Hava Durumu

#Tarım

Kapsül Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı’nda Yeni Nesil Traktörlerini Vitrine Çıkardı Haber

Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı’nda Yeni Nesil Traktörlerini Vitrine Çıkardı

Konya'da gerçekleşen ve bu yıl 21.si düzenlenen Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar Turkey; son teknolojiye sahip Yanmar, Solis ve LS marka traktörlerin yanı sıra YTAgri tarım ekipmanlarını da sergiledi. Fuar süresince geniş ürün portföyünü ziyaretçilerle buluşturan şirket, yeni iş birliklerine zemin hazırlarken satışa sunacağı 8 farklı LS marka traktör modelinin de tanıtımını gerçekleştirdi. Dünyanın tarım alanında önde gelen şirketlerinden Japon devi Yanmar'ın tam iştiraki Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı'nda son teknolojiye sahip traktör modellerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. Fuar süresince Yanmar Turkey'nin Yanmar, Solis ve LS marka traktörleri ile YTAgri tarım ekipmanları, Türk çiftçisi ve sektör profesyonelleri tarafından yoğun ilgi gördü. LS marka 8 farklı traktör modeli sergilendi Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, hizmet verdikleri sektörün kritik önemini bildiklerini belirterek, "Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar çatısı altındaki markalarımızı bayilerimiz, çiftçilerimiz, potansiyel müşterilerimiz ile buluşturduk, çok başarılı bir fuar geçirdik. Türk çiftçisinin güven ve tavsiyesini kazanan Solis, teknoloji ve verimlilik odaklı Yanmar, sürüş konforu ile ön plana çıkan LS markalarımız ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlendi. Solis ve Yanmar traktörlerimizin yanında, Türkiye traktör pazarında satışa çıkaracağımız 8 farklı LS marka traktör modelini İzmir Fuarı'nın ardından burada da sergileme fırsatı bulduk. Ayrıca Yanmar'ın KM 116 modelini ve genişleyen portföyü ile YTAgri tarım ekipmanlarımızı da tanıttık. Yanmar Turkey olarak bu sene Konya Tarım Fuarı'na 4 markamızla katıldığımızı söyleyebiliriz. Tüm ziyaretçilerimizin ve sektör profesyonellerinin ürünlerimize gösterdiği yoğun ilgiden oldukça memnunuz. Bununla birlikte, Türkiye genelinde yaygınlaşan güçlü bayilik ağımız sayesinde, bölgesel ve yerel fuarlarda da bayilerimiz aracılığıyla aktif olarak yer almayı hedefliyoruz." dedi. Yeni bayilerle anlaşmalar imzalandı Geniş ürün yelpazesiyle çiftçilerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunduklarını ifade eden Kanbir, şöyle devam etti: "Konya Tarım Fuarı, sadece ürünlerimizi tanıttığımız bir platform olmanın ötesine geçerek iş birliklerimizi güçlendirdiğimiz, yeni fırsatlar oluşturduğumuz verimli bir organizasyon oldu. LS markamız özelinde tüm Türkiye'de bayi yapısını oluşturmak için potansiyel iş ortaklarımızla önemli görüşmeler gerçekleştirdik; bir kısmı ile anlaşmalar imzalandı ve süreçleri başlattık. Yanmar ve Solis markalarımızı fuarda bizlerle birlikte temsil eden bayilerimiz, stand alanımızda aktif olarak yer alarak sahadaki sinerjiyi güçlendirdi. Müşterilerimizle doğrudan temas kurarak ürünlerimize yönelik geri bildirimler aldık, bu da müşteri memnuniyetini artırma stratejimiz ve ihtiyaç analizlerimiz açısından çok kıymetliydi. Fuar boyunca sektör paydaşlarıyla temaslarımız sayesinde, sadece satış faaliyetlerinde değil marka bilinirliği, tedarik, servis, satış sonrası hizmetler ve gibi pek çok alanda önemli kazanımlar elde ettik. Bu yılki fuar hem mevcut yapımızı güçlendirme hem de büyüme hedeflerimizi destekleyecek adımlar atma anlamında bizim için oldukça başarılı geçti." Çift haneli büyüme oranı hedefleniyor Konya Tarım Fuarı'nın 2025 yılı için belirledikleri büyüme stratejisi konusunda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizen Kanbir, "Ürün gamımızın genişlemesi ve kullanıcı ihtiyaçlarına doğrudan yanıt verebilen modellerimiz sayesinde, pazardaki konumumuzu güçlendirerek büyümemizi hızlandırmak istiyoruz. Bu yıl için pazardaki daralma beklentisine rağmen çift haneli büyüme oranı hedefliyoruz. Hem ürün çeşitliliğimizin artması hem de markalarımıza olan ilginin yükselmesiyle bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz. Yanmar Turkey olarak, bu yıl müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetlere odaklanıyoruz. Nitelikli bayi ağımızı tüm markalarımızda artırmayı ve daha çok çiftçiye ulaşmayı amaçlıyoruz." diye konuştu. Fuarda, Solis ve Yanmar marka traktörlerin; Solis 60, Solis 90, Solis 75, Solis 16, Solis 50 (4WD ve 2WD), Solis 26 Plus, Solis 60 ROPS, Solis 50 ROPS, YM359A, YM347A, KM116 ve LS'nin MT3.35, MT3.40, MT3.50, MT3.60, XU6158, XU6168, MT7.101, MT5.73 traktör modelleri sergilendi. LS Traktör portföyündeki MT3 serisi 35-60 beygir aralığındaki ROPS'lu model traktörler, özellikle bahçe tarımında çalışan çiftçilerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde geliştirildi. 60-100 beygir aralığında olan XU, MT5 ve MT7 serisi kabinli traktörler ise zorlu arazi koşullarında çalışan çiftçilere hitap ediyor. Bu traktörler, dayanıklı yapısının yanı sıra konforu üst seviyeye çıkaran premium özelliklerle öne çıkıyor. Sergilenen geniş ürün yelpazesi, ziyaretçilerden yoğun ilgi görürken; Konya Tarım Fuarı, Yanmar Turkey için hem mevcut yapıların güçlendirildiği hem de yeni dönem hazırlıklarının pekiştirildiği verimli bir buluşma noktası oldu.

