Hava Durumu

#Imamoğlu

Kapsül Haber Ajansı - Imamoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Imamoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İmamoğlu: Mecbur kalmadıkça aracınızla trafiğe çıkmayın, toplu taşıma araçlarını kullanın Haber

İmamoğlu: Mecbur kalmadıkça aracınızla trafiğe çıkmayın, toplu taşıma araçlarını kullanın

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yarın beklenen yoğun kar yağışı konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. İstanbul Valiliği’nin cuma günü için de okulları tatil etmesi kararını yerinde bulduğunu kaydeden İmamoğlu, Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) yaptığı açıklama, “Bütün yurttaşlarımızın, kurum ve kuruluşlardan yapılan bütün çağrılara, çok etkili bir biçimde katılmalarını ve sürece iş birliği şeklinde bakmalarını takdirle izliyorum. Şu anda trafikteki yoğunluğa baktığımda, bu kooperatif çalışma, iş birliği içerisinde olmak İstanbullunun özellikle son 5 yıldır çok etkili bir biçimde katıldığı bir husus. Afetle mücadelenin zaten yegane başarısı, toplumun iş birliğiyle olabilmesi mümkün. Bu açıdan bütün İstanbullu hemşehrilerime teşekkürü bir borç biliyorum” dedi. “ARAÇ SAYISI NE KADAR AZ OLURSA…” İstanbul’da bütün kurum ve kuruluşların büyük bir mücadele içinde olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Buradaki uzman dostlarımızın, meteorolojiden aldığı raporlar doğrultusunda bize aktardıkları bilgiler ışığında, yarın sabah itibariyle daha etkin bir kar yağışının İstanbul'a girmesi bekleniyor. Sabah erken saatlerde başlayacak olan bu yoğun kar yağışı beklentisi, cumartesiyi de kapsayacak şekilde devam edecek. Bütün bu bakışı elde ettiğimizde, söylenecek tek şey var: Yani bugünden çok daha fazla tedbirli, özellikle trafiğe çıkma konusunda vatandaşlarımızın özellikle ve özellikle yarını çok daha tedbirli bir şekilde geçirmesi gerekiyor. Bunun bir başka anlamı; imkanınız varsa aracınızla mümkün olduğu kadar yarın trafiğe çıkmayın ve toplu taşıma imkanlarından faydalanın. Araç sayısı ne kadar az olursa, gerçekten sahadaki tedbirlerin daha güvenli bir biçimde gerçekleşmesi söz konusu. Kaldı ki bir araç bile bazen yolda kaldığında, bütünüyle bir aksı, bir yol akışını engelleyebilecek bir pozisyonda. Bütün bu yönleriyle çalışmamızın özellikle sağlıklı sürdürülebilmesi açısından, vatandaşlarımıza eee. talebimizi yineliyorum. Özellikle yarın sabah erken saatlerde yoğun bir biçimde artması beklenen kar yağışından ötürü, lütfen vatandaşlarımızın özel araçlarıyla, zorda kalmadıkça, mümkün oldukça, elbette çıkacaksa da kar ve kış koşullarına uygun ise donanımları çıksınlar. Ama onun dışında çıkmamalarını öneriyoruz. Toplu taşımayı kullanmalarını ve bu şekilde hareket etmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.  

