Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Konut

Kapsül Haber Ajansı - Konut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konut haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye, İnşaat Sektörü 2027 Yılına Kadar İstikrarlı Büyümesini Sürdürecek   Haber

Türkiye, İnşaat Sektörü 2027 Yılına Kadar İstikrarlı Büyümesini Sürdürecek  

Ekonomik gelişmeler, demografik değişimler, geniş ölçekli kamu yatırımları ve teşvikler sektör büyümesini desteklerken, sektörün karşılaşabileceği zorluklar arasında sınırlı finansal kaynaklar, iş gücü arzındaki sıkışıklık ve inşaat maliyetlerinin artması yer alıyor. Dünya genelinde sektöründe öncü firmalara kurumsal finansman ve strateji danışmanlığı hizmetleri sunan EY-Parthenon (EYP), Türkiye İnşaat Sektörü Görünümü çalışmasını yayımladı. Türkiye inşaat sektörünün 2018-2024 yılları arasındaki hacimsel gelişiminin konut, ticari, endüstriyel ve kamu kırılımlarıyla incelendiği ve 2027’ye dönük sektör büyüme tahmininin paylaşıldığı çalışma, sektörün 2027 yılına kadar karşılaşacağı fırsat, risk ve zorlukları da ortaya koyuyor. Çalışmaya göre; pandemi döneminde sert bir düşüş yaşayan, daha sonra toparlanarak 2024’te 61 milyar avro ile zirveye ulaşan Türkiye inşaat sektörünün 2025’te yaklaşık 65 milyar avroya, 2026’da yaklaşık 70 milyar avroya ulaşması ve 2027’de ise 70 milyar avro seviyesini aşması bekleniyor. Bu büyümeyi; GSYH artışı, istikrara kavuşan enflasyon, demografik değişimler, afetler sonrası yeniden inşa ve sürdürülen kamu yatırımları gibi etkenler etkiliyor. Son dönemdeki sektör eğilimleri, inşaat ve yapı malzemelerinin maliyetlerindeki artışlar ile inşaat ruhsatlarındaki dalgalanmalar doğrultusunda belirleniyor. Bu durum, yerel kredi faiz oranları ve regülasyonlardaki değişiklikler gibi ekonomik faktörler tarafından yönlendirilen inşaat faaliyetlerindeki değişimleri de yansıtırken, ileriye dönük olarak enflasyonun dengelenmesi ve konut talebinin artması ile birlikte, inşaat sektörünün genel GSYH büyümesiyle paralel şekilde genişlemesi bekleniyor. Artan maliyetlere rağmen sektör dayanıklı Sektör büyümesinin özellikle kentsel dönüşüm, yeniden inşa, yapı izinleri ve hükümet teşvikleri gibi etkenler sebebiyle %36 ile 2024 yılında yüksek bir seviyeye ulaştığını ortaya koyan çalışma, inşaat maliyetlerindeki artışa da dikkat çekiyor. 2021’de 100 olan maliyet endeksi 2024’te 505’e yükselirken, bu durum sektörün kâr marjları üzerinde baskı oluşturduğunu gösteriyor. 2017’de 119 seviyesinden 2022’de 94’e geriledikten sonra 2024’te 115’e yükselen üretim endeksi, artan maliyetlere rağmen sektörün dayanıklılığını ortaya koyuyor. Gelir artışı maliyet artışlarını aşıp, gelir endeksi 2021’de 100’den 2024’te 706’ya yükselirken, bu durum sektörün kârlılığı sürdürme çabalarını yansıtıyor. Son yıllarda artan saatlik asgari ücret de üretim maliyetlerine baskı yapıyor. Kamu yatırımları, kentsel dönüşüm ve yeniden inşa talebi sektörü bekleyen fırsatlar Türkiye'deki inşaat sektöründe artan inşaat maliyetleri önemli bir zorluk olmaya devam ederken, artan kamu yatırımları ve teşvikler sağlıklı bir büyüme vaat ediyor. İşçilik ve malzeme gibi inşaat maliyetleri kâr marjlarını baskılarken; regülasyon belirsizlikleri, üretimdeki dalgalanma, iş gücü ve kapasite kısıtlamaları sektörün zorlukları arasında yer alıyor. Artan kamu yatırımları, kentsel dönüşümün genişlemesi, yeniden inşa talebi ve artan hane oluşumu ise sektöre ivme kazandırıyor. 2025 yılında, konut satışları güçlü seyrini sürdürüyor ve kredi kullanımı artırıyor. Ancak yüksek faizle nakit ve alternatif finansman yöntemleri yaygınlığını koruyor. Güçlü konut talebi tüketiciyi geleneksel kredi yerine farklı finansman yöntemlerine yöneltiyor Sıkı para politikasına ve azalan kredilere rağmen devam eden güçlü konut talebi, tasarruf finansman şirketlerinin varlıklarını artırdı ve alternatif konut finansmanı alanına yeni oyuncular çekti. Türkiye’de konut talebi güçlü seyrini sürdürdükçe, tüketiciler geleneksel krediler yerine alternatif finansman yöntemlerine yöneldi ve tasarruf finansman modelleri bunun başında yer aldı. Tasarruf finansman şirketlerinin toplam varlıkları 2022’de 0,8 milyar avro seviyelerindeyken; 2024’te 2,8 milyar avroya yükseldi. Haziran 2025 itibarıyla, Türkiye’de 6 lisanslı tasarruf finansman şirketi faaliyet gösterirken, sektörün toplam varlık büyüklüğü Haziran 2025’te 4,2 milyar avroya ulaştı. EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, Türkiye inşaat sektörüyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “EY-Parthenon olarak; Türkiye inşaat sektörünün ekonomik büyüme, nüfus artışı, kentsel dönüşüm ve sosyal konut gibi devlet politikaları, geniş ölçekli kamu altyapı yatırımları ve teşviklerle 2027'ye doğru istikrarlı bir şekilde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Artan inşaat ve iş gücü maliyetleri, krediye erişimde yaşanan sıkıntılar ve yeni düzenlemelere duyulan ihtiyaç sektör için bazı zorluklar oluşturuyor. Buna karşın, artan konut ihtiyacı, kentsel dönüşüm projeleri, yeniden yapılanma çalışmaları ile veri merkezleri ve lojistik tesisler gibi yeni yatırımlar sektörün büyümesi için de önemli fırsatlar sunuyor. 2025 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerine göre, dönem içerisinde en hızlı büyüme kaydeden sektör %13,9 ile inşaat sektörü olmuştur. Bu sebeple, sektördeki tüm paydaşların zorlukları ve fırsatları göz önünde bulundurmaları ve geleceğe yönelik stratejik yol haritalarını şimdiden belirlemeleri kritik olacaktır. Bu çalışmamızın tüm paydaşlara yol gösterici bir rehber niteliğinde olacağına inanıyoruz.”

