Hava Durumu

#Inşaat Sektörü

Kapsül Haber Ajansı - Inşaat Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Inşaat Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Modüler İnşaatla 3 Yılda 1 Milyon Konut Üretmek Mümkün Haber

Modüler İnşaatla 3 Yılda 1 Milyon Konut Üretmek Mümkün

Kentsel dönüşüm süreçlerinde, modüler inşaat tekniklerinin hızlı ve güvenli bir çözüm sunduğunun altını çizen Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha dayanıklı olan ve 2-3 katı hızlı tamamlanan çelik yapılar, depreme karşı hem hızlı hem de güvenli bir çözüm sunuyor, ülkemizin olası depremlere hazırlanabilmesi için hızlı inşaat yapabilmek çok değerli. Modüler inşaat teknikleriyle 3 yılda 1 milyon konut üretmek mümkün” dedi.  23 Nisan’da Marmara Denizi’nde meydana gelen 6, 2 şiddetindeki deprem ve artçıları ülkemizi deprem gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze getirdi. Resmî açıklamalara göre; İstanbul'da 1,5 milyon riskli bina bulunuyor ve bu yapıların yüzde 30'unun acilen dönüştürülmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Kentsel dönüşüm süreçlerinin hızlandırılmasıyla yaklaşan deprem tehlikesine karşı önlem almak ve 3 yılda 1 milyon konut üretmek mümkün.  Modüler inşaat, kentsel dönüşümde ülkemize ciddi bir zaman kazandırabilir Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40'a varan oranda kısaltıyor. Bu da modüler inşaatın kentsel dönüşüm anlamında ülkemize ciddi bir zaman kazandırabileceğini gösteriyor.  Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilirler. Fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız üretildiklerinden 2-3 kat daha hızlı inşa edilebiliyorlar.  İstanbul’da deprem riski taşıyan yaklaşık 3 milyon 800 bin konut bulunuyor Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “İstanbul’da 2000 öncesi konut sayısı 4 milyon 500 bindi, şu anda 6 milyon 384 bin. Bakanlık verisine göre, bugüne dek kentsel dönüşüm yöntemiyle sadece 695 bin konutun dönüşümü sağlandı yani 2000 öncesi yapıların yüzde 16’sı yeni yönetmeliklere göre inşa edildi. 2000 sonrası inşa edilen tüm yapıların deprem dirençli olduğunu varsayarsak (kuşkusuz ki bu sadece bir varsayım), İstanbul’da hâlâ yüksek sayıda deprem riski taşıyan konut var demektir.” diyor. Senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor Depremlerde yıkılmayacak yapıların inşa edilmesinin can ve mal kayıplarını önlemesinin yanında büyük ekonomik kayıpların da önüne geçeceğinin altını çizen Şimşek, “Bir senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Ülkemizin kapasitesi ise 50 milyon ton. Bu üretim için 72 bin adet insan gücüne ihtiyaç var. 2023 verilerine baktığımızda resmi rakamlara göre 3,5 milyon iş arayan bulunmakta. Bu üretim için ise 6 adet TOGG Fabrikası kapalı alanına denk gelen bir fabrika kurmalıyız. Kısacası, tüm bu şartları yerine getirebilirsek üç yılda 1 milyon modüler konut üretebileceğimizi söyleyebilirim.” şeklinde sözlerini sürdürdü. “Prof. Dr. Naci Görür: Deprem dinamiğine uygun yapılar tasarlayarak depremin etkilerini azaltabiliriz” Geçtiğimiz dönemde, depreme karşı dirençli yapılara yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdikleri “Çelik Mikrofon” YouTube kanalında Prof. Dr. Naci Görür’ü ağırladıklarını belirten Melih Şimşek, “Prof. Dr. Naci Görür programda; ‘dünyanın nabzı’ olarak nitelediği depremlerin kaçınılmaz olduğunu belirterek, insanları depremin değil, göçen binaların öldürdüğüne dikkat çekiyor ve ekliyor: “Yeni bina yapımında kat sayısını azaltmak ve hafif malzeme kullanmak önemli.” dedi.

Geleceğin yapıları Naturalbond Nano Alüminyum Kompozit Paneller ile yükselecek! Haber

Geleceğin yapıları Naturalbond Nano Alüminyum Kompozit Paneller ile yükselecek!