İmamoğlu: "Gerçek bir akıllı şehir gelecekteki zorlukları da öngörür" Haber

İmamoğlu: "Gerçek bir akıllı şehir gelecekteki zorlukları da öngörür"

KAHA - Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Smart City Innovation Platformu (BABLE) iş birliğiyle, Baruthane Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kentsel İnovasyon Liderlik Forumu”nun açılış konuşmasını gerçekleştirdi. İBB İştirakler Teknoloji Grup Başkanı Erol Özgüner ve BABLE Genel Müdürü Alexander Schmidt’in ardından mikrofona gelen İmamoğlu, İngilizce yaptığı konuşmasında, İstanbul’u, “cesur fikirlerin şekillendiği bir gelecek şehri” sözleriyle tanımladı. “Bu ileri görüşlülük mirası, yeni nesil kentsel çözümleri benimsediğimiz bugün de devam ediyor” diyen İmamoğlu, “Bu toplantının teması olan ‘Yeni Nesil Şehirler’, bizi kentsel planlama, yönetişim ve teknolojiye yaklaşımımızı yeniden düşünmeye zorluyor. Yapay zeka, büyük veri ve dijital bağlantı alanlarındaki hızlı gelişmelerin etkisiyle şehirlerimiz daha önce görülmemiş bir hızla gelişiyor” ifadelerini kullandı. “DÖNÜŞÜM İNSANLAR İÇİNDİR” Dönüşümün hızının bazıları için korkutucu olabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Ancak şunları hatırlamakta fayda var: Bu dönüşüm insanlar içindir. Şehirlerimizi daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve kapsayıcı hale getirmek için başka bir araçtır” şeklinde konuştu. İstanbulkart ve İBB’nin ödüllü sosyal dayanışma projesi ‘”Askıda Fatura” gibi teknolojik uygulamaların dünya için örnek uygulamalar olabileceğinin altını çizen İmamoğlu, “Dijital inovasyonu benimserken, bunun etik ve sosyal sonuçlarını da göz önünde bulundurmalıyız. Kentsel yönetişimde büyük veri ve yapay zeka kullanımı büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Yerel yönetimin şeffaflığını arttırmak ve açık tartışmalara alan sağlamak için açık veri platformlarını güçlendirmeye kararlıyız. Aynı zamanda, hemşehrilerimizin bilgilerini korumak için güçlü veri gizliliği korumaları uyguluyoruz. En önemlisi; ücretsiz Wi-fi ve sağlıktan ulaşıma kadar, günlük sorunlara dijital çözümler aracılığıyla herkesin İstanbul'un dijital dönüşümüne dahil olmasını sağlıyoruz” görüşlerini aktardı. “GERÇEK BİR AKILLI ŞEHİR GELECEKTEKİ ZORLUKLARI DA ÖNGÖRÜR” “Gerçek bir akıllı şehir, yalnızca bugünün sorunlarını çözmekle kalmaz, gelecekteki zorlukları da öngörür” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “2030 İSTANBUL AKILLI ŞEHİR STRATEJİK PLANI İLE ŞU NET HEDEFLERİ BELİRLEDİK” “İstanbul, karbon-nötr hedefini hızlandırıp, Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerimizle uyumlu şekilde 2050'den 2030'a çekerek, bu felsefeyi benimsemiştir. 2030 İstanbul Akıllı Şehir Stratejik Planı ile şu net hedefleri belirledik: On yılın sonuna kadar karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak; yenilenebilir enerji kaynaklarının kamu binaları ve altyapı genelinde yaygınlaştırmak; eski binaları daha enerji verimli hale getirmek için güçlendirme programları uygulamak; şehirdeki kritik noktalarda emisyonları azaltmak için karbon yakalama teknolojilerinin pilot uygulamalarını yapmak. Bu dönüşümün merkezinde ulaşım yer alıyor. 2030 yılına kadar yüzde 100 elektrikli bir toplu taşıma ağına geçiş yapacağız. HızRay projemiz, şehrimizin iki yakası arasında hızlı ve sürdürülebilir bir demiryolu bağlantısı sağlayarak, hareketlilikte devrim yaratacak. Ayrıca, İstanbul'da hareketliliğin verimli, güvenli ve çevre dostu olması için elektrikli otobüs filomuzu genişletiyor, otonom araç teknolojisine yatırım yapıyoruz. ‘Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planımız’ aracılığıyla, bisiklet yolları ve toplu taşımanın daha iyi entegrasyonu gibi, otomobil bağımlılığını azaltacak çözümlere öncelik veriyoruz.” “İSTANBUL'UN KAHİRE'DE DÜZENLENEN ‘DÜNYA KENTSEL FORUMU'NDA ‘TEK GEZEGENLİ ŞEHİR YARIŞMASI'NIN 2024 KAZANANI SEÇİLDİĞİNİ PAYLAŞMAKTAN GURUR DUYUYORUM” “İddialı iklim hedefleri ve güçlü kentsel liderlik konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak, İstanbul'un Kahire'de düzenlenen ‘Dünya Kentsel Forumu'nda ‘Tek Gezegenli Şehir Yarışması'nın 2024 kazananı seçildiğini paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bugünkü tartışmalara ve atölye çalışmalarına başlarken şunu hatırlayalım: Şu anda yaptığımız seçimler, yarının şehirlerini tanımlayacaktır. İster dijital inovasyon, ister iklim eylemi veya kapsayıcı kentsel politikalar yoluyla olsun, herkes için daha akıllı, daha yeşil ve daha eşitlikçi şehirler yaratma fırsatına ve sorumluluğuna sahibiz. Bu, aynı zamanda İstanbul modelimizin de kalbidir. Bu forumdan çıkacak fikirleri ve ortaklıkları sabırsızlıkla bekliyorum.”