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor Haber

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor

Verilere göre, ekim ayında Türkiye genelinde satılık konut fiyatları yıllık bazda %29,2 aylık bazda ise %2,5 artış gösterdi. Enflasyon etkisi göz önüne alındığında fiyatlar bir yılda reel olarak %2,9 aylık bazda ise %0,4 düştü. Ortalama konut metrekare satış fiyatı 36 bin 223 TL iken, ortalama konut fiyatı ise 4,5 milyon TL oldu. Konut yatırımının geri dönüş süresi 13 yıl olarak hesaplandı. Konut satış adetlerine baktığımızda Ekim ayında 164 bin 306 konut satıldığı görülüyor. Bu rakam ile konut satış adedi geçen senenin Ekim ayına göre %0,5 oranında düşüş göstermiş oldu. 2025 yılının Ocak-Ekim döneminde ise konut satışları geçen senenin aynı dönemine göre %16,2 artarak 1 milyon 293 bin 33 olarak gerçekleşti. Geçen senenin Ocak-Ekim dönemi ile karşılaştırıldığında, en dikkat çekici artışın %64,0 ile ipotekli (kredili) konut satışlarında olduğu görülüyor. Endeksa Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, rapora ilişkin şunları söyledi: “Ekim ayında satış adetlerinde küçük bir gerileme görülse de yılın ilk 10 ayında kaydedilen %16,2’lik artış, konut talebinin güçlü seyrini koruduğunu gösteriyor. 2025 sonunda konut satışlarının 1,5 milyon adedin üzerine çıkmasını bekliyoruz. Buna karşın fiyat tarafında daha dengeli bir görünüm var. Konut satış fiyatları yıllık bazda nominal olarak yükselse de enflasyondan arındırıldığında Şubat 2024’ten beri reel gerileme devam ediyor; kira piyasasında da benzer bir eğilim görüyoruz. Bu tablo, pandemiden sonraki hızlı değer artışlarının ardından piyasanın normalleştiğini, yatırım amaçlı alımların yerini kullanıcı odaklı talebin aldığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde faiz indirimleri ve kredi maliyetlerindeki düşüş, talebi destekleyerek fiyatların reel anlamda yeniden yukarı yönlü hareketine zemin hazırlayabilir.” En fazla değer artışı olan iller: Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun Endeksa verilerine göre, ekim ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yatırımcıya en çok kazandıran şehirler sırasıyla Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun oldu. Diyarbakır’da konut fiyatları son bir yılda %54,6 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında artış oranı %16,1 olarak hesaplandı. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 954 TL, ortalama konut satış fiyatı ise 4,6 milyon TL. Çanakkale’de konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %42,0 reel değer artışı ise %6,7 oldu. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 335 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,7 milyon TL. Samsun’da ise konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %41,2 iken reel değer artışı %6,1 seviyesinde. Samsun’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 31 bin 42 TL, ortalama konut fiyatı 3,7 milyon TL oldu. En çok konut satışının olduğu ilk 30 içinde satılık konut fiyatlarının bir yılda en az yükseldiği iller ise sırasıyla Hatay, Muğla ve Aydın oldu. Hatay’da satılık konutların fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre %14,7 yükselirken enflasyondan arındırılmış verilere göre fiyatlar reel olarak %13,8 geriledi. Hatay’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 24 bin 691 TL, ortalama konut fiyatı ise 3,7 milyon TL. Muğla’da ise satış fiyatları nominal olarak %20,6 yükselirken reel olarak %9,3 oranında düşüş gösterdi. Türkiye genelindeki en yüksek gayrimenkul fiyatlarına sahip olan Muğla’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 75 bin 788 TL, ortalama konut fiyatı ise 9,8 milyon oldu. Aydın’da konut satış fiyatları nominal olarak %23,2 yükselirken reel olarak %7,4 düştü. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 461 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,5 milyon TL. 4 büyük şehir arasında Ankara fiyat artışında birinci Türkiye’nin en büyük 4 ili arasında satılık konut fiyatlarının bir yılda en fazla yükseldiği il Ankara oldu. Ankara’da nominal fiyat artışı %37,1 olurken, reel bazda %3,0’lık bir artış yaşandı. Başkentte konut metrekare fiyatı 32 bin 459 TL’ye, ortalama konut fiyatı ise 4,2 milyon TL’ye yükseldi. İstanbul’da fiyatlar nominal olarak %29,8 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında fiyatlarda %2,4 düşüş gözlendi. İstanbul’da konut metrekare fiyatı 55 bin 181 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,3 milyon TL oldu. İzmir’de satılık konut fiyatları yıllık bazda %27,8 nominal artış gösterirken reel olarak %3,9 geriledi. İzmir’de ortalama konut metrekare fiyatı 46 bin 902 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,9 milyon TL olarak kaydedildi. Bursa’da ise yıllık nominal değişim %27,0 olurken reelde %4,6 düşüş yaşandı. Bu ilde ortalama metrekare fiyatı 31 bin 73 TL, ortalama satış fiyatı ise 4 milyon TL. Türkiye genelinde kiralar %28,7 arttı Endeksa’nın güncel verilerine göre, Türkiye genelinde kiralık konut fiyatları yıllık bazda %28,8 yükselirken aylık bazda ise %0,5 düşüş gösterdi. Enflasyon etkisinden arındırılmış verilere göre kiralar bir yılda reel olarak %3,2, bir önceki aya göre ise reelde %3,3 düşüş kaydetti. Türkiye genelinde konutların ortalama metrekare kira fiyatı 229 TL, ortalama kira ise 24 bin 923 TL seviyesinde.