Tarımda don felaketi aronyayı etkilemedi Haber

Tarımda don felaketi aronyayı etkilemedi

Yaşanan bu mağduriyetin çiftçileri alternatif ürünlere yönelttiğini söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu, -40 dereceye kadar direnç gösteren aronyanın yoğun ilgi gördüğünü söyledi. İklim dengesizliklerine karşı tarımın yeni umudunun aronya olduğunu söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu, "Soğuk iklim şartlarına son derece dayanıklı, çalı formunda bir bitki olan aronya, hem +40 derece sıcaklığa hem de -40 dereceye varan soğuklara karşı direnç gösterebiliyor. Bu sezon Türkiye genelinde yaşanan don felaketinden neredeyse hiç etkilenmemesi, aronya üreticileri olarak bizleri bir kez daha sevindirdi. Aronya, çiftçilerimiz için sürdürülebilir ve kazançlı bir alternatif haline gelmeye başladı. Üreticilerimizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Bahçelerimizde, özellikle Polonya'dan ithal ettiğimiz uluslararası lisanslı, Avrupa Birliği fidan pasaportuna sahip ve organik sertifikalı Nero cinsi aronya fidanlarında herhangi bir don zararı yaşanmadı. Aksine, düşük sıcaklıklar meyve kalitesini daha da artırdı. Bu da aronya üretiminin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteriyor.Aronya yetiştiriciliği doğru toprak analiziyle seçilen arazilerde, iklim koşullarına uygun bölgelerde ve su problemi yaşanmayan alanlarda son derece verimli ve sürdürülebilir bir üretim alanı sunuyor. Biz de bu doğrultuda üreticilerimize 360 derece danışmanlık vermeye devam ediyoruz" dedi. Kalafatoğlu, "Dr. Aronia olarak danışmanlık hizmeti verdiğimiz aronya meyveleri; Avrupa Birliği (EU), Türkiye (TR) ve Rainforest Alliance (RA) gibi önemli sertifikalara sahip. Organik üretim standartlarımız sayesinde hem yurt içinde hem yurt dışında bahçe kurulumlarına devam ediyoruz. Yurt içinde profesyonel anahtar teslim nitelikli proje bazlı kendi kurduğumuz aronya bahçelerinden taze aronya meyvesi satın almaya ve işlemeye devam ediyoruz. Kalitemizle fark yaratıyor, özellikle Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tarımın geleceğini artık yalnızca toprağın verimliliği değil, aynı zamanda iklim krizine karşı dayanıklılık şekillendiriyor. Aronya gibi dirençli ve katma değeri yüksek ürünlerin önemi her geçen gün artıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Konya, dünyadaki gıda krizine karşı çözümün ve diplomasinin merkezi olacak Haber

