Hava Durumu

#Ekonomi

Kapsül Haber Ajansı - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri Haber

DEVA Partili Ekmen'den TÜİK'e eleştiri

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Zübeyde Sarı ile Ankara Saati Programı’na konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.  Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız Konuşmasına TÜİK Başkanı’na seslenerek başlayan Ekmen, “Aralık ayında 0 gözüken enflasyon, ocak ayında 5, şubat ayında ise 2.27 açıklandı. Çünkü emeklinin, memurun maaşına gelecek zam, aralık ayı sonu enflasyonuna göre belirlendiği için aralık ayı enflasyonunu çarpıttılar. Zaten yıpranmış kurumsal itibarlarını, iyice erittiler. Genel başkanımız Ali Babacan’la birlikte TÜİK Başkanı Sayın Erhan Çetinkaya’ya her gün sesleniyoruz: TÜİK sepetindeki kalemleri açıklayın. Hangi kalemleri hangi usuller ile hesaplıyorsunuz? Fiyatları nereden alıyorsunuz? Enflasyon sepetini nelerden oluşturuyorsunuz?” dedi. Emeklinin sepeti ile enflasyon sepeti örtüşmüyor Emeklinin durumuna değinen Ekmen, “TÜİK sepetinin içerisinde internet paketi de var, bir restorandaki yemek de var, cep telefonu da var. Fakat 14 bin 469 Türk Lirası alan emeklinin bu enflasyon sepetindeki sair ürünler ile ilgilenmesi söz konusu dahi değil. Emekli sadece evine götürebildiği ekmek, akşam saat 18 civarında pazardan alabildiği yarısı bozulmuş ürün ve toplu taşıma fiyatı ile ilgileniyor. Emekliler üstlerine kıyafet mi alabiliyor? Eşiyle, çocuğuyla, torunuyla dışarıda bir etkinliğe mi katılabiliyor? Keza asgari ücretli de aynı durumda. Açlık sınırı 23 bin 324 TL, asgari ücret ise 22 bin 104 TL. Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile karşı karşıyayız. Türkiye’de kirası, 15 bin Türk Lirası’nın altında olan bir ev neredeyse yok. TÜİK; memurun, emeklinin, asgari ücretlinin hakkını yemekten vazgeçsin” diyerek TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 39,5 olarak açıklamasını eleştirdi. Ekonomi yönetimi tasarruf genelgesini takip edemiyor Ekonomik krizin çözümünü nerede gördüğüne yönelik soru alan Ekmen, “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın ekonomik kriz ile ilgili şu sözlerini hatırlatmak istiyorum: ‘Biz 6 ayda göstergeleri kontrole alır, enflasyonu ise 1 yılda inişe geçiririz’ diyor. DEVA Partisi olarak bunu hep belirtiyoruz. Ekonomi yönetiminde, şu an ne ihalelere ne israfa ve gösterişe ne de 5 uçak ile gidilen davetlere engel olunabiliyor. Tasarruf konusunda bildiğimiz ve ölçülebilir adımlar yok, sonuçlar da denetlenmiyor. 2020 ve 2023 yılları kapsamında yayınlanmış Tasarruf Tedbirleri hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılı soru önergesi veriyorum ancak yanıt alamıyorum. Ekonomi yönetiminde maalesef ki herhangi bir takip sistemi bulunmuyor” ifadeleriyle ekonomi alanında ciddi bir takipsizliğin bulunduğuna dikkat çekti. Konuşan herkesi susturmayı hedeflerseniz, Türkiye’de hukuk da ekonomi de düzelmez Ekmen, “Bu ülkede oyuncudan yapımcıya, müneccimden sokakta konuşan çiftçiye kadar insanları yargı eli ile baskı altına alır ve susturmayı hedeflerseniz kanun devleti veya hukuk devleti değil, otoriterlermiş bir ülke yönetimi ile devam ederseniz Türkiye’de ekonomiyi de hukuku da rayına koymak mümkün olmaz” diye konuştu.