İstanbul’da, 3 Milyon 800 Bin Risk Taşıyan Konut Bulunuyor Haber

İstanbul’da, 3 Milyon 800 Bin Risk Taşıyan Konut Bulunuyor

İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin hızla olası depremlere hazırlanması gerekiyor. Niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm süreçlerinde hızla hareket edilmesi büyük önem taşıyor. 2000 öncesi yapıların sadece yüzde 16’sı yeni yönetmeliklere göre inşa edildi Resmi verilere göre İstanbul’da 2000 öncesi konut sayısı 4 milyon 500 bindi, şu anda ise bu sayı 6 milyon 384 bine ulaşmış durumda. Veriler, bugüne dek kentsel dönüşüm yöntemiyle sadece 695 bin konutun dönüşümü sağlandığını gösteriyor. Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Ülkemizde 38 milyon 400 konut bulunuyor. Bu konutların ne kadarının deprem dirençli olduğunu hesaplamak bile oldukça umutsuz bir tablo ortaya koyuyor. Bizler, 1999 depreminden sonra dertle dertlenip, ülkemize kazandırdığımız hafif çelik yapılardan sonra şimdi de modüler çelik yapıları ülkemize kazandırmanın huzurunu yaşıyoruz. Hızlı bir şekilde hareket ederek olası depremlere karşı önlem alabiliriz. Bunun için dünyada ortaya konulmuş formül ise niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm.” diyor. Modüler inşaat, kentsel dönüşümde ülkemize zaman kazandırabilir Geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha dayanıklı olan ve 2-3 katı hızlı tamamlanan çelik yapılar, depreme karşı hem hızlı hem de güvenli bir çözüm sunuyor. Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40'a varan oranda kısaltıyor. Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilirler. Fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız üretildiklerinden çok daha hızlı inşa edilebiliyorlar. Tüm veriler modüler inşaatın kentsel dönüşüm anlamında ülkemize ciddi bir zaman kazandırabileceğini gösteriyor. 3 yılda 1 milyon konut üretilebilir Depremlerde yıkılmayacak yapıların inşa edilmesinin can ve mal kayıplarını önlemesinin yanında büyük ekonomik kayıpların da önüne geçeceğinin altını çizen Şimşek, “Bir senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Ülkemizin kapasitesi ise 50 milyon ton. Bu üretim için 72 bin adet insan gücüne ihtiyaç var. Ülkemizin tüm bu ihtiyacı karşılayacak çelik malzeme üretimine sahip olduğunun altını çizmek isterim. Ayrıca, bu miktarda bir üretim gerçekleştirmek için yaklaşık 72 bin mavi yaka insan kaynağına ihtiyacımız bulunmakta, bu da büyük miktarda bir istihdam yaratmak anlamına geliyor. Çelik yapıların gelişip yaygınlaşması için kamuya da büyük iş düşüyor. Kamu, çelik yapıların gelişimi ve kullanımı teşvik ederek bu konuya destek olabilir.” dedi.