İmamoğlu’ndan vatandaşlara ‘kar’ teşekkürü Haber

İmamoğlu’ndan vatandaşlara ‘kar’ teşekkürü

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u yakın zamanda ikinci kez etkisi altına alan kara karşı yapılan mücadeleyle ilgili, Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) açıklamalarda bulunda. Kurmaylarından ve uzman isimlerden bilgi alan İmamoğlu, İstanbullulara aktarımlarda bulundu. Açıklama sırasında İmamoğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir de eşlik etti. İstanbul Valiliği’nin yarın için okulların tatil edilmesiyle ilgili kararını yerinde bulduğunu kaydeden İmamoğlu, “Aynı zamanda, gün içerisinde mesaiyle ilgili de farklı uygulamalar ve anonsu yapıldı. Bunun İstanbul'umuz için en azından doğru bir tedbir olduğunu görüyoruz. Teşekkür ederiz ilgililerin bu takdir ve kararlarına. Yarın okullar tatil. Muhtemelen yarın da cuma günkü hava durumuna ve akışına bakılarak, ona göre kararlar cuma günü için de alınabilecektir diye düşünüyoruz” dedi. “HAFTA SONU TEM’İN KUZEYİNDE 20-40 SANTİM ARALIĞINDA KAR BEKLENİYOR” AKOM’da hem İBB hem iştirak şirketleri hem de kamunun ve özel sektörün ilgili kurumlarının ortak akılla sürece müdahale ettiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Etkin bir iş birliğiyle inanıyoruz ki İstanbulumuz, bu kar dönemini en hafif şekliyle geçirecektir” diye konuştu. İstanbul’da, son yıllarda pek alışık olunmayan bir biçimde yoğun kar yağışı beklendiğini söyleyen İmamoğlu, “TEM’in kuzeyinde, 20-40 santim aralığında kar bekleniyor hafta sonu. En etkin kar yağışının da şu anki tahminlere göre, cuma günü öğleden sonra ve cumartesiyi içine alacak şekilde devam etmesi yine tahminler arasında” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, İBB’nin karla mücadele için aldığı tedbirleri de şu rakamlarla kamuoyu ile paylaştı: “4 BİN 140 KİLOMETRELİK SORUMLULUK AĞIMIZDA, 11 BİN 916 PERSONELİMİZ GÖREV BAŞINDA OLACAK” “4 bin 140 kilometrelik sorumluluk ağımızda, 11 bin 916 personelimiz görev başında olacak. Araç ve iş makinesi sayımız 3 bin 375 adet olacak. Yeterince güçlü bir tuz stokumuz vardır. Aynı zamanda solüsyon kullanılacak sahalar için de solüsyon stokumuz yeterince vardır. Yine köy yolları için, özel anlaşmayla, kar küreme aparatlarıyla çalışacak olan 170 adet traktör de belli sınırların dışında destek olacak bir biçimde görevinin başında. 53 adet vinç ve kurtarıcımız var. Metrobüs güzergahında da 44 araç ve iş makinesi görev yapıyor olacak. Kar küreme ve tuzlama işlemleri etkin bir biçimde sürüyor. Zira şu anda erken başlayan mesai bitimiyle birlikte ya da özel ya da kamu kurumlarının almış olduğu kararla, erken dağılan araçların yarattığı bir yoğunluk söz konusu. Bu yoğunluk aslında bugün normal gündelik yoğunluğunun daha erken başlamasıyla beraber, bu saatlere de biraz daha yoğun bir biçimde yığılmış durumda. Ama şu an itibariyle, sorumluluk sınırlarımız içerisinde ve diğer kuruluşların sınırları içerisinde tıkalı herhangi bir yol İstanbul'da yok. Karın engellediği bir ulaşım süreci yok. Bütün yollar açık. Bütün yoğun yağışın olduğu hatlarda, ring şeklinde küreme ve diğer işlemleri yapan araçlarımız görevlerinin başında.” EVSİZLERE VE SOKAK CANLILARINA ÖZEL PARAGRAF AÇTI Evsiz vatandaşlara ve sokak canlılarına özel bir paragraf açan İmamoğlu, şunları söyledi: “Evsizler bizim için önemli. Evsizlere kış hizmetini arkadaşlarım etkin bir biçimde yapıyor. Tesislerimiz başta olmak üzere, bir kısım anlaşmalı otellerde evsiz hemşerilerimizi misafir ediyoruz. Aynı zamanda gündelik ihtiyaçlarının sağlanması, ihtiyacı olan dostlarımıza da kıyafet ve bunun gibi ihtiyaç kalemleriyle ilgili destek sunulması… Sadece barınma değil; sağlık taramasından yeme içmeye varıncaya kadar, ilaca varıncaya kadar… Hatta buralarda ailesine teslim ya da memleketine gönderme işlemleri de etkin bir biçimde sürdürülüyor. Hali hazırda 359 erkek, 87’si kadın olmak üzere, 446 hemşehrimizi buralarda misafir etmekteyiz.   