Teknosa 2024'te 69 milyar TL ciroyu aştı Haber

Teknosa 2024'te 69 milyar TL ciroyu aştı

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, dijital dönüşüm ve müşteri deneyimi odaklı yatırımlarıyla 2024 yılında da güçlü bir operasyonel performans ortaya koydu. Hayata geçirdiği yapay zekâ destekli çözümler, dijitalleşme ve optimizasyon projeleri sayesinde operasyonel verimlilikte önemli kazanımlar elde eden Teknosa, çoklu kanal stratejisinin katkısıyla enflasyonun üzerinde bir performans göstererek, cirosunu geçen yıla göre %2 oranında reel artış ile 69,4 milyar TL’ye çıkardı. Müşteri ihtiyaçlarına her kanalda en iyi hizmeti sunma hedefi doğrultusunda hareket eden Teknosa, istikrarlı büyümesini sürdürürken, altyapısını güçlendirmeye, ürün çeşitliliğini arttırmaya ve yenilikçi uygulamalarına devam etti. Teknosa, finansal istikrarı koruyarak ve kontrollü büyüme stratejisi doğrultusunda e-ticarette toplam 13,3 milyar TL brüt işlem hacmi (GMV) kaydetti. 2024 yılında 2,9 milyar TL FAVÖK, yaklaşık 2,2 milyar TL net nakit pozisyonu Yüksek enflasyon ve faiz ortamında alınan tüm aksiyonlarla başta etkin stok yönetimi ile brüt kâr marjında önemli iyileşme sağlayan Teknosa, disiplinli operasyonel gider yönetimiyle geçen yıla göre %87 oranında artış sağlayarak, 2,9 milyar TL FAVÖK’e (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) ulaştı. Sağlıklı bilançosunu koruyan Teknosa, etkin net işletme sermayesi yönetimi sayesinde 2024 yılını 2,2 milyar TL net nakit pozisyonuyla tamamladı. “Dijitalleşme ve müşteri deneyimine 863 milyon TL yatırım yaptık” Şirketin finansal sonuçlarını değerlendiren Teknosa CEO’su Sitare Sezgin, 2024 yılında yüksek enflasyon ve faiz ortamına rağmen alınan tüm aksiyon ve insiyatiflerle, sektöründe digital-first olacak şekilde çoklu kanalda hizmet veren bir perakendeciye dönüşme hedefiyle yılı güçlü operasyonel başarıyla tamamladıklarını belirterek, şunları söyledi: “2019 yılından bu yana sürdürdüğümüz, sektöründe digital-first hedefiyle Yeni Neslin Teknosa’sı dönüşüm programımızın başarılı sonuçlarını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu başarıda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Teknosa olarak 2024 yılında da enflasyonun üzerinde büyümemizi sürdürdük ve ciromuzu 69 milyar TL’nin üzerine çıkardık. Verimlilik odaklı yatırım stratejimizle önceliğimizi dijitalleşme, çoklu kanalda müşteri deneyimi, teknolojik altyapı, bilgi teknolojileri ve gelecek nesil yapay zekâ çözümlerine verdik.  Mağaza açılışları ve renovasyonlar dahil olmak üzere toplam 863 milyon TL tutarında yatırım gerçekleştirdik.   Sektörümüzdeki ilk teknoloji odaklı pazaryerini kurarak uzun vadede yeni kategorilerle büyüme hedefimizi sürdürürken, aynı zamanda wellbeing konusunu sahiplenen ve bu alanda kategori açan ilk şirket olduk. Ürün çeşitliliğimizi artırarak, 200 bin SKU’ya ulaştık ve binin üzerinde satıcıyla müşterilerimizin yanında olmaya devam ettik. Dijital kanallarımızın yanı sıra mağaza ağımızı deneyim odaklı bir yaklaşımla dönüştürmeye devam ediyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzun bir parçası olarak 2022 yılı ortasında sektöre yön veren dijital mağaza konseptimizi hayata geçirdik. 2024 yılında 23 mağazamıza dokunarak bugüne kadar toplamda 68 mağazamızı dijital konseptimizle yeniledik. Ayrıca satış gücümüzü destekleyen yeni nesil dijital çözümleri devreye aldık ve 2024 yılında Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli dijital satış danışmanı asistanı Bilge’yi ekibimize dahil ettik. Kısa süre önce, Bilge 2.0 ‘Satış Sihirbazı’ olarak adlandırdığımız aracı da ekiplerimizin kullanıma sunduk. Bilge ile satış ekiplerimizi satış öncesine hazırlarken, Satış Sihirbazı ile ürün teknik bilgileri, kampanyalar, ödeme seçenekleri gibi konuları satış anında gerçek zamanlı olarak sunmaya başladık. Ayrıca, üretken yapay zekâ tabanlı chatbot ile müşterilerimize en iyi hizmeti yaşatırken, çeşitli kampanyalar ve yenilikçi finansman çözümleriyle de yanlarında olduk. Mağaza ve online kanallarda sunduğumuz kredi kartlı satışların yanı sıra, avantajlı tüketici kredisi imkanlarını artırarak müşterilerimize daha fazla ödeme seçeneği sunduk.” “CDP İklim Değişikliği Programı’nda A listesine girdik” Sürdürülebilirliğin iş stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Sitare Sezgin, şöyle devam etti: “Sabancı Grubu’nun da hedefleri çerçevesinde Bilimsel Temelli Hedefler girişimi (SBTi) taahhüdü verdik ve 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı mutlak olarak %42 oranında azaltma taahhüdünde bulunuyoruz. 2050 yılına kadar da ‘Net Sıfır Emisyon’a ulaşmak istiyoruz. 2024 yılında ‘Gelecek Teknosa’da güzel’ mottosuyla ilk entegre raporumuzu yayımlarken, CDP İklim Değişikliği Programı’nda en yüksek seviye olan A (liderlik) skorunu alarak A Listesi’ne girdik ve küresel liderler arasında yerimizi aldık. Ayrıca, ilk kez gerçekleştirdiğimiz CDP Su Güvenliği raporlamasında elde ettiğimiz B- (yönetim) skoru ile su yönetimi konusundaki farkındalığımızı ortaya koyarak, su yönetimi konusunda güçlü bir başlangıç yaptık. İklimlendirme sektöründeki öncü markamız İklimsa ile Güneş Enerjisi Sistemleri (GES) alanında toplam 28 MW büyüklüğe ulaşan GES projelerine imza attık. Toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan bir şirket olarak, kadın çalışanlarımızın sayısını artırmayı sürdürüyoruz. Genel Müdürlük’teki yöneticilerimizin %52’si ve orta kademe yöneticilerimizin %41’i kadın çalışanlardan oluşuyor. Habitat Derneği ile 18 yıldır sürdürdüğümüz Kadın için Teknoloji projesi kapsamında bugüne kadar 35 bin kadının hayatına dokunarak, verdiğimiz çeşitli eğitimlerin yarattığı sosyal etkiyi tespit ettik. Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) yöntemiyle yapılan çalışmaya göre, son 3 yılda projeye yapılan her 1 TL’lik yatırımın 4,16 TL değerinde sosyal fayda yarattığını belirledik. Ayrıca, Kadın için Teknoloji projesinde önemli bir adım atarak ‘İlham Veren Buluşmalar’ etkinliklerini başlattık. Bu yıl da projeye katılan kadınlar ile iş hayatında fark yaratan kadınları farklı şehirlerde bir araya getireceğiz. 2024 yılında yapay zekâ, müşteri deneyimi, e-ticaret, yaratıcılık ve işveren markası gibi birçok alanda 100’e yakın ödüle layık görüldük.  Uzun vadeli büyüme hedeflerimiz doğrultusunda teknoloji odaklı stratejik yatırımlarımızı sürdürerek, içinde yaşadığımız topluma ve paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Kobi’ler 20 Milyon TL destek fırsatı Haber