Yeni Döneme İki Stratejik Öncelik:  Uygun Arsa ve Erişilebilir Finansman Haber

Yeni Döneme İki Stratejik Öncelik: Uygun Arsa ve Erişilebilir Finansman

Toplantıya KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz'ın yanı sıra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Özen Kuzu, Mert Boysanoğlu Erden Timur ve Ömer Barlas Ülkü katıldı. Yüksek Arsa Maliyetlerine Yeni Model Önerisi Burada konuşan KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, Türkiye'de konut fiyatını en fazla artıran kalemlerden birinin arsa maliyetleri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Gelişmiş ülkelerde arsanın toplam proje maliyeti içindeki payı yüzde 20'yi geçmezken, bizde özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde bu oran yüzde 40 ila 50 seviyelerinin altına düşmüyor. Bu fark, konuta erişimi zorlaştıran temel nedenlerden biri hâline geliyor." Yılmaz, bu tabloya çözüm üretmek adına kamu ile özel sektörün sinerji içinde çalışabileceği bir model önerdiklerini söyledi ve şunları aktardı: "Konut ihtiyacının ve arz eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde kamunun üreteceği arsaların; toplam geliştirme maliyeti içindeki payı yerine ve bölgesine göre yüzde 10 ila 20'yi geçmeyecek şekilde, özel sektöre vadeli olarak verilmesi önemli bir çözüm olacaktır. Burada verilen arsalar için kamunun özel şartlar getirmesi ve 3 yıl içerisinde projeye başlanması koşuluyla arsa stokçuluğu da engellenmiş olur. Yeterlilik kriterlerini sağlayan A ve B sınıfı müteahhitlik karnesine sahip konut geliştiricileri eliyle konut ihtiyacı hızlı ve eksiksiz karşılanabilir." Kamunun planlı arsa üretim gücü ile özel sektörün hız ve kalite kabiliyetini bir araya getirecek bu model sayesinde konuta erişimin yüzde 40 artabileceğine dikkat çeken Ziya Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Sektör olarak bu süreçte kamu otoritelerine her türlü desteği sunmaya hazırız. Uygun fiyatlı ekonomik konut üretimi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza taleplerimizi ilettik. Sorunun çözümü ve uygun maliyetlerle arsa üretimi konusunda bakanlık nezdinde de çalışmalar yürütülüyor." Finansmana Erişim Yeniden Yapılandırılmalı Ziya Yılmaz'ın ikinci önemli gündem maddesi ise konut finansmanıydı. Ziya Yılmaz, Avrupa Birliği konut sahipliği ortalamasının yüzde 69 olduğunu hatırlattı. Türkiye'de ise ev sahipliği oranının yüzde 56'ya gerilediğine dikkat çeken Ziya Yılmaz, "Bugün yaşadığımız kira artışları ve arz yetersizliği, bireysel yatırımcının finansmana erişimindeki zorluklarla doğrudan ilişkili. Bu noktada BDDK'nın kredi kısıtlamalarının önümüzdeki dönemde kaldırılacağını düşünüyoruz. Çünkü enflasyonun daha düzenli bir patikaya girmiş olması bu beklentimizi artırıyor. Bu konuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımızla da görüşüyoruz. Burada imkanı olup da birden fazla konut alabilecek ve bunları da kiralık konut olarak piyasaya arz edebilecek kişileri de göz ardı etmemek gerekiyor. Kiralık konut arzındaki ve fiyatlardaki dengeyi sağlamak için finansman koşullarında ikinci konutunu alacak konut yatırımcıları için BDDK kredi kısıtlarının kaldırılması son derece önemlidir." Yılmaz, finansmana erişimin yeniden yapılandırılmasının yalnızca sektör değil, aynı zamanda sosyal denge ve enflasyon yönetimi açısından da kritik önemde olduğunun altını çizdi. Güvenli Şehirler için Ortak Vizyon 23 Nisan'da yaşanan sarsıcı depremin ardından özellikle İstanbul'daki yapı stokunun durumu, kamuoyunda ciddi bir endişeye neden olmuştu. Deprem ve konut güvenliğiyle ilgili de konuşan KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "kentsel dönüşüm bir hayat memat meselesidir" yönündeki kararlı vurgusu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum'un "600 binin üzerinde yapı acilen dönüşmelidir" açıklaması, bu durumun ciddiyetini net bir şekilde ortaya koyuyor. KONUTDER olarak bu kararlılığı ve vizyonu takdirle karşılıyor; markalı konut geliştiricileri olarak bu sürecin merkezinde yer alma sorumluluğuna hazır olduğumuzu beyan ediyoruz."