Sokak hayvanları yine bu tür hava koşullarında önemli. Tabii bugün ilk günü olduğu için çok fazla bir ihtiyaç olmayabilir. Ki sokak hayvanları için haftada 520 noktada, günlük 2 ton kuru mama dağıtımı yapılıyor. Ama özellikle şu andan sonra cuma, cumartesi, pazar günlerinde, daha etkin sahada, başta tabii hayvansever vatandaşlarımızın da iş birliğiyle, sokak hayvanlarının bütün ihtiyaçlarının giderileceği noktasında vatandaşlarımızı bilgilendirmek isterim.” “KENTİN KRİTİK NOKTALARINDA SICAK İKRAMLARIMIZ OLACAK” Kentin kritik noktalarında, kumanya ve mobil malzeme dağıtımlarının süreceğini aktaran İmamoğlu, “Kritik noktalara dağılan araçlarımızda sıcak içecek, çorba, kek su gibi yiyecek, içecek imkanlarımız vatandaşlarımızla buluşuyor olacak. Özellikle yoğun yolcu kapasitesine ulaşan noktalarda da başta metrolar olmak üzere, yine vatandaşlarımıza ısınma noktalarında birtakım servisler yapılacak. Çay ikramlarıyla, orada kaldıkları süre içerisinde konforlarına katkı sunma gayreti içerisinde olacak arkadaşlarımız. Ve bazı noktalarda olası uzun süreli kritik trafik sıkışıklıkları yaşandığı anlarda da mobil tuvaletlerle buraları destekleyeceğiz” dedi. İmamoğlu, toplu ulaşımla ilgili alınan kararları da “Gece geç saatlerde, insanların araçlarını alamadığı hallere dönük tedbir almakla ilgili de saat 02.00’ye kadar metro ve tramvay seferleri hizmet verecek. Yine Metro İstanbul ek seferler koyacak. İhtiyaç halinde de az önce ifade ettiğim noktalarda İETT ve Şehir Hatları katkı sunacak. Bugün, sert rüzgarlardan dolayı Şehir Hatlarıyla ilgili boğaz trafiğinde iptaller olmuştur. Kamuoyuna, hemşehrilerimize anlık bilgilerle aktarımlarımızı yapmaya devam edeceğiz” sözleriyle kamuoyu ile paylaştı. “BİZ NE YAPARSAK YAPALIM…” Tüm alınan kararların uygulanması noktasında en büyük yardımcılarının vatandaşlar olduğunu vurgulayan İmamoğlu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Biz ne yaparsak yapalım, diğer kamu kurum ve kuruluşları ne yaparsa yapsınlar, temelde sorunun kesin çözümü, elbette vatandaşlarımızın duyarlı davranmaları, trafiğe çıkma konusunda hassas olmaları, mecbur kalmadıkça trafiğe çıkmamaları, toplu taşımayı kullanmaları ve bu çabalarıyla gösterecekleri bu sürece dair yoğun ilgi ve katılım, yolların boş olmasına ve oralarda da bizim tedbir alacak olan araçlarımızın hem güvenli hem de etkin çalışmalarına fırsat tanıyacak. Tüm bu kapsamda vatandaşlarımızın, özellikle son 5 yıldır bizlere etkin şekilde eşlik etmesinden, yüksek memnuniyet duymaktayım. Tekrar bu dönemde de vatandaşlarımız kar günlerinde, eminim ki biraz açık alanlarda karla buluşacaklar. Çocuklar ve asla içindeki çocuk ruhunu kaybetmeyen bütün yurttaşlarımız, karla güzel vakit geçirecekler. Elbette bolca kitap okumalarını tavsiye ediyorum okula gitmeyecek olan çocuklarımıza ve tabii ki herkese. Sağlıklı bir 4 gün diliyorum. Kimsenin ayağına taş değmesin, herkesi Allah korusun. Umuyorum, gün içerisinde ve yarınlarda da hep iyi haberlerle, sadece karın, mevsim gereği İstanbul'umuza bereket getirdiği ve barajlarımızın da su ihtiyacı yönüyle o bereketiyle dolduğu bir dönemi hep birlikte yaşarız. Bütün İstanbullulara hem iyi yolculuklar hem istirahatler hem de dikkatle dolu güzel bir gece diliyorum.”