Kobi’ler 20 Milyon TL destek fırsatı

KAHA- Ekonomi ve finans dünyasının hızla değişen dinamikleri, işletmelerin sürdürülebilir büyüme stratejilerini güçlendirmesini, devlet teşvikleri ve ihracat danışmanlığı ile uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırması büyük önem taşıyor. Kapasite Geliştirme Destek Programı, KOBİ’lerin verimliliğini, üretim kapasitesini ve kurumsal dayanıklılığını artırmaya yönelik yatırımları desteklerken, büyük işletmelerin tedarikçi ağlarını geliştirmesine katkı sağlıyor. 20 Milyon TL’ye Kadar Destek İmkânı Ekonomik veriler, Türkiye’deki toplam işletmelerin %99’unun KOBİ olduğunu ve ülkenin ihracatının %60’ından fazlasını bu işletmelerin gerçekleştirdiğini gösteriyor. Hızla değişen küresel ticaret dinamiklerinde, KOBİ’lerin devlet teşvikleri ve ihracat danışmanlıkları ile yeni pazarlara açılması ve rekabet avantajını güçlendirmesi kritik önem taşıyor. KOSGEB tarafından yürütülen Kapasite Geliştirme Destek Program, özellikle imalat, telekomünikasyon, bilgi teknolojileri ve Ar-Ge sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar için 36 ay geri ödemesiz kredi faiz desteği sunuyor. Program, finansal kuruluşlarla yapılan protokoller çerçevesinde işletmelerin kredi limitlerini artırarak, büyüme hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırıyor, finansmana erişim maliyetlerini neredeyse yarı yarıya düşürüyor.  Başvurular için son gün 28 Şubat!  İşletmelere ve KOBİ’lere finansal yönetim danışmanlığı hizmeti sunan Malogra Danışmanlık Kurucusu Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç KOSGEB destekleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İnanç: “İşletmelerin kapasite geliştirme yatırımları ve işletme sermayesi ihtiyaçları için sunulan krediler, 1.000.000 TL ile 20.000.000 TL arasında olup, onaylanan projeler faiz desteğiyle çok daha uygun maliyetlerle finansmana erişim sağlayabiliyor. Özellikle hızlı büyüyen, imalat sektöründe faaliyet gösteren, teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan veya daha önce Ar-Ge projeleri bulunan işletmelerin bu fırsattan yararlanmalarını tavsiye ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