Türkler Gayrimenkul Yatırımında Avrupa’ya Yöneliyor Haber

Türkler Gayrimenkul Yatırımında Avrupa’ya Yöneliyor

Eurostat ve çeşitli uluslararası raporlara göre, Türkiye'de konut fiyatları bu dönemde tam 17 kat artarken, aynı dönemde Avrupa Birliği (AB) genelinde fiyatlar yüzde 53 oranında arttı. Gayrimenkul yatırımı, geliştirme, yönetimi ve Golden Visa danışmanlığı hizmeti veren Platina Development Kurucusu Ela Aydoğan Keskineğe, gayrimenkul sektöründe Türkiye’de aşırı yükselen fiyatlar sonucu, Türkler başta Atina olmak üzere Avrupa’da gayrimenkul satın almaya yöneldiğine dikkat çekerek; “Türkiye’de giderek artan konut fiyatları ve yükselen maliyetler yatırımcıları Türkiye dışındaki pazarlara yönlendiriyor. 2024 yılında 11 bini aşkın uluslararası yatırımcının 2,5 milyar Euro gayrimenkul yatırımı yaptığı Yunanistan; yıl bazında 1000’den fazla yurt içi yerleşik yatırımcısıyla Türklerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında. 2025 yılı sonunda 1000’den fazla Türk vatandaşın Yunanistan’da yatırım yaparak, Golden Vise uygulamasına başvurmasını bekliyoruz. Bunun birkaç nedeni var; Son aylarda İstanbul’da deprem olması ve bazı illerde artçı depremler olması, Bodrum ve Çeşme gibi Turizm Destinasyonlarının pahalı olması hem gayrimenkul yatırımı hem de tatil fiyatlarının yüksek olması, Adalara kapıda vize uygulaması ve ulaşımın kolay olması, Alınan gayrimenkulün Atina’da, Pire bölgesinde kolay kira yöntemleri ile getiri getirmesi, Ana nedenlerden dolayı Yunanistan’da gayrimenkul satışlarını artırdı ve Türkler bu yıl ciddi rağbet göstermektedir. Diğer taraftan Türkiye’de Avrupa’ya vize almada çok zorlukların çıkartılması ve vize alma sürelerinin uzun olması Golden Visa uygulamasına yöneltti. BİR YILDA 2 MİLYAR DOLAR YURT DIŞI YATIRIMINA GİTTİ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verileri de Türklerin yurt dışında gayrimenkul edinimlerinde birikimli olarak yeni rekor seviyeye işaret ediyor. Verilere göre 2024 Ekim itibariyle 12 aylık dönemde ise yurt dışında yapılan gayrimenkul alımları 2 Milyar 2 Milyon Dolar’la rekor bir rakama ulaştı. Bu rakamda aslan payını Yunanistan almaktadır. Biz bu sene sonuna kadar şirket olarak 1000’in üzerinde kişiyi ve aileyi Golden Visa sahibi yapmayı düşünüyoruz. 2025’te programda değişiklikler yapılmasına rağmen talepte bir azalma görülmedi. Bu eğilim neticesinde Yunanistan’da 2024’te yılı bazında aralarında 1000’inin üzerinde Türk’ün bulunduğu 11 binden fazla uluslararası yatırımcı Yunan gayrimenkulüne 2,5 milyar euro’dan fazla yatırım yaptı. Yunanistan’ın Türkler için bir mıknatıs haline gelmesinin nedenleri arasında, Golden Visa programı teşviklerinin yanı sıra ekonomik kriz sonrası düşük fiyatlar ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki kültürel bağlar, Türk yatırımcıların Yunan gayrimenkul pazarına ilgi göstermesi bulunuyor. Yine yukarıda bahsetmiş olduğum İstanbul depremi endişesi, Tatil bölgelerinin pahalı olması, Kapıda adalara günü birlik vize uygulanması, Türklerin Avrupa’ya vize alma sürecinin uzun olması ve zorlanması gibi gerekçeler Türklerin Yunanistan’a yatırım yapmasını sağlıyor ve Yunanistan’da mıknatıs gibi çekme etkisini gösteriyor.” dedi.

"İstanbul'un Her Yıl Ortalama  122 Bin Yeni Konuta İhtiyacı Var" Haber

"İstanbul'un Her Yıl Ortalama 122 Bin Yeni Konuta İhtiyacı Var"

