Hava Durumu

#Sağlık

Kapsül Haber Ajansı - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BUSADER’den sürdürülebilirlik seferberliği Haber

BUSADER’den sürdürülebilirlik seferberliği

Birleşik Uluslararası Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Dernekleri Federasyonu (BUSADER) “Sürdürülebilirlik” projesi ile ilgili 2025 yılı çalışmaları hakkında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Podyum Davet’te düzenlenen toplantıya BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa BUSADER Başkanı Elif Evke, Yönetim Kurulu Üyesi ve Veteran BUSADER Başkanı Deniz Cantürk, Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanart BUSADER Başkanı Sinem Uğurgün, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Oktay, Yönetim Kurulu Üyesi Sayman Fatma Çil, Yönetim Kurulu Üyesi Sekreter Melek Üyük, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şerafettin Tiryaki ve Yönetim Kurulu Üyesi Tülin Günbatılı katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, BUSADER olarak 2025-2026 döneminin ana projesinin “Yenilenebilir Çevre ve Sürdürülebilir Dünya İçin Elele” olduğunu açıkladı. Başkan Zerrin Özgüle BUSADER’in “Sürdürülebilirlik” çalışmaları ile 2025 yılı hedeflerini paylaştığı konuşmasında ilk olarak çevre dostu çalışmalardan bahsetti. TOPLUMA KATKI VEREN ÇALIŞMALAR BUSADER’in 2017 yılında tek bir dernek olarak kurulduğunu söyleyen Başkan Zerrin Özgüle, “5 yılda 5 ayrı dernekle federasyon çatısı altında toplandık, şuanda Ankara, İstanbul ve Bursa’da 6 derneğimiz bulunmakta olup, İstanbul ve farklı bölgelerde yeni dernekler için çalışmalarımız sürmektedir. BUSADER olarak 300 üyemiz bulunmakta olup, 250’yi bulan çoğunluğu Tıp Fakültesi öğrencisi olan bursiyerlerimiz var. 2 yılda bir toplumsal bir soruna parmak basıyoruz. Daha öncesinde obezite, pandemi, organ bağışı ve depremle ilgili çalışmalar gerçekleştirdik. Deprem bölgesine ilk başta 7 yardım tırı gönderdik ve sonrasında 50 konteynerle katkıda bulunduk, Hatay Samandağ BUSADER İlkokulu’nu yaptık” dedi. “ÇEVRE BİLİNCİNİ ARTIRMALIYIZ” BUSADER’in bu yılki ana temasının “Yenilenebilir Çevre ve Sürdürülebilir Dünya İçin Elele” olduğunu açıklayan Başkan Zerrin Özgüle, “Dünya olarak en büyük tehdit bildiğimiz gibi iklim değişikliğidir. Dönüştürülemeyen atıkların çevremize ve geleceğimize verdiği zarara karşı farkındalık oluşturmak istiyoruz. Çevre bilincinin ve doğal kaynakların sürdürülebilir olmasını önemsiyor, çalışıyoruz. Çevre dostu ürünlerin özendirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” bilgisini verdi. Göynüklü’de oluşturacağımız 10.000 ağaçlık BUSADER Ormanı’nın temsili fidan dikimini 25 Mart 2025 tarihinde yapacaklarını söyleyen Başkan Zerrin Özgüle, plastik ve kağıt atıklarının ilk olarak pilot bölge seçilen Nilüfer İlçesi’nde toplanacağını ve Balat Bölgesi’nde ‘’BUSADER Atık Toplama Konteyneri’’ oluşturulacağını ifade etti. Başkan Özgüle, konuyla ilgili oluşturulacak aplikasyonla öğrencilerin eğitim burslarına ve sokak hayvanlarına katkıda bulunulacağını söyledi. “GERİ DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ” Sanart BUSADER tarafından 2025 Haziran ayının sonuna kadar Osmangazi veya Mudanya ilçelerinden birinde Geri Dönüşüm Sokağı oluşturacaklarını belirten Başkan Zerrin Özgüle, “Ayrıca Bursa BUSADER, Ekim 2024’de üretimini gerçekleştirdiği zeytin çekirdeğinden yapılan bio bazlı termoslar ile farkındalık yaratmaya ve talep edenlerle ‘Eko Dostu Promosyon Ürünleri’ buluşturmaya devam ediyor. Bursa ve Veteran BUSADER derneklerimiz ‘’Atma - Dönüştür’’ atölyesini başlatarak, üyelerimizin kullanmadığı giysileri dönüştürüp yeniden kazanmasını ve konu ile ilgili örnek oluşturmayı hedefliyor. İlki 14 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen atölye, 4 hafta sürecek” dedi. YEŞİL İSTİHDAM VE DÖNGÜSEL EKONOMİ VURGUSU BUSADER’in geleceğin teminatı çocukların eğitimleri için yapacağı faaliyetler hakkında bilgi veren Başkan Zerrin Özgüle, “Bursa ve Veteran BUSADER dernekleri, Necatibey Kız Meslek Lisesi ile ‘Sürdürülebilir Moda’ için işbirliği protokolünü imzalayarak çalışmaları başlattı. 