EGİAD’dan küresel ekonomi ve siyaset semineri Haber

EGİAD’dan küresel ekonomi ve siyaset semineri

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), iş dünyasının önde gelen isimlerini Uluslararası Siyasetin Uzman isimlerinden Doç Dr. Sinem Ünaldılar ile biraraya getirerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminin küresel ekonomi ve uluslararası ilişkiler üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere önemli bir seminer düzenledi. Trump’ın ikinci döneminde, ABD'nin izlediği politikaların küresel düzende nasıl yankı bulacağı ve Türkiye ile ilişkilerde hangi dinamiklerin devreye gireceğinin tartışıldığı toplantı iş dünyasından büyük ilgi gördü. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı’nın açılış konuşması yaptığı seminerde, Ünaldılar ABD’nin Çıkarlarını Odağına Alan Dış Politika, Küresel Ekonomide Korumacılık, Yükselen Güçlerle Artan Rekabet ve Yeni Ekonomik Bloklar, Transatlantik Ruhtaki Yıpranma, Ortadoğu, Suriye’deki Gelişmeler ve Türkiye başlıklarında önemli değerlendirmeler de bulundu. Dayanışma ve Bilgi Paylaşımı Toplantı EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacının açılış konuşmasıyla başladı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhelvacı, EGİAD olarak böyle bir belirsizlik ortamında dayanışmanın önemine dikkat çekerek, "Böyle bir dönemde bilgiyi paylaşmak, iş dünyası olarak birlikte hareket etmek kritik önem taşıyor. EGİAD olarak, önümüzdeki dönemi daha dirençli ve bilinçli bir şekilde atlatmak için çeşitli bilgilendirme etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz" dedi. Dünya Ticaret ve Ekonomi Yeni Bir Belirsizlik Döneminde Kaan Özhelvacı, konuşmasında iş dünyasının önündeki ekonomik zorluklara dikkat çekerek, çalkantılı bir küresel dönemden geçildiğini vurguladı. VUCA (Değişkenlik, Belirsizlik, Karmaşıklık, Muğlaklık) döneminin ötesine geçildiğini belirten Özhelvacı, artık büyük çalkantılar ve belirsizliklerin damgasını vurduğu BANI (Kırılgan, Kaygılı, Doğrusal Olmayan, Anlaşılmaz) bir ekonomik ve siyasi ortamın içinde olunduğuna dikkat çekti. Trump’ın ikinci dönemine dair değerlendirmelerde bulunan Özhelvacı, "Özellikle Trump’ın yeni ticaret politikaları, küresel ticaret dengelerini ve uluslararası ilişkileri yeniden şekillendiriyor. Gümrük tarifelerinin artırılması, yeni ticaret savaşlarının habercisi olarak görülürken, çok sayıda ülkeyi etkileyebilecek bir ekonomik dönemin içine giriyoruz. İçinde yaşadığımız günlerin ekonomik ve siyasal açısından başlıca gündemlerini, ikinici kez seçilen ABD Başkanı Trump’ın politikalarının belirlediğini görüyoruz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta içinde Trump, seçim dönemindeki söylemlerinde de bahsettiği gümrük tarifelerinin yükseltilmesi konusunu zaman kaybetmeden hayata geçirdi. Tüm otoriteler bu durumu yeni bir “Küresel Ticaret Savaşları” dönemi olarak nitelendiriyor. Çok açık görülüyor ki ticaret açısından bir savaş dönemine giriyoruz. Uluslararası siyasi ilişkilerin de oldukça gerilim içinde olduğu bu dönemde, bunların üzerine Trump’ın politikalarının oluşturacağı yeni belirsizlikler ve çalkantılar ekleniyor. Trump'ın uygulamaya koyduğu ve koymayı planladığı politikaların, genel olarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Özellikle, Çin, Meksika ve Kanada'dan yapılan ithalatlara uygulanan son gümrük tarifelerinin ABD'nin ekonomik çıktısını azaltacağı ve iş kayıplarına yol açacağı belirtiliyor. Bu tarifelerin AB ülkelerine dahi uygulanabileceği Trump’ın söylemleri arasında. Trump’ın bu uygulamalarının, tüketici fiyatlarını artırarak enflasyona yol açabileceği belirtilmekte. Ayrıca, Trump’ın başlattığı yeni küresel ticaret savaşlarının, tedarik zincirlerinde aksamalara neden olabileceği