2025–2034 yıllarına yönelik projeksiyon yapan araştırmaya göre İstanbul'a 10 yılda 1 milyon 220 bin yeni konutun kazandırılması gerekiyor. Geçtiğimiz yılın raporunda bu rakam 1 milyon 230 bin olarak kayda geçmişti. Göç hareketlerinin konut ihtiyacına etkisi raporun en çarpıcı bölümlerinin başında geliyor. Buna göre göç hareketleri ve geçici koruma kapsamındaki tersine göç sebebiyle İstanbul'da 127 bin ev boşalacak ve ihtiyaç buradan karşılanacak. İstanbul nüfusu %3 artışla 2034 yılında 16,2 milyona çıkarken demografik yapımızın değişmesiyle hane sayısı %20 artışla 6 milyona çıkıyor. İstanbul'daki hane halkı sayısı düşerken tekil yaşamda bir artış gözlemleniyor. Bu da konut tiplerini küçültüyor ve 1+0 gibi küçük metrekare evlere daha çok ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. "İstanbul'un Gelecek 10 Yıldaki Konut İhtiyacının Tespiti" araştırması hakkında görüşlerini dile getiren KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova: " Ocak 2024'te ilkini kamuoyu ile paylaştığımız rapora tüm kamuoyunun, sektör temsilcilerinin, basın mensuplarının, akademisyenlerin ve bürokrasinin gösterdiği yoğun ilgiye teşekkür ediyoruz. Her yıl yenilemeyi hedeflediğimiz rapor toplumun çok farklı kademelerinde karşılık buldu. Gördüğümüz takdir ve ilgi ikinci raporun hazırlanmasında bizleri daha da motive etti. Kadim şehir İstanbul'un gelecek on yıllarının planlanmasında sadece sektöre değil toplumun tamamına ışık tutacak bir kaynak oluşturmayı amaçlıyoruz. KONUTDER olarak inanıyoruz ki; tüm sektör paydaşlarının planlama yapabilmesi ve strateji geliştirebilmesi için önce konut ihtiyacının belirlenmesi gerekmektedir." Düşen hane halkı sayısı ve artan tekil yaşam konut tiplerini değişime zorluyor 2024'te yayınlanan ilk raporda gelecek 10 yılda, yıllık ortalama 123 bin konut ihtiyacı, bu yılın araştırmasında 122 bin adet olarak benzer bir tablo çiziyor. Rapordaki değişimleri değerlendiren Ramadan Kumova: "Hane yapısı ve demografik yapı değişiyor. Gerileyen hane halkı sayısının yanı sıra artan tek kişilik hane sayısı ve bekâr nüfustaki artış öngörüsü konut tiplerinde de bir değişime ve 1+0 gibi küçük metrekare evlere daha çok ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Üreticinin bu ihtiyacı karşılayabilmesi mevcut mevzuatla mümkün olmadığı için bunun tekrar gündeme gelerek tartışılmasını doğru buluyoruz. Geçmiş 5 yıldaki göç hareketlerinde pandemi ve ekonomik faktörler nedeniyle hızlı değişimler gözlemlense de önümüzdeki 10 yılda daha dengeli bir göç trendine dönüşeceğini öngörüyoruz. İstanbul'un ikametgâha dayalı nüfusunu ortaya koyan faktörleri de demografik yapının değişmesiyle izliyoruz. İkametgâha dayalı olmayan talepte ise ekonomik koşullara bağlı olarak daha hızlı değişimler yaşadığını araştırmamızda karşımıza çıkıyor. Kendi içindeki faktörlerin değişimlerinin sonunda geçen yıla yakın bir talep olduğunu görüyoruz." dedi. Aile Yapısı Küçülüyor, Hane Sayısı Büyüyor Konut ihtiyacını belirleyen en temel değişimlerden biri, hane büyüklüğündeki dramatik düşüş olarak rapora yansıyor. Buna göre; 2012 yılında 3,57 olan ortalama hane halkı büyüklüğü, 2024'te 3,13'e ve 2034'te ise 2,68 kişiye kadar gerileyecek. Bu gerileme konut ihtiyacının daha hızlı artmasına sonuç vermektedir. Buna paralel olarak: Tek kişilik hanelerin oranı %17,1'den %21'e çıkıyor.Bekâr birey oranı %42'den %44'e yükseliyor. Nüfus artış hızı ve yaş değişimi de konut ihtiyacında önemli bir etken. Buna göre; İstanbul'un nüfus artışı 2024 yılında son 10 yılın ortalamasının altında kalıyor. 2015-2024 arasında ortalama artış hızı %0,77 iken 2023-2024 arasındaki değişim sadece %0,29 ile sınırlı kalıyor.İstanbul'un kaba doğum oranı 2014'te %1,56 iken 2024 yılında %0,99 düşüyor. 2034 yılı tahmini ise %0,79'a düşmesi yönünde.İstanbul nüfusu yaşlanıyor. 50 yaş üzeri nüfus oranı 2024 yılında %25'ken 2034 yılında %33'e çıkıyor. Göç Hareketleri Dengeleri Değiştiriyor; İstanbul'da 89 bin Ev Boşa Çıkıyor İstanbul'un konut ihtiyacını etkileyen en önemli unsurlardan biri de göç hareketleri. Rapor verilerine göre: Araştırmamızın kapsamına göre İstanbul'un toplam net göç hareketlerinde 2023'te yaşanan 336 bin kişilik kaybın ardından 2025'te 20 bin kişilik bir kayba kadar düşüyor. Gelecek 10 yılda (2025-2034) şehrin yıllık ortalama 11 bin göç alacağı tahminlenmiştir.Önümüzdeki 10 yılda net iç göçün dengeli bir seyir izleyeceğini ve 27 bin net iç göç vereceğimiz öngörülmektedir. Net dış göçe baktığımızda ise yine bir dengelenmenin yaşanacağı ve 136 bin net dış göç alacağı beklenmektedir. Önümüzdeki 10 yılda İstanbul'un toplam 109 bin kişi göç alacağı beklenmektedir.Göç hareketlerinin hane sayısına etkisi ise demografik veriler ile 89 bin evin boşalacağı tahmin edilmektedir. Bunun dışında, geçen yılki raporda geçici koruma kapsamındaki bireylerin konut ihtiyacına etkisi yokken son dönemde gerçekleşen tersine dış göç senelik ortalama 3.800 adet konutun boşalmasına neden olacaktır. Evlilik Azalıyor, Boşanma Artıyor Toplumsal yapıyı şekillendiren bir diğer önemli değişken medeni durum: Evlilik oranları 2014-2024 yılları arasında yıllık birleşik büyüme oranı % -0,7 iken 2025-2034 aralığında % 0,3'e yükseliyor.Aynı dönemlerde boşanmalara bakıldığında geçen 10 yılda yıllık %2 artış yaşanırken gelecek 10 yılda bunun %0,9'a düşmesi öngörülüyor. Bu değişim, konut politikalarının sadece adet bazlı değil, kullanım tipi ve yaşam senaryosu odaklı yeniden tasarlanması gerektiğini de ortaya koyuyor. İkametgaha dayalı olmayan konut talebinde 2024 yılında düşüş yaşandı. Gelecek 10 yılın projeksiyonunda da geçen seneki raporumuza göre düşüşün olacağı ön görülmektedir. Öğrenciler ve Turizm Amaçlı Talepler Yükseliyor İstanbul'daki ikametgâhını değiştirmeyen üniversite öğrencileri için yıllık 3 bin 300 konuta ihtiyaç olacağı görülüyor.Turizm amaçlı talep yıllık 4 bin 800 konut,Yabancı yatırımcılara yönelik yıllık 4 bin 200 konut,İkinci ev sahipliğinde ise yıllık 3 bin konuta gereksinimi öngörülüyor.