2025 Mayıs ayında eski giysi ve aksesuarlardan değiştirilip dönüştürülen tasarımlarla bir defile gerçekleştirilecek. Bursa Teknik Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi ile işibrliği yapılarak öğrencilere sürdürülebilirlik eğitimleri verilecek. Buradaki amacımız sürdürülebilirlik konusunda iş kurmuş başarılı sanayicileri gençlerle buluşturmak, yeşil istihdam ve döngüsel ekonomi hedeflerini desteklemek olacaktır. Geri dönüşüm sektörünün önde gelen sanayici ve STK başkanlarının konuşmacı olarak yer alacağı seminerlerin Mart ayında başlaması planlanmaktadır” diye konuştu. BUSADER olarak 2025 yılında okul eğitimlerine ağırlık vereceklerini ifade eden Başkan Zerrin Özgüle, “İstanbul BUSADER, “İstanbul Konuşuyor” sloganıyla İstanbul’daki Doğa Kolejleri’nde Ocak ayında başlattığı ‘Sürdürülebilir Çevre Serisi’ eğitimlerini sürdürüyor. Bursa BUSADER, Şehit Murat Atsen İlköğretim Okulu’nda ‘Yağmur Suyu Hasadı’ projesini Çevre Mühendisleri Odası ile birlikte gerçekleştirecek. Bilfen Anaokulu’nda çevre mühendisleri tarafından 20 Şubat’ta eğitim verilecek olup, Gürsu Belediyesi ile imzalanan protokol kapsamında bölgedeki okullarda eğitimler sürmektedir” bilgisini verdi. “DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇOCUKLARIMIZI UNUTMADIK” Kahramanmaraş merkezli 2023 yılında gerçekleşen depremlerden etkilenen çocukları da unutmadıklarını vurgulayan Başkan Zerrin Özgüle, “Şubat 2024’de açılışını gerçekleştirdiğimiz Hatay Samandağ BUSADER İlkokulumuza ve deprem bölgesine katkılarımız sürdürebilir yardımın örneği olarak derneklerimiz tarafından sürdürülüyor. Çocuklarımızın ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra belirli aralıklarla kişisel gelişimlerine ve eğitimlerine katkıda bulunacak etkinliklerin gerçekleştirilmesine devam ediliyor. 15 Nisan 2025 tarihinde Bursa BUSADER’in öğrencileri Ankara’ya götürmesi, Ekim 2025’de Sanart BUSADER’in okulda sanat çalışmaları gerçekleştirmesi önümüzdeki sürecin planları arasında yer alıyor” dedi. BUSADER’in diğer alanlardaki faaliyetlerinden de bahseden Başkan Zerrin Özgüle, Avrupa Birliği Hibe Projeleri kapsamında Bursa BUSADER tarafından Gürsu Belediyesi ve Fransa ile Almanya’dan seçilen sivil toplum kuruluşları ile hazırlanan “Şifa Veren Eller- Sağlık Elçileri” Projesi ile hibe başvurusunun yapıldığını söyledi. Başkan Özgüle ayrıca toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalık yaratılmasını hedefleyen ‘Sürdürülebilirlik Bilgi Buluşmaları’nın ilkinin 8 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirildiğini ve ikinci buluşmanın RUMELİSİAD ile ortak olarak iklim konusunda ‘’Geleceğe Ne Bırakıyoruz’’ başlığıyla 10 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirileceğini aktardı. “SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YANINDAYIZ” Başkan Özgüle BUSADER olarak kuruluştan bu yana sağlık çalışanlarının ve doktorların motivasyonunu önemsediklerini belirterek projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Özgüle, geçen yıl Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın Tıp Bayramı Konseri ile gerçekleştirilen kutlamanın, bu yıl Atatürk Araştırmacısı ve Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı ile “Cumhuriyetimizin Doktorları” tiyatral konferansı ile gerçekleştireceğini belirterek konuşmasını tamamladı. BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, Bursa BUSADER Başkanı Elif Evke, Veteran BUSADER Başkanı Deniz Cantürk, Sanart BUSADER Başkanı Sinem Uğurgün ve yönetim kurulu üyeleri programın son bölümünde toplantıya katılan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başkan Zerrin Özgüle ve yönetim kurulu üyeleri, basın mensuplarına fidan sertifikası ile zeytin çekirdeğinden yapılan bio bazlı eko dostu termos hediye etmesiyle toplantı sona erdi.