ve bu durumun da fiyat artışlarına ve ekonomik belirsizliğe katkıda bulunabileceği görülmekte. Diğer ülkelerin de misilleme tarifeler uygulaması ve bu durumun da küresel ticarette genel bir gerilemeye yol açabileceği söylenebilir.” dedi. Trump’ın uluslararası ilişkilerde de dikkat çekici politikalar uyguladığına dikkat çeken EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, “NATO'ya yönelik yeni talepler, Ukrayna Savaşı'nı Rusya lehine olacak şekilde sonlandırma girişimi, Grönland'ı Danimarka’dan Satın Alma Talebi, Panama Kanalı'nı geri alma tehdidi, Meksika uyuşturucu kartellerine karşı askeri operasyonlar başta olmak üzere, hepsi kısa vadede ABD'nin çıkarlarını korumayı hedeflese de, uzun vadede müttefiklerle ilişkilerin zedelenmesine, küresel istikrarsızlıklara yol açabilecek görünüyor.” dedi. Teknoloji Oligarklığının Güçlenmesi Diğer yandan, Trump’un ikinci döneminde Elon Musk gibi, dünyanın en zengin insanlarının da arasında yer aldığı büyük teknoloji girişimcilerinden destek almasının tartışmalara sebep olduğunu hatırlatan Özhelvacı, “Bu durum “teknoloji oligarklığının güçlenmesi” olarak ifade ediliyor, otoriter rejimlerin güçlenmesi, liberal demokrasiye olan güvenin azalması, alternatif güç merkezlerinin yükselmesi, ülkeler arası dijital egemenlik yarışının büyümesi gibi sonuçları olması bekleniyor.” diye konuştu. Korumacı Ekonomi ve Yeni Ekonomik Bloklar Konuk konuşmacı Doç. Dr. Sinem Ünaldılar ise ABD’nin uluslararası politikadaki yeni dönemini detaylı bir şekilde ele aldı. Trump'ın ikinci döneminde korumacılık politikalarının sertleşeceğini belirten Ünaldılar, Meksika, Kanada ve Çin'e getirilen ek gümrük tarifelerinin Kore, Tayvan ve Vietnam gibi ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletileceğini vurguladı. BRICS, Şangay İşbirliği Örgütü ve ASEAN gibi yapıların giderek güçlenmesiyle birlikte, Trump'ın ABD dolarını rezerv para birimi olarak kullanmayan ülkelere yaptırım uygulayabileceği ifade eden Ünaldılar, "ABD dolarsız ticaret yapan BRICS ülkelerine %100 vergi getirme tehdidi, küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirebilir. Bloklar arası rekabet artacak. Bu uygulamalar sadece ticaret dengesizlikleri yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda yeni ekonomik bloklaşmalara da neden olacak." dedi. Trump’ın ABD çıkarlarını merkeze koyan politikasının, ABD'nin çıkarlarını önceliklendiren bir yaklaşımının, çeşitli ülkeler için ekonomik sarsıntılar yaratabileceğine dikkat çekti. NATO Gerilimleri Trump'ın, Avrupalı NATO üyelerinden daha fazla savunma harcaması yapmalarını isteyeceğini vurgulayan Ünaldılar, bu baskıların NATO içinde yeni gerilimlere neden olabileceğini belirtti. BRICS ülkeleri ve Asya-Pasifik bölgesi ile gerginliğin artmasının muhtemel olduğunu vurgulayan Ünaldılar, ABD ve AB ilişkilerinin de baskı altında olacağını belirtti. "Özellikle ABD-AB ilişkilerinde NATO ve savunma harcamaları konusunda yeni gerilimler yaşanabilir. Trump, Avrupalı müttefiklerden daha fazla katkı bekleyecek, ancak bu sürecin AB içinde de çatışmalara neden olması olası." diye ekledi. Ortadoğu ve Türkiye ile İlişkiler Trump’ın ikinci döneminin Türkiye ile olan ilişkileri nasıl etkileyeceğine de değinen Ünaldılar, ABD-Türkiye ilişkilerinin Trump döneminde Biden'a göre daha olumlu seyredeceğini ifade ederek, "Ancak PYD/YPG konusu ve ABD'nin bölgedeki askerî varlığı, ilişkilerin belirleyicisi olacak." dedi. Ayrıca, Trump’ın Ukrayna savaşını bitirme planlarının da AB ve NATO müttefikleri ile yeni çatışmalara yol açabileceğine dikkat çeken Ünaldılar, "ABD’nin Ukrayna savaşında barışı zorlayıp zorlamayacağı ve bunu ne şekilde yapacağı, uluslararası siyasetteki en büyük belirsizliklerden biri olacak." ifadelerini kullandı.