Konut Üreticileri Yeni Konut Projeleri İçin Düğmeye Basıyor Haber

Konut Üreticileri Yeni Konut Projeleri İçin Düğmeye Basıyor

Bu çarpıcı veriye göre sektör temsilcileri önümüzdeki aylarda yeni projelerini satışa sunmak için gün sayıyor. Ankete ilk kez 2024 sonunda eklenen “yeni proje başlangıç ve satış” konu başlığına göre KONUTDER üyelerinin %81’i önümüzdeki 6 ay içinde satış ve inşasına başlayacağı yeni projesi olduğunu belirtti. Uygun kredi koşulları sağlanırsa alıcı da üretici de konut için hazır Anket sonuçlarına yönelik değerlendirmelerde bulunan KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova: “2024’ün ikinci yarısından itibaren konut satışlarında yaşanan olumlu gelişmeler üretim, satış ve kredi faizlerinin iyileşeceği yönündeki pozitif beklentilerimizi artırmıştı. Üyelerimiz arasında yaptığımız anketimizde de bunun somut yansımalarını görüyoruz. Üyelerimizin %90’ı konut kredi faizlerinin düşmesini bekliyor. Bu da beraberinde üretim ve satış beklentilerini canlı tutuyor” dedi. Son 5 yılda ihtiyacın gerisinde kalan bir üretim olduğunu hatırlatan Kumova arz sıkıntısının kira enflasyonu olarak karşımıza çıktığını net bir biçimde görüyoruz” vurgusu yaptı. İnsanların özellikle de İstanbul’da yaşayanların barınma konusunda endişelerine de değinen Kumova, “hem halk ile hem de üyelerimizle yakın zamanda yaptığımız anket çalışmalarında 3’te 1 oranında katılımcının barınma sorununa işaret ettiğini görüyoruz. İnsanlar konut almak istediğinin altını çizdi. Üretici de üretmeye hazır. Uygun kredi koşullarının sağlanması herkesi mutlu edecek” dedi. KONUTDER tarafından yayınlanan Konut Sektörü Beklenti Anketi Raporu’nda markalı konut üreticilerinin beklenti ve öngörüleri şöyle sıralanıyor: • 1. El konut satışında artış beklentisi yükseliyor KONUTDER üyelerinin neredeyse 3’te 2’si (%71,4) önümüzdeki 6 ay içinde 1. El satış adetlerinde artış yaşanacağı görüşünde birleşiyor. 2024’ün ilk yarısında %9 olan artış beklentisi yılın ikinci yarısındaki gelişmeler doğrultusunda %63,6’ya kadar yükselmişti. Aralık sonunda düşüş trendine giren faizlerle birlikte 1. El konut satışlarındaki satışların artış beklentisinde de yükselme var. • Konut kredisi faizlerinde “düşüş” beklentisi %90,5 ile zirvede KONUTDER üyelerinin 4’te 3’ünden fazlasında (%90,5) 6 ay içinde faiz oranlarını “azalacağı” beklentisi hakim konuma geldi. Aralık ayı sonunda başlayan faiz indirimlerinin önemli etkisinin olduğu bu beklenti neticesinde KONUTDER üyelerine göre konut kredilerinde faiz indirimi kaçınılmaz olarak görülüyor. • Yeni proje ve satışta artış beklentisi var İlk kez 2024 sonunda ankete eklenen yeni proje başlangıç ve satış konu başlığına göre KONUTDER üyelerinin %81’i önümüzdeki 6 ay içinde satış ve inşasına başlayacağı yeni projesi olduğunu belirtiyor. • İstanbul’da barınma krizi yükselişte Anketin bu dönem çalışmasında, KONUTDER üyeleri arasında barınma krizinin sadece İstanbul’da olduğunu düşünenlerin sayısında artış görülüyor. 10 puanlık bu artış ile İstanbul’da barınma sorunu olduğunu düşünenlerin oranı %22’8’den %33,3’e çıkıyor. Diğer yandan üyelerin %43’ü ise ülke genelinde bir barınma krizi olduğunu düşünüyor. Barınma krizinin ülke genelinde derinleşeceğini düşünenlerin sayısı azalırken, krizin aynı şekilde devam edeceğini düşünenlerin sayısında %18’lik bir artış görülmektedir. Ankete katılan KONUTDER üyelerinin yarısı barınma krizinin derinleşmeden aynı şekilde devam edeceğini söylüyor. • Konut fiyatlarındaki artış beklentisi ağırlık kazanıyor KONUTDER üyeleri arasında konut fiyatlarının artacağına yönelik beklentiler 2025’in ilk yarısı için de artış eğilimini sürdürüyor. Geçtiğimiz döneme kıyasla fiyatların artacağını söyleyenlerin oranı 3,5 puanlık değişimle %76’2’ye çıkıyor. Hiçbir üye fiyatların azalacağını düşünmezken aynı kalacak diyenlerin oranı %1,2 düşerek %23,8 olarak kaydedildi. • Konut üretim maliyetlerindeki artış devam edecek KONUTDER üyelerinin gelecek 6 ayda konut maliyetlerindeki aynı kalacağını düşünen üye sayısı bu dönem artış gösteriyor. Üyelerin %66,7’si maliyetlerin artacağı görüşündeyken, maliyetlerin aynı kalacağını düşünenlerin oranında ise önceki döneme göre %17,4’lük bir artış yaşanmıştır. • İşçilik ve malzeme maliyetlerinde göreceli artış beklentisi hakim KONUTDER üyelerinden, işçilik maliyetlerinin artacağını düşünen üye sayısı bu dönem 3 azalarak %71,4’e gerilese de aynı kalacak diyenlerin oranı %15,9’dan %28,6’ya çıkıyor. Öte yandan malzeme fiyatlarında da benzer bir görüş belirten KONUTDER üyelerine göre önümüzdeki 6 ay süresince malzeme maliyetlerinin artacağını düşünenlerin oranı %61,9 iken aynı kalacak diyen üyelerin oranı ise %38,1 olarak belirtiliyor. • Yabancıya 1. El konut satışında beklentiler düşük. Uzun süredir yabancıya konut satışında ciddi bir gerilemenin yaşandığı konut piyasasında 2024’ün ikinci yarısında kısmen bir umut ışığı belirmişti ancak 2025’in ilk yarısı için yapılan ankette hiçbir üyenin artış beklentisi bulunmuyor. Yabancıya 1. El konut satışında değişim yaşanmayacağını belirtenlerin oranı %71,4, azalacak diyenlerin oranı da %28,6 seviyesinde. • Konut üretiminde adetler aynı kalacak 2024’ün ikinci yarısında hızlı çıkış yapan konut satışları sektörün de üretim yönündeki beklentilerini yukarı çıkarmalarına sebep olmuştu ve konut üretim adetlerinin artacağını söyleyenlerin oranı %2,3’ten %36,3’e sıçramıştı. 2025’in ilk yarısı için yapılan öngörüye göre konut üretim artışında 3 puanlık bir gerileme ile %33,3’lük bir oran not edilse de üretim yönündeki beklenti canlılığını koruyor. Konut üretimi azalır diyenlerde %3,7’lik bir azalma söz konusuyken konut üretimi aynı kalacak diyenlerde ise %6,7’lik bir artış var. KONUTDER üyelerinin neredeyse yarısı (%47,7) konut üretiminin aynı kalacağını düşünüyor. • Kentsel dönüşüm ağırlığını koruyor KONUTDER üyelerinin yarısı, kentsel dönüşüm alanında konut üretiminin önümüzdeki 6 ay içinde artacağını öngörüyor. Üyelerin yarısından fazlası (%67) bu alanda üretim artacak derken %29’u aynı kalacak demektedir. • Kredili konut satışlarındaki değişim beklenmiyor Konut kredi faizlerindeki indirim beklentisine rağmen konut kredi kullanım oranlarında büyük bir değişim öngörülmüyor. Kredi kullanım oranı artacak diyenler %47,6, aynı kalacak diyenler ise %52,4 olarak kaydediliyor. • Kira artış oranları aynı kalacak KONUTDER üyelerin yarısından fazlası (%52,4) kiraların gelecek 6 ay içinde aynı kalacağını öngörüyor. Bu dönem kiraların artacağını düşünen üyelerin sayısında %22,9 gibi önemli bir düşüş görülüyor. Anket Yöntemi: NielsenIQ Türkiye tarafından KONUTDER üyesi 22 konut geliştiricisi ve yatırımcısı firmanın CEO’larından edinilen veriler ile Türkiye’de gelecek 6 ayın beklentisi analiz etmiştir. 2025 yılının 1. çeyreğinde (Mart 2025) toplanan veriler ile 2025 yılının 1. çeyrek ve 2.çeyrek tahmini yapılmış, önceki 6 aylık tahmin ile değişime bakılmıştır.