İmamoğlu: O iddianame ve yazılanlar vesaire, benim hiç umurumda değil, vız gelir tırıs gider Haber

İmamoğlu: O iddianame ve yazılanlar vesaire, benim hiç umurumda değil, vız gelir tırıs gider

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu: -Bilirkişi raporu hazırlandı. Hem sizin hakkınızda hem de bizim Genel Yayın Yönetmenimiz tutuklu ve 5 gazeteci hakkındaki bilirkişi raporu hazırlandı. Sizin hakkınızda da bir hapis istemi var ve siyasi yasak istemi var. Buna ilişkin nasıl bir değerlendirmeniz olacak? “25 YILI AŞAN BİR HAPİS CEZASIYLA YARGILANAN BİR KİŞİ DURUMUNDAYIM” “Ülkemizi, Türkiye'mizi, milletimizi derinden üzen ve gerçekten yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bunu Türkiye'miz birkaç kez daha yaşamıştır. Yakın zamanda, bundan on küsur sene önce de Türkiye'de buna benzer karar alma süreçleri yaşanmıştır. Ama, hani tabiri caizse, bu kadar pervasız, bu kadar kötü bir zaman dilimini, karar alma süreçlerini ülkemiz, bu denlisini ilk kez yaşıyor. Bugün itibariyle savcının oluşan iddianamesiyle, şu anda beşinci siyaset yasağıyla ilgili bir iddianame ya da mahkeme süreci, 25 yılı aşan bir hapis cezasıyla yargılanan bir kişi durumundayım. Mevzu olan bu mahkemelerin ya da iddianamelerin ya da bu süreçlerin hiçbirisi, bırakın iddianameyi, kaleme bile alınacak işler değil. Bu manada açıkçası meselenin yargıda bu işlerin altına imza atan insanlar olmadığını biliyorum. Beni siyasette devre dışı bırakma çabası gösteren kişinin adı da belli: Sayın Cumhurbaşkanı. Bu konuda, 2019’dan bu yana Cumhurbaşkanı, bu hamleleri birkaç kez daha yapmıştır, denemiştir, normalleştirmiştir. Aynen 2019’da , Yüksek Seçim Kurulu’nu etki altında bırakmak adına, etki altında tutmak adına, ‘Sen 13 bin oyla İstanbul'da seçimi kazanacağını mı zannediyorsun’ diyecek kadar -ki demokraside bir oyla bile seçim kazanılır- o günden bugüne, muhtelif konuşmalarıyla, Türkiye demokrasisini zedelemiştir. Türkiye'nin hukuk sistemini, yargı sistemini, ne yazık ki kötü etkilemiştir. Ve iş, bugünlere gelmiştir. Hala mücadelesini bu alanda sürdürüyor.” “MERTLİĞE DAVET ETTİM DEFALARCA AMA TERCİH BAŞKA” “Ben de diyorum ki; ben buradayım. Bakın burada Güreş İhtisas Kulübü’nün temelini atıyoruz. Neredeyse 125 senedir bu ülkenin Türk sporuna hizmet etmiş, minderleri burada yine yeni sporcularımız için inşa ediyoruz. Bu minder nedir biliyor musunuz? Bu, er meydanıdır. Bu er meydanıdır ve burada mertçe güreşilir. Kaybetmenin bile mertliği yaşanır bu sporda. Yüzyıllardır böyle, bin yıllardır böyle. Kazanmanın bile erdemli davranışını sergilersiniz bu minderde. Demokrasi de öyle bir şeydir. Seçim kazanılabilir, kaybedilebilir. Mertliğe davet ettim defalarca. Ama tercih başka. Bir de; yani heybeden bahseden kendileri, heybedeki turplardan bahseden kendileri, bu süreçlerin tamamının savcılığına soyunan kendileri. Bunu kendi diliyle ifade ediyor. Ama sonra da ‘Beni ilgilendirmiyor, bu yargının işi’ diyecek kadar da sürece dair talihsiz, kötü açıklamalar yapan da yine kendisi. Mertliğe davet ettiğim kişi ve bugün bu 25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılandığım sürece dair, aynı zamanda 5 kez siyasi yasak getirilmeye çalışılan kişi olarak ben diyorum ki, bütün bunların arkasında Sayın Cumhurbaşkanı var. Ben demiyorum, kendi diyor. Gizlilik kararı olan mahkeme süreçlerinin her bir dosyasının bildiğini kendi iddia ediyor. Heybedeki turplardan kendisi bahsediyor. ‘Ceza almalı’ diyor. İnsanları tehdit ediyor. Sanatçıyı, iş