İzmir'de organik atıklar ekonomiye kazandırılıyor Haber

İzmir'de organik atıklar ekonomiye kazandırılıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, sürdürülebilir atık yönetimi ve tarımsal alanların canlandırılması için Kültürpark’ta kompost eğitimi verdi. Üretici pazarındaki üretici ve yurttaşların ilgi gösterdiği etkinlikte Buğday Derneği tarafından evlerde ve bahçelerde kolaylıkla yapılabilecek kompost yöntemleri uygulamalı gösterildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde sürdürülebilir atık yönetimini yerleştirebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı ile Buğday Derneği tarafından Kültürpark’taki üretici pazarında “Yerel Üreticilerimizle Döngüsel Tarıma Yön Veriyoruz” adlı etkinlik düzenledi. Kültürpark’taki üreticilere ve yurttaşlara alanda kolay yöntemlerle kompost üretimi uygulamalı olarak anlatıldı. “Kentsel atık yönetiminde etkin bir süreç başlatmayı hedefliyoruz” Etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Işıl Konya, “İzmir’de gıda atıklarını da organik atıkları da değerlendirerek kentsel atık yönetiminde etkin bir süreç başlatmayı hedefliyoruz. Buğday Derneği de bizi bu çalışmalarımızda destekleyecek. Bahçe, ev gibi yerlerde, belki mahallelerde gıda atıklarının değerlendirilebileceği basit uygulamaları göstereceğiz” ifadelerini kullandı. Toprağın canlılık aşısı kompost Etkinlikte kompost eğitimini Buğday Derneği’nden Murat Akhuy verdi. Uygulamalı eğitim öncesi kompost üretimi hakkında yurttaşları bilgilendiren Murat Akhuy, kompostun bir canlılık aşısı olduğunu, tarımsal faaliyet nedeniyle bozulan toprakları tekrar canlandırmak, bitkilere sağlık ve hastalık direncini yeniden kazandırmak için yapılan bir uygulama olduğunu ifade etti. Akhuy, “Hangi kompost yöntemini yaparsak yapalım amacımız net. Canlılığı azalmış, organik madde seviyesi düşmüş, bozulmuş toprakları tekrar canlandırmak, sağlık kazandırmak ve kimyasal ilaçlara ihtiyaç kalmadan toprak ekosisteminin kendi kendine bitkiyi besleyebilmesini sağlamak. Kompost, bizi bu hedefe ulaştıracak en hızlı araçlardan birisi. Tonlarca kompostu bir anda üretmek mümkün. Burada göreceğiniz gibi telli bahçemizde kendi olanaklarımızla kompost yapmak mümkün. Ufak kaplarda bokashi kompost yapmak mümkün” şeklinde konuştu. Uygulama yapıldı Teorik bilgiler verildikten sonra alanda uygulamalı eğitime geçildi. Murat Akhuy, evde ve bahçede uygulanabilecek kompost yöntemlerini detaylarıyla anlatarak bahçe ve tarlalarda kolaylıkla yapılabilen sıcak kompost ve evlerde üretime uygun bokashi kompost yöntemlerini gösterdi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Kapsül Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.