2026 sonunda bin 53 yerleşim yerine doğal gaz götürülecek Haber

2026 sonunda bin 53 yerleşim yerine doğal gaz götürülecek

Doğal gaz ulaşan yerleşim yeri sayısı 913’e ulaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, doğal gaz ağlarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 85’ine ulaştıklarını belirterek “Artık köylerden bile doğal gaz talepleri gelmeye başladı. 2026 sonu itibarıyla toplam bin 53 yerleşim yerine doğal gazı götürmüş olacağız.” dedi. 2026 Sonu Hedefi 1.053 Yerleşim Yeri 2024 yılında 60 yerleşim yeri daha doğal gaz konforuyla tanıştı. Yıl sonu itibari ile yerleşim yeri sayısı 907’ye çıktı. 2025 yılında da şu ana kadar 6 yerleşim yerine doğal gaz verildi. Böylece doğal gaza erişimi olan yerleşim yeri sayısı 913’e ulaştı. 2025 yılı sonuna kadar toplam 96, 2026 yılında da 44 yerleşim yerine daha doğal gaz ulaştırılacak. Böylece, 2026 sonu itibarıyla 1.053 yerleşim yerinde doğal gaz kullanılacak.  81 İle Ulaştı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti iktidara geldiğinde tüm yerleşim yerlerini doğal gazla buluşturma hedefini ortaya koyduğunu hatırlatarak “O dönem 5 ilde olan doğal gazı bugün 81 ile yayarak adeta bir sessiz devrim gerçekleştirdik.” dedi. 72,3 Milyona Doğal Gaz Yurt içi programlar sırasında vatandaşların doğal gaz istekleriyle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Bakan Bayraktar, “Artık köylerden bile doğal gaz talepleri gelmeye başladı. Bugün itibarıyla oluşturduğumuz doğal gaz ağlarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 85’ine ulaşmış durumdayız. Yaklaşık 72,3 milyon vatandaşımızın doğal gaza erişimi var. Planlamalarımıza göre 2026 sonu itibarıyla 1.053 yerleşim yerine doğal gazı götüreceğiz.” diye konuştu. Üretim Artacak Bayraktar, halihazırda yaklaşık 232 bin kilometrelik doğal gaz iletim ve dağıtım ağına sahip olduklarını vurgulayarak “Yaklaşık 19,5 milyon konutta şu anda doğal gaz var. Bu konutların 3 milyonu Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’nda ürettiğimiz gazı kullanıyor. Bu yılın ilk çeyreğinde 7 milyon metreküplük üretimi 9 milyon metreküpün üzerine çıkartarak daha fazla haneye Karadeniz gazını ulaştıracağız.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.