insanını, siyasetçiyi… Kimse konuşmasın istiyor. Böyle bir şey olabilir mi?” “MERTLİĞİN YERİ NE? SANDIK” “Mertlik. İstediğimiz şu: Mertlik. Mertliğin yeri ne? Sandık. Sandığa gidilir, sandıkta oy kullanılır, millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır, millete o işin sorumluluğunu hakkını verir. Yani doğup büyüyüp yetiştiği ve mertliğin simgesi olan semtinin, Kasımpaşa'nın adına yakışır biçimde davranmaya davet ediyorum Sayın Cumhurbaşkanını. Kasımpaşa, mertlik demektir. Kasımpaşa, mert mücadele eden kişi demektir. Böyle anılan bir semtte doğup büyümüş bir insanı, o sürece yakışır bir biçimde davranmaya davet ediyor. Biz hazırız. Mertçe mücadeleye hazırız. Her gün, her hafta başka talihsiz… Yani hapse atılan belediye başkanları, hapse atılan genel başkanlar, hapse atılan meclis üyeleri… Tek suçu nedir? Bir kişiye karşı olmak. Nedir tek suçu? Ona karşı seçimi kazanmak. Nedir tek suçu? 20 yıl sonra Türkiye'de birinci parti olmak. Partimize bile göz koymuş durumdalar. Bütün bu süreçleri, milletimizin güçlü tutum ve tavrıyla, milletimizin erdemli tavrıyla, milletimizin demokrasi aşkıyla, adalete ve vicdana olan tutkusuyla… Ben, milletimizin adaletine, vicdanına, demokrasi bilincine hep güvendim, hep inandım. Hala inanıyorum. Arkamda duyduğum en büyük güç de 86 milyon insanımızın o duygularıdır. "O İDDİANAME VE YAZILANLAR VESAİRE, BENİM HİÇ UMURUMDA DEĞİL, VIZ GELİR TIRIS GİDER” “Bu bağlamda inanın, yani o iddianame ve yazılanlar vesaire, benim hiç umurumda değil. Vız gelir tırıs gider. Mesele, budur. Mesele, bir kişidir. Mesele, süreçteki mücadelenin esas sahibidir. Mertçe yapılmayan mücadelenin sahibidir. Benim baktığım odak odur. Bu arada bahsi geçen konudaki dört gazeteci dostumuza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yazık. Yazık, günah. Bu ülkenin geleceğine yazık. Sakın milletimize ekonomiyle, üretimle, sosyal refahla ilgili cümleler kurmasınlar. Bütün sorumluları kendileridir. Böyle tutum ve tavır aldıkları sürece, ülkemizin iyi olması, düze çıkması da mümkün de-ğil-dir. Nokta. Adaletin olmadığı, hukukun işlemediği, metçe mücadelenin ve demokrasinin olmadığı yerde sermaye de gelmez, üretim de olmaz, hiçbir şey olmaz. Kendisini aldatmasın. Milletimize ve milletimizin geleceğine yazık ediyorsunuz. Yazık ediyorsunuz. Nokta.” CUMHURBAŞKANI ADAY ADAYLIĞI SORUSUNA YANIT: “MERT OLMAYAN, NAMERTLİK OLAN TUTUM VE TAVIRLARIN TAMAMININ YOK EDİLECEĞİ, SÜRECİN GÜÇLÜ BİR BAŞLANGIÇ ZEMİNİ” -CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için başlattığı ön seçim sürecinde aday adaylığı başvuruları başladı. Geçtiğimiz günlerde de il belediye başkanları, size aday adayı olmanız için bu süreçte çağrı yapmıştı. Siz aday adaylığı başvurusu yapacak mısınız? Nasıl bir ajandınız var o konuda? “Partimizin, Türkiye demokrasi tarihine geçecek büyük bir demokrasi devrimini yaptığı bir dönemdeyiz. Yani az önce söylediğim, hukuksuz müdahalelerin ardı sıra yapıldığı ortamda Cumhuriyet Halk Partisi ise, en güçlü demokrasi tabanına işi taşıyarak, karar verme bilincini ortaya koymuştur. Diyor ki, ‘Cumhurbaşkanı adayımızı şimdiden belirliyoruz. Partimize, İstanbul Büyükşehir Belediyemize ve diğer belediyelerimize yapılan saldırılara karşı üyelerimizin ve yeni üye olacak dostlarımızın, gençlerimizin, hanımefendilerin… Özellikle gençlerimizin. Ki 28 Şubat'a kadar devam edecek üye olma etkinliği. Davet ediyorum bütün gençleri. Söz sahibi olmaya davet ediyorum. Sandığın meşruluğunun en büyük sahibi