dünyasının dinamizmini daha yakından tanımaya davet ediyoruz. Bu seminer, iş dünyasında başarılı olmanın sadece rakamlarla ve stratejilerle değil; aynı zamanda yaşadığınız şehirle kurduğunuz bağlarla da mümkün olduğunu göstermeyi amaçlıyor. İzmir’i gerçekten anlamak, burada yaşamanın tadına varmak ve iş dünyasında sürdürülebilir başarı sağlamak için şehrin ruhunu hissetmek gerekiyor." Seminerde, İzmir’de iş yapmanın yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığı, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir deneyim olduğu vurgulandı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, İzmir’de iş yapmanın şehrin sunduğu değerlerle bütünleştiğini belirterek şu sözleri kaydetti: "İzmir’de iş yapmak, yalnızca ofislerde ve toplantı salonlarında değil; Kordon’da yapılan sohbetlerde, tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki keşiflerde ve Çeşme, Urla, Seferihisar, Foça, Dikili,Karaburun gibi Ege’nin ruhunu taşıyan ilçelerde alınan ilham verici mola anlarında da şekillenir." Özhelvacı konuşmasında, "Günümüzde, lüks ve gösterişe dayalı tüketim alışkanlıkları yerini; daha bilinçli, sürdürülebilir ve anlamlı bir yaşam biçimine bırakıyor. Artık sadece pahalı ürünlere sahip olmak değil, kaliteli ve özenle üretilmiş, doğayla uyumlu ve yerel değerlere saygılı ürünleri tercih etmek ön planda. İzmir’in sunduğu yaşam tarzı, aynı zamanda bu sürdürülebilirlik trendleriyle de birebir örtüşüyor. Yerel üretimi destekleyen gastronomisi, doğayla uyumlu şehir yaşamı ve çevreci iş modelleriyle İzmir, geleceğin sürdürülebilir şehirleri arasında öncü bir konuma sahip olabilir. Bunu İzmirliler olarak hep birlikte başarabiliriz." dedi. Hayatı İzmirli Gibi Yaşa İzmir Vakfı Genel Müdürü Deniz Karaca, İzmir’in kent kimliği ve gelecekteki potansiyeli üzerine önemli bilgiler paylaştı. "İzmir Kent Kimliği" başlıklı sunumunda, kentin tarihi, kültürel ve ticari değerlerine vurgu yaparak İzmir’in sahip olduğu zengin mirasın altını çizdi. Şehrin algısını güçlendirmek amacıyla yaşanabilirlik, iş ve yatırım, eğitim, sağlık, kültür ve miras, sürdürülebilirlik, ulaşım, markalaşma ve yönetişim gibi temel kavramları ele alan Karaca, İzmir’in gelişimi için atılması gereken adımları sıraladı. "Başka şehirlere ilham kaynağı olan İzmir’in, iyi yaşam merkezi haline gelmesini hedefliyoruz. Hayatı İzmirli gibi yaşamak gerekiyor. İzmir, antik çağlardan bu yana ticaretin, sanatın ve yenilikçiliğin merkezi olmuş; hoşgörüsü ve kültürel çeşitliliği ile öne çıkan bir şehirdir. Bu mirası geleceğe taşımak hepimizin sorumluluğudur." dedi. Seminer, Deniz Karaca’nın sunumu ve genç iş insanlarının sorularını yanıtlamasıyla tamamlandı. Etkinliğin sonunda, EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi kapsamında Karaca adına bağışlanan sakız fidanı sertifikası kendisine takdim edildi.