İnşaat sektörü, yenilikçi ve çevre dostu malzemelerle her geçen gün daha ileri bir noktaya taşınıyor. ASAŞ Naturalbond Nano Alüminyum Kompozit Paneller (Nano ACP), sunduğu estetik, dayanıklı ve ekonomik çözümlerle modern mimarinin vazgeçilmez yapı malzemelerinden biri olmaya aday. Bu paneller, nano teknoloji ile geliştirilen yüzeyleri sayesinde dış cephelerde üstün performans ve uzun ömürlü kullanım sağlıyor. ASAŞ Naturalbond nanoteknoloji ile geliştirilen alüminyum kompozit paneller, yüzeyinde yer alan nano kaplama teknolojisi ile çevresel etkileri minimuma indirerek hep yeni ve temiz kalan dış cepheler sunuyor. Bu özel nano kaplama teknolojisi sayesinde su damlaları, yüzeydeki kir ve tozu kolayca temizleyerek, panellerin sürekli bakımlı ve temiz görünmesini sağlıyor. Bu kendini temizleme özelliği, bakım maliyetlerini önemli ölçüde azaltarak uzun vadede ekonomik bir avantaj sunuyor. FEVE (Floroetilen Vinil Eter) reçinesi ile üretilen paneller, UV ışınlarına ve zorlu hava koşullarına karşı yüksek dayanıklılık gösteriyor. Renk solmalarını önleyen bu özellik, cephelerin yıllar boyu ilk günkü estetiğini korumasına olanak tanıyor. Esnek yapısıyla mimarlara özgün tasarımlar oluşturma fırsatı tanıyan Naturalbond Nano ACP'ler, binalara zarif bir görünüm katıyor. Dayanıklı yapısıyla darbelere ve aşınmalara karşı direnç gösteriyor. Ayrıca, parlaklık seviyesi ayarlanabilen yüzeyi ve her renkte ve desende Nano özellikte üretilebilen ASAŞ Naturalbond 40+40, 50+50 ve 30+30 seçenekleriyle her türlü mimari stile uyum sağlıyor. Naturalbond Nano Alüminyum Kompozit Paneller, yalnızca dayanıklı değil, aynı zamanda çevre dostu bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Geri dönüştürülebilir yapısı sayesinde çevreye duyarlılık gösteriyor ve sürdürülebilir mimariye katkı sağlıyor. Üstelik, Nano özellikleri sayesinde bakım ihtiyacını azaltarak çevresel etkiyi minimuma indiriyor. Hafif yapısı, montajı kolaylaştırarak zaman ve maliyet avantajı sunuyor. Naturalbond Nano ACP'ler, büyük ticari yapılardan küçük çaptaki konut projelerine kadar geniş bir kullanım alanına hitap ediyor. İş merkezleri, alışveriş merkezleri ve otellerde modern ve dayanıklı bir dış cephe çözümü sunan bu paneller, konut projelerinde de hem estetik hem de uzun ömürlü bir kaplama malzemesi olarak tercih ediliyor. Hafif yapısı ve dayanıklılığıyla depolar, fabrikalar ve lojistik merkezlerine ekonomik ve fonksiyonel çözümler sunarken, yangına dayanıklılığı ile sanayi tesisleri gibi güvenliği ön planda tutan binalar için de ideal bir çözüm haline geliyor.