olmaya davet ediyorum gençleri. Onların üye olacağı bir ortamda, o üyelerin oylarıyla, büyük bir katılımla cumhurbaşkanı adayımızı partimiz seçecek’ diyor. Bu, bir demokrasi devrimdir. Türkiye’de ilk. Dünyada örneği çok az. Ve bu kararlılığı gösteren Sayın Genel Başkan'ımıza ve bütün parti yönetimimize de huzurunuzda yürekten teşekkür ediyorum. Bu, büyük bir başlangıçtır. Az önce yapılan o bireysel müdahale, vesaire diye anlattığım o mert olmayan, namertlik olan tutum ve tavırların tamamının yok edileceği, sona erdirileceği sürecin güçlü bir başlangıç zeminidir.” “BU HAFTA İÇERİSİNDE KARARIMIZI, SİZLERİN HUZURUNDA PAYLAŞIRIZ” “Bu bağlamda, tabii ki partimizin tariflediği süreç başlamıştır. Bu hafta, cumhurbaşkanı adayı adayı olmak isteyen insanların başvuru yapması gereken bir hafta. Usulü ve yönergesi gereği, Türkiye Büyük Millet Meclisi grubumuzdaki milletvekillerimizin desteği, süreci belirleyecektir. Benim durumum ortadadır. Ama milletimizin takdiri ve elbette ki parti üyelerimizin onayı, elbette ki o sürece gitmesi gerekirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi grubunda olan kıymetli milletvekillerimizin sürece dair tespitleri yol haritamızı çizecektir. Etkin bir şekilde bu haftanın her anını, her gününü takip edeceğim. İstişare içerisinde olacağım, başta Genel Başkanımızla. Diğer TBMM grubunda karar verici ve sürece katılma konusunda yetkisi olan milletvekillerimizin tamamıyla bir etkin süreç işleterek, günün sonunda cumaya kadar bir karar oluşturacağız. Elbette ki sürece dair, bütün dostlarımızın, var olan bütün güçlerimizin katkı sunması ve destek olması gereken bir zaman dilimindeyiz. Omuz omuza olmamız gereken bir zaman dilimindeyiz. O omuz omuz olma sürecini, birbirinden güç alma sürecini de hep birlikte yaşatacağımız dönemin ilk haftasını inşallah sağlıklı bir biçimde geçireceğiz. Bu hafta içerisinde kararımızı, sizlerin huzurunda yine, paylaşırız. Bugünden söyleyeceklerim bunlar.” KURULTAY SORUSUNA YANIT: “BASİRETSİZ, ETİK OLMAYAN, ZEMİNİ TAMAMEN ÇÜRÜK, HİÇBİR SÖZÜ, HİÇBİR KİŞİLİĞİ MUHATAP ALMADIM, ALMAM” -“Partimize göz koyuyorlar” dediniz az önce. Bu kapsamda da geçtiğimiz hafta Lütfi Savaş, CHP kurultayının iptali için bir başvuru yaptı. Aynı zamanda da medyada tırnak içinde “şaibeli kurultay” iddiaları dolanıyor. Siz de Divan Başkanı'ydınız kurultayda. Neler söylemek istersiniz? “Basiretsiz, etik olmayan, zemini tamamen çürük, hiçbir sözü, hiçbir tavrı, hiçbir kişiliği muhatap almadım, almam. Bu manada, pırlanta gibi tertemiz, yarışmacı bir kurultay geçmiştir. ‘Kavgalar çıkacak, gürültüler çıkacak. Asla olmaz vesaire…’ dedikleri ortam, tamamen centilmence… Hatta ilk turda Sayın Özgür Özel'in birinci olarak çıkması ama oy yeter sayısı oluşmamasına rağmen ikinci tura gidilen bir seçimde, bu kadar yarışmacı Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde yok, yani zerre, yani toz değecek bir an yaşanmamış tertemiz bir kurultayın, 1,5 sene sonrasında ortaya çıkıp, birtakım uydurma işlerle, laflarla kendine iş arayanlar boşta kalmış insanlardır. Bu manada süreci en üst seviyede, tabii ki hukuki zeminde, partimizin yetkilileri takip edecektir. Ama vicdani muhasebede benim zihnimdeki kısmı da bununla sabittir. Allah, akıl versin bu iş ve o davranışlarda bulunanlara.” TÜSİAD SORUSUNA YANIT: “MEMLEKETİNİ DERT EDİNEN HERKES KONUŞACAK” -Geçen hafta TÜSİAD'dan önemli bir çıkış geldi, yargı ve ekonomi konusunda özellikle. Siz de iş dünyasına verdiğiniz mesajları arttırmıştınız son