Sağlık amaçlı termal yatırımlara ihtiyaç büyük Haber

Sağlık amaçlı termal yatırımlara ihtiyaç büyük

KAHA - Türkiye'de sayıları artan termal tesisler, sadece kaplıca turizmine odaklanan altyapı ile inşa edilirken; dünyada talebi hızla artan fizik tedavi rehabilitasyon ve termal kür merkezlerinin ülke genelindeki sayısı son derece yetersiz bulunuyor. Jeotermal enerjide dünyanın en zengin 4'üncü ülkesi olan Türkiye'nin, bu alanda taşıdığı büyük potansiyele dikkat çeken Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, "Yatırımları planlanan termal turizm tesisler, profesyonel hekimler ve sağlık çalışanlarının hizmet verdiği termal tedavi, kür ve fizik tedavi merkezleri ile birlikte planlamalıdır. Böylelikle ülkemiz, büyük potansiyel taşıyan jeotermal kaynaklarından sağlık turizmi boyutuyla da daha fazla yararlanmış olacaktır." dedi. Türkiye'deki jeotermal kaynakların; sıcaklık, debi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa'daki örneklerinden çok daha üstün nitelikler taşıdığını vurgulayan Kındap, bu alanda hizmet verecek turizm tesislerinin birer hastane gibi tasarlanarak sağlık hizmeti sunan kuruluşlar olması gerektiğini kaydetti.  2024 yılında hizmete giren dokuz termal otel ve bu yıl hizmete girmesi planlanan 15 termal otel ile mevcuda 7 bin 500 termal yatak kapasitesinin eklenebileceği bilgisini veren JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: "Başta en önemli ticaret partnerimiz olan Avrupa'da kür merkezlerindeki termal tedaviye ilgisi giderek artıyor. Türkiye bu noktada büyük potansiyel vaat etse de, hizmete giren ve yatırım aşamasında olan tesislerimiz daha çok kaplıca turizmine odaklanan altyapılara sahip. Yüz milyonlarca dolar yatırım yaptığımız bu tesislerimiz, uluslararası akreditasyonu olan fizik tedavi ve rehabilitasyon, balneoterapi ve kür tedavisi merkezleri ile birlikte planlanmalı. Bu tesisleşme atılımını yaparsak, milyarlarca dolar gelir elde etmemiz mümkün." JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Anadolu coğrafyasının dünyada jeotermal kaynaklarla sağlık uygulamalarının ilk uygulandığı coğrafya olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin jeotermal enerjide Avrupa'nın lider ülkesi olmasına rağmen sadece 70 bin termal yatak kapasitesine sahip olduğunu anımsattı. Türkiye ile kıyaslanmayacak kadar az kaynağı Almanya'nın 750 bin termal yatak kapasitesi ile her yıl 10 milyondan fazla turiste ev sahipliği yaptığını belirten Kındap, "Rekorlarla kapattığımız 2024 yılında 62,2 milyon turisti misafir ettik ve toplamda 61,1 milyar dolar gelir elde ettik. Turist başına gelirimiz ise 1000 dolar seviyesinde kaldı. Ülkemizde termal turizmden yararlananların sayısı ise sadece 3 milyon seviyesinde. Bu sayının hemen tümü yerli turistlerden oluşuyor. Termal tedavi merkezleri ile kişi başına elde ettiğimiz turizm gelirimizi en az iki katına çıkarmamız mümkün" dedi.