EGİAD sakız ağacının mirasına sahip çıkıyor Haber

EGİAD sakız ağacının mirasına sahip çıkıyor

Sakız Ağacı Mirası İçin S.S ÇEŞMEKÖY Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve EGİAD Arasında “Sakız Ağacım Çeşme Projesi” kapsamında İş birliği protokolü imzalandı. Dünyada yalnızca Sakız Adası ve Çeşme Yarımadası'nda yetişen ve Çeşme'de kaybolmaya yüz tutmuş sakız ağaçlarını anavatanı Çeşme'ye geri kazandırmayı amaçlayan Sakız Ağacım Çeşme projesi için S.S ÇEŞMEKÖY Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği biraraya geldi. Kooperatif’e Sakız Fidanı bağışlayan EGİAD, Çeşme’de kendi adına bir koru oluşturmak üzere çalışma başlattı. Uzun yıllar yaşayabilen sakız ağaçlarından büyük bir emekle elde edilen reçineler, 250 farklı sektörde kullanılmak üzere üreticiyle buluşurken, ağacın tarım, turizm, istihdam ve gastronomi alanlarında büyük önemi bulunmakta. Sakız ağaçlarının geleceğine destek olmak amacıyla EGİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleşen iki kurum arasındaki protokol imza törenine, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, S.S. Çeşmeköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Kazım Beyaz, EGİAD Üyesi ve Proje Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu ile EGİAD Yönetim Kurulu Üyeleri katılım gösterdi. EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı projenin çıkış noktasını ve sürecini katılımcılara aktararak, destekleriyle Çeşme’de EGİAD Sakız Ağacı Korusu kurulduğunu belirtti. Sakız ağacının sadece ekonomik bir değere sahip olmadığını, aynı zamanda ekosistemin ve biyoçeşitliliğin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Özhelvacı, “EGİAD çevreye ve doğaya da değer katan projeleriyle örnek olmaya devam edecek. Hepimizin bildiği üzere iklim değişikliği günümüzde dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük çevresel sorunlardan biri. Doğal kaynakların korunmasında ve iklim değişikliği ile mücadelede gerçekleştirdiği projelerle adından söz ettiren EGİAD, bu tip çalışmalarla STK’lar arasında öncü ve kilit bir rol oynamaktadır. Adını verdiği Sakız Adası ile Çeşme yöresinde doğal olarak yetişen ve reçinesinden yararlanılan ekonomik değeri yüksek, endemik bir bitki türü olan aynı zamanda "Altın damlayan ağaç" olarak da anılan sakız ağacı, ekonomik değeri ve doğaya katkısının yanı sıra topraklarımızın ve kültürümüzün bir mirası. Bu noktada ülkemizde sakız üretimini arttırarak, yöre ve ülke ekonomisine de gelir sağlayarak bu konuda kalıcı çözüm üretmek ise oldukça önemli. Sürdürülebilir katkı yapmak hedefiyle yola çıktık ve üyelerimizin desteğiyle gelecek nesillere daha çok sakız ağacı bırakabilmek için adım attık. Bu kapsamda sakız ağacı fidanı dikmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir ve Çeşme'de damla sakızının teknik olarak geliştirilmesi, sektöre ve ülkeye kazandırılmasını amaçlayan proje; damla sakızının önce Türkiye sonra dünya çapında bilinir hale gelmesi ve 'Çeşme'nin damla sakızı' olarak anılması hedefine de katkı koyacaktır. Bu fidanların bakımı, dikimi aşamasında projenin önemli yapı taşlarından biri olan yerel kadınların istihdam edilmesinin kooperatif tarafından sağlanması da istihdam açısından da ayrı bir önemli boyuttur.” dedi. Proje Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu ise sakız ağacının tarihini, nasıl yetiştiğini ve önemini dile getirdi. EGİAD’ın doğa ile uyumlu bir kalkınma modeli sunarak; bölgeye özgü, coğrafi işaretli ve yüksek katma değerli Çeşme Damla Sakızı’nın tanıtımına önemli bir katkı sağladığını belirten Tütüncüoğlu, destek veren herkese teşekkür etti. Hem bölgesel kalkınmayı destekleyen hem de çevresel sürdürülebilirliği hedefleyen bu adımın İzmir'in yeşil alanlarını daha da zenginleştirirken, bölgenin uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olacağını vurgulayan Tütüncüoğlu, destekleri için EGİAD Başkanı Özhelvacı’ya teşekkürlerini sundu. Ağacın oldukça değerli, aynı zamanda da yaşama tutunan ve binlerce yıl yaşayan bir ağaç olduğunu hatırlatan S.S. Çeşmeköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Kazım Beyaz, “Dalları yere değiyor, yaşlandıkça değdiği yerden kök salıyor ve tekrar yaşamaya başlıyor. Hatta yandığı zaman bile köklerinden yeni sürgünler veriyor. Bugün gerek Çeşme gerekse İzmir için geleceğin tarım ürünü olan, çiftçimizin ekonomisine can suyu olacak Sakız ağaçları ile istediğiniz kadar sakız ağacı üretebiliyoruz. Sakız ağacının ülkemiz ve dünya için ekonomik değeri çok yüksek. Sakız Adası'nda yılda 150- 200 ton kadar sakız üretiliyor, 60 değişik üründe kullanılıyor. Bugün piyasa değeri 5 milyar doların üzerinde. Baktığınız zaman ada 912 kilometrekarelik bir alan. Ama ülkemizde yarımadada, Urla'da ve Karaburun ve Seferihisar'da eskilerden kalma âtıl vaziyette sakız ağaçları var. Ümit ediyorum ki Çeşme önderliğinde sakız ağacının ülkemize sağlayabileceği faydalar anlaşılacak.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.