dönemlerde. Nasıl yorumlarsınız sonrasında olan gelişmeleri? “Memleketini dert edinen herkes konuşacak. Konuşmak, bu ülkede ne zamandır suç oldu? Ağzından çıkan her kelimeyle insanlar, FETÖ terör örgütü sürecinde teker teker hapse atılırken, sonrasında da ‘Yahu biz buna nasıl aldandık? Böyle bir aldanma sürecine nasıl dahil olduk? Bir şey yokmuş ki, bunların hepsi haklıymış’ denmedi mi? Dendi. Şimdi; konuşana yargı sopası. Adı iş dünyası. Yarın başka sivil toplum kuruluşları ya da başka kurum, kuruluşlar ya da bireyler, sanatçılar, çocuklar, gençler… Böyle bir şey olabilir mi? Tweet at, yarın sabah gelsin evine, kapına dayansın. Böyle bir şey olabilir mi yahu? Akıl tutulması. Hangi çağdayız? Kimi korkutuyorsunuz? TÜSİAD konuşmuştur, konuşacak. Başkaları da konuşacak. Yani diğer iş dünyası kuruluşları, Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu yargı süreçleri, bu saldırı, bu taciz kendine yapılırsa mutlu mu olacak mesela? Mutlu olacak mı? ‘Aa ne güzel, doğru yapıyorlar’ mı diyecek? Diğer kurum, kuruluşlara sesleniyorum. Ekrem İmamoğlu'na yapılan, İstanbul'a yapılan bu yargı tacizi süreci, o kurum kuruluşların içinde olan insanlara, kişilere sesleniyorum buradan. Ben yüzlerine bakarak sesleniyorum: Size yapılsa, ailenize yapılsa, kuruluşunuza yapılsa mutlu mu olacaksınız? Olmayacaksanız, siz de ses çıkartmalısınız. Bugün ona yapılan, yarın size yapılacaktır. Bu yargı düzeni süreci, bu bozuk düzen olduğu sürece, herkes tehdit altındadır.” “DOĞRU SÖYLEYEN EKREM İMAMOĞLU’NU, ŞU DURDUĞU YERDEN BİR MİLİM KİMSE ESNETEMEZ” “O bakımdan ‘TÜSİAD konuşmuş’; konuşacak. Yargılanacaklar veya işte suç duyurusunda bulundular veya şu iddianame yazılacak falan.. Vallahi ben olsam, TÜSİAD'ın içinde kaç tane üye var? Hepsi tek tek olur mu? Ben olsam içlerinde, konuşurum. Hepsi tek tek. Ha diğeri konuşmuyor veya öbürü konuşmuyor, siyaseten yakın… O da başını öne eğip gezecek toplumun içerisinde. Hatta gezemeyecek. Kendini aldatmış olacak. Konuşmayalım! Doğruları konuşmayalım. ‘Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar.’ Yalan. Böyle bir atasözü yok. Böyle bir atasözü, bu canım topraklara yakışmaz. Bu güzelim topraklara ne Rize'ye yakışır, ne Sivas'a yakışır, ne Diyarbakır'a, ne Van'a, ne Edirne'ye, ne Muğla'ya. Ne demek yahu ‘Dokuz köyden kovacaklar doğru söyleyenleri.’ Doğru söyleyen Ekrem İmamoğlu’nu, şu durduğu yerden bir milim kimse esnetemez. Hiçbir vatandaşımızda esnemez. Ben öyle biliyorum.” “DOĞRU SÖYLEYENİ DEĞİL, YALAN SÖYLEYENİ DOKUZ KÖYDEN KOVARLAR” “Ben onun için vatandaşıma aşığım. Memleketime, milletime aşığım. Onun için TÜSİAD, bildiği doğruları söylemiş. Söyleyecek; hakkıdır, hukukudur. Veya başka bir kurum... Söylemeli. Ne yapalım yani? ‘Yok canım enflasyon yok. Her şey güllük gülistanlık. Emekliler mutlu. Dar gelirler mutlu. İşsizlik diye bir şey de yok. Yurt dışına isteyen gidip vizesini alıyor, gidiyor.’ Böyle mi diyelim yani? Yalan mı konuşalım? Bu ülkede eğer öyle bir söz varsa, onu çöpe attık: Yalan söyleyeni dokuz köyden kovarlar, doğru söyleyen değil. Yalan söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Kovulmak istemeyen, doğruyu söylesin bu ülkede. Bu ülke, doğru söyleyeni sever. Cesur olanı, mert olanı sever. Bu millet, 86 milyon insanımız cesur olanı, mert olanı sever. Doğruluğa ve dürüstlüğe davet ediyorum herkesi, söz söylemede de cesur olmaya davet ediyorum herkesi.” n katında ise, güreş çalışma salonu yer alıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.