Kış aylarında artan hastalıklara karşı bağışıklığınızı güçlendirin Haber

Kış aylarında artan hastalıklara karşı bağışıklığınızı güçlendirin

Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk hava koşulları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlıyor. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, vücudu virüs ve bakterilere karşı koruyarak hastalıkların etkisini en aza indirmede kritik rol oynuyor.  Orzaks İlaç Medikal Müdürü Dr. Feyza Özdemir, kış mevsiminde bağışıklığın birçok nedene bağlı olarak düştüğünü belirterek, “Soğuk hava, burun ve üst solunum yollarında enfeksiyonlara karşı savunma mekanizmalarını zayıflatırken, kapalı ve havalandırması yetersiz alanlar virüslerin daha hızlı yayılmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra güneş ışığının azalmasıyla ortaya çıkan D vitamini eksikliği, dengesiz beslenme, yetersiz uyku ve stres gibi etkenler de bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabiliyor” dedi. Bağışıklığı güçlendirmede vitamin ve mineraller öne çıkıyor  Tükettiğimiz besinlerin değerlerinde son yıllarda dramatik düşüşler olduğunu dikkat çeken Dr. Feyza Özdemir, “Çok da uzun olmayan bir zaman öncesinde bir insanın 1 portakal yiyerek edindiği mikro besin değerini alabilmek için bugün çok daha fazla tüketim ile ancak aynı miktarlara erişebiliyoruz. Bu da kronik hastalıkların sıklığının artması gibi yeni sorunları tetikliyor. Bu nedenlere bağlı olarak da beslenmeyle yeterli düzeyde alınamayan vitamin ve minerallerin takviye edici gıdalarla desteklenmesi artık çok daha fazla gündeme geliyor.” diye konuştu.  Dr. Feyza Özdemir; C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler ve Omega-3 gibi bağışıklığı destekleyen bileşenlerin beslenmeye dâhil edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Dr. Feyza Özdemir, “C vitamini, güçlü bir antioksidan olarak hücreleri serbest radikallere karşı korur ve bağışıklık hücrelerinin etkinliğini artırır. D vitamini, bağışıklık hücrelerinin düzgün çalışmasını destekleyerek vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Çinko, bağışıklık hücrelerinin üretimini artırarak vücudu virüslere karşı daha dirençli hale getirir. Omega-3 yağ asitleri, iltihaplanmayı azaltarak bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini önler ve genel bağışıklık fonksiyonlarını destekler” dedi. Probiyotikler bağırsak sağlığıyla birlikte genel bağışıklık fonksiyonlarını da destekliyor Dr. Özdemir, probiyotiklerin bağırsak sağlığıyla birlikte genel bağışıklık fonksiyonlarını iyileştirmede de önemli rol oynadığına dikkat çekti. Özdemir; “Probiyotikler, bağırsak mikrobiyotasını dengeleyerek bağırsakla ilişkili lenfoid doku üzerinden sistemik immün yanıtları düzenler. Bağırsak epitel bariyerini güçlendirerek mukozal immüniteyi destekler ve bağırsaktan kana geçen zararlı mikroorganizmaların miktarını azaltır. Bu bileşenlerin düzenli ve yeterli miktarda alınması, bağışıklık sistemini güçlendirerek kış aylarında hastalıklara karşı doğal bir kalkan oluşturur” diye ekledi. “Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için koruyucu tedbirler artırılmalı” Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin kış aylarında ekstra önlemler alması gerektiğinden de bahseden Dr. Özdemir, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için koruyucu tedbirlerin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Özdemir; “Hijyen kurallarına uymak, düzenli el yıkamak ve toplu alanlarda maske kullanımı gibi basit ama etkili önlemler, hastalıklardan korunmada büyük fark yaratabilir. Ayrıca, beslenme yoluyla yeterli vitamin ve mineral almak, düzenli uyku uyumak ve stresi yönetmek bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar.” diye açıkladı.