Peyzaj Sektöründe Türkiye Cazibe Merkezi Olabilir Haber

Peyzaj Sektöründe Türkiye Cazibe Merkezi Olabilir

İnşaat sektörünün tamamlayıcı unsurlarından olan sektör, süs bitkileri ve peyzaj sektörünün en fazla üretim yaptığı İzmir’de buluşuyor. Bu bağlamda sektör profesyonelleri 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde Sinerji Fuarcılık tarafından Fuar İzmir’de düzenlenecek 'Süs Bitkileri ve Peyzaj Fuarı'nda bir araya gelecek. Şehirleşme ve çevre bilincinin artmasıyla birlikte peyzaj sektörünün önemi dünya genelinde giderek artıyor. Bu durum, Türkiye için büyük bir fırsat sunuyor. Coğrafi konumu ve iklim koşulları sayesinde süs bitkileri üretiminde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye, bu potansiyeli süs bitkileri ve peyzaj sektörünün hızla büyümesine dönüştürme yolunda ilerliyor. Ancak, Türkiye, sahip olduğu önemli avantajlara rağmen dünya süs bitkileri ticaretinden henüz yeterince pay alamıyor. Süs bitkileri ihracatı artmasına rağmen, bu artış istenilen seviyelere ulaşmış değil. Oysa ki sektördeki emek ve yoğun iş gücü, istihdama da artı değer katıyor. Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği raporuna göre sektördeki doğrudan istihdam 100 bin civarındayken, dolaylı istihdam 500 bine yaklaşıyor. "Peyzaj Uygulamaları Artık Zorunluluk" Peyzaj uygulamalarının artık bir tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sinerji Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Gülden Parlak, “Hızlı kentleşme ve kapsamlı altyapı projeleri, profesyonel peyzaj hizmetlerine olan talebi önemli ölçüde arttırıyor. Şehirler genişledikçe, estetik yeşil alanlara ve iyi bakımlı dış ortamlara olan ihtiyaç da kritik hale geliyor. Bu durum hem konut hem de ticari mülkler için peyzaj çözümlerine yapılan yatırımları teşvik ediyor. Biz de araştırmalarımız sonucunda bu büyüyen pazardan ülkemizin aldığı payı yükseltmek adına uluslararası bir fuara ihtiyacın olduğunu görerek harekete geçtik. Bu kapsamda sektör profesyonellerini sektörde en fazla üretimin yapıldığı İzmir’de 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde Süs Bitkileri ve Peyzaj Fuarı’nda bir araya getireceğiz.” dedi. “Sektörün Cazibe Merkezi Türkiye Olabilir” Türkiye’nin peyzaj ve süs bitkileri sektörünün cazibe merkezi haline gelmesinin önünde bir engel bulunmadığını dile getiren belirten Parlak, sözlerine şöyle devam etti: “Mermer, Tekstil ve Moda gibi ülkemizin önde gelen sektörlerinin fuarlarına ev sahipliği yapan İzmir'i, peyzaj sektörüyle de taçlandırmanın tam zamanı. İzmir'in doğal güzellikleri ve peyzajın uyumu düşünüldüğünde, bu sektörün İzmir’de hak ettiği yeri bulması için hiçbir engel yok. Ülkemizin bu alanda avantajı büyük. Hem coğrafi konumu ve iklimi hem de Avrupa’ya göre nüfusumuzun genç olması bizi ön plana çıkarıyor. Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler gibi farklı coğrafyalardan sektör profesyonellerini tek bir platformda bir araya getirmeyi hedefleyerek, ülkemizin sektördeki hak ettiği yere kavuşmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”

Konutder Başkanı Kumova:  “Konut Satışları 2025’e Vites Düşürerek Girdi” Haber

Konutder Başkanı Kumova: “Konut Satışları 2025’e Vites Düşürerek Girdi”

Konutder Başkanı Ramadan Kumova, TÜİK tarafından açıklanan Ocak 2025 Konut Satış İstatistiklerini değerlendirdi. Türkiye genelinde konut satışları 2025 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %39,7 oranında artarak 112 bin 173 olsa da Aralık 2024’e göre %47,2 düştü. Konut fiyatlarındaki reel düşüşü 2024’ün son 6 ayında fırsata dönüştüren halkımız piyasayı hareketlendirdi ancak Ocak’ta bu 6 aylık artış trendi son buldu ve satışlar bir ayda %47,2 gerileyerek 212 bin 637 adetten 112 bin 173’e düştü. Her ne kadar 2025’e düşüş ile başlanmış olsa da 2024’ün ilk yarısındaki düşük performans göz önüne alındığında 2025’e daha iyi bir başlangıç yapıldığını düşünüyoruz. Ancak konut satışlarının ideal seviyelere gelebilmesi ve ihtiyacın karşılanması için gerekli adımlar atılmalı ve faizlerin %1’ler seviyelerine kadar gerilemesi sağlanmalı. Ocak 2025’te 1. El konut satışları 32 bin 785 olarak gerçekleşirken adet olarak Aralık 2024’e göre %57,2 azalmış durumda. 2024’ün Ocak ayına göre ise %29,8 arttı. Öte yandan 2. El konutlarda ise satışlar 79 bin 388 olarak gerçekleşirken adet olarak Aralık 2024’e göre %41,6 azalmış durumda. Ancak 2024’ün Ocak ayına kıyasla %44,2’lik bir artış kaydedildi. Türkiye genelinde kredili (ipotekli) satış adedi Aralık 2024’e göre %28,1 azaldı ve geçen senenin Ocak ayına göre %182,8’lik bir artış olsa da bir düşüş eğilimi var. Öte yandan toplam konut satışları içinde kredili satışların payı %14,9 olarak gerçekleşti. İdeal piyasa koşulları düşünüldüğünde kredili satış oranları düşük seyrine devam ediyor ve sağlıklı piyasa koşullarında kredili satış oranının %50’lere olması gerekiyor. Yabancıya konut satışında ise düşüş devam ediyor. Aralık 2024’e göre %36 azalan yabancıya konut satışı geçen seneye göre de %24,9 oranında geriledi. Tüm bu rakamlara bakıldığında Ocak ayında Aralık’a göre bir düşüş gözlemlense de 2024’e göre sektör yeni yıla daha iyi bir başlangıç yapmış durumda. Faiz indirimlerinin hız kesmeden %1’lere kadar istikrarlı olarak düşürülmesi, merakla beklenen sosyal konut hamleleri gibi gelişmeler 2025’in kalanı için kritik öneme sahip.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.