Evde bakım ekipleri İzmir’in dört bir yanına sağlık hizmeti ulaştırıyor Haber

Evde bakım ekipleri İzmir’in dört bir yanına sağlık hizmeti ulaştırıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım ekipleri, sabahın erken saatlerinde yola çıkarak İzmir’in dört bir yanına sağlık hizmeti ulaştırıyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlara banyo, kişisel bakım, kuaför, ev temizliği, psikolojik destek ve küçük onarım hizmeti veren ekipler, İzmirlilerin kalplerine dokunuyor.   Sosyo-ekonomik yoksulluk ve yoksunluk içinde bulunan, günlük yaşam faaliyetlerini tek başına sürdüremeyen hasta, yaşlı ve engelli ihtiyaç sahibi İzmirliler, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Yaşam ve Evde Bakım Şube Müdürlüğü’nün hizmetlerinden faydalanmaya devam ediyor. Evde Bakım ekipleri, iki haftada bir kişisel bakım, dört haftada bir kuaför, beş haftada bir ev temizliği, vakaların durumuna göre değişen periyodlarda psikolojik destek ve mini onarım hizmetlerini ulaştırmak için sabahın erken saatlerinde yola koyuluyor. İzmir’in her noktasına yayılan hizmet ağı, ihtiyaç sahipleri tarafından da memnuniyetle karşılanıyor.  “İzmir’in tamamına hizmet ulaştırmaya çalışıyoruz” Evde Bakım hizmetini anlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Yaşam ve Evde Bakım Şube Müdürü Dr. Nihat Mermer, “Müdürlük olarak yaşlı, yatağa bağımlı ve hasta oldukları için kendi ihtiyaçlarını gideremeyecek durumda olan vatandaşların talebi doğrultusunda banyo, kişisel bakım, kuaför, ev temizliği, psikolojik destek ve küçük onarım hizmeti veriyoruz. Gün içinde ev temizliği için dört ekip, kişisel bakım için dokuz ekip, kuaför için üç ekip, küçük onarım için de bir ekibimiz hizmet veriyor. Sabah 09.00 itibariyle İzmir’in tamamına hizmet ulaştırmaya çalışıyoruz” dedi.  “Evimi silip süpürüyorlar” Tek başına yaşayan 80 yaşındaki Kiraz Kamiloğlu, rahatsızlığı nedeniyle ev temizliğini yapamadığını, bu sebeple belli aralıklarla ev temizliği hizmeti aldığını söyledi. Hizmetten çok memnun kaldığını belirten Kamiloğlu, “Allah evimi temizleyenlere uzun ömürler versin. Çok memnunum. Ben yalnız yaşıyorum. Dizlerim ameliyatlı, boynumda rahatsızlık var. Temizlik yapamıyorum. Beni arayıp ‘Evde misin?’ diye soruyorlar. Geliyorlar, evimi silip süpürüyorlar. Onları buraya yollayanlardan Allah bin kere razı olsun” diye konuştu. “İyi ki böyle bir hizmet var”  60 yaşındaki Musa Bal’ın ablası Fatma Güler de kardeşinin trafik kazası geçirdikten sonra engelli kaldığını anlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden kardeşi için banyo ve kuaför hizmeti aldığını ifade eden Güler, “Hizmetten çok memnunuz, Allah bin kere razı olsun. Gelen ekipler kardeşimi motive ediyor. Ekiplerin geldiğini duyunca seviniyor, mutlu oluyor. İyi ki böyle bir hizmet var” ifadelerini kullandı.  HİM üzerinden iletişim kuruluyor Evde Bakım hizmeti almak için müracaat eden vatandaşlara belli koşulların sağlanması halinde destek sunuluyor. Her hizmet başlığı altında farklı kriterlerin esas alındığı çalışmada, sosyal inceleme ekibi tarafından ziyaretler yapılıyor. Bu sayede ihtiyaç sahibi vatandaşlar hizmetlerin birini, birkaçını ya da hepsini alabiliyor. Hizmetlerden yararlanmak ve gerekli koşullar hakkında bilgi almak isteyen vatandaşlar, 153 Hemşehri İletişim Merkezi’ni (HİM) arayabiliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.