Konya, dünyadaki gıda krizine karşı çözümün ve diplomasinin merkezi olacak

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye’nin sahip olduğu stratejik konumu, verimli toprakları, güçlü insan kaynağı ve köklü tarım kültürüyle Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının dünyadaki öncüsü olmaya en güçlü aday olduğunu vurgulayarak, “İnanıyoruz ki Türkiye; gıda krizlerinin gölgesinde kalan bir dünyada, çözümün ve diplomasinin odak noktası olacaktır” diye konuştu. Önceki dönem Tarım Bakanlarından, TARPOL Başkanı Mehdi Eker, Tarım Diplomasisi Forumu’nun dünya için, insanlık için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Diplomasinin bu alanda devreye girmesi, küresel gıda güvenliğinin sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında önemli bir ihtiyaçtır. Bu en çok Konya’ya yakışır. Konya Çatalhöyük’tür. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye ait büyük bir tecrübe var. Konya’nın tecrübesi 10 bin yıllıktır. Buradan insanlığa aktarılacak dersler ve tecrübeler vardır. Dünya gerçekten küresel ısınmanın, adaletsizliklerin, hak ve hukuksuzlukların, savaşların, benzeri doğal afetlerin getirdiği ciddi sorunların tehdidi altındadır. Bunların hepsi birer sınamadır. Biz bu sınamalardan insanlık olarak başarıyla çıkmak zorundayız. Bunu yapacak olan yine biziz; Hazreti Mevlana’nın felsefesidir, Konya’nın tecrübesidir, Anadolu’nun birikimidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu medeniyet tasavvurudur” dedi. Konya Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin (AgriCities) ev sahipliğinde, Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) ile Yeşil Etki Derneği tarafından Konya’da düzenlenecek “Tarım Diplomasisi Forumu” bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta düzenlenen toplantıda bilgilendirme yapan Yeşil Etki Derneği Başkanı Mine Ataman, tarım ekonomisinin küresel ekonominin yüzde 5’ine denk geldiğini ve etkisinin çok büyük olduğunu anımsatarak, tarım ve diplomasiye yeni bir bütüncül multidisipliner bakış açısıyla “Tarım Diplomasisi Forumu” vesilesiyle Konya’dan bütün dünyaya seslenileceğini söyledi.  “TARIM STRATEJİK BİR ALAN HÂLİNE GELMİŞTİR” Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımın insanlığın varoluş serüveninde en temel kaynaklardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bugün yaşadığımız çağda tarım, sadece bir üretim biçimi değil; aynı zamanda ekonomi, dış politika, çevre ve toplumsal barışın da temel yapı taşlarından biridir” ifadelerini kullandı. Bu noktada, Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının devreye girdiğini belirten Başkan Altay, “Tarım ve Gıda Diplomasisi; ülkelerin tarımsal üretim, ticaret, teknoloji ve bilgi paylaşımı gibi alanlarda uluslararası ilişkiler kurmasını, bu ilişkiler aracılığıyla hem gıda güvenliğini sağlamasını hem de barışa katkı sunmasını ifade eden bir diplomasi anlayışıdır. Artık tarım sadece bir iç mesele değil; sınırları aşan, ülkeler arası ilişkileri şekillendiren, stratejik bir alan hâline gelmiştir. Pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı akabinde gerçekleşen tahıl krizi, gıda milliyetçiliği, küresel ekonomik kırılganlıklar ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin son dönemde uygulamış olduğu gümrük vergileriyle başlayan yeni nesil ticaret savaşları; bizlere çok net bir gerçeği hatırlattı; o da gıda bağımsızlığı gerçeğidir. Gıda bağımsızlığı, artık ulusal güvenliğin bir parçasıdır. Ayrıca tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliği, kuraklık ve doğal afetler, tarımsal üretimi her geçen gün daha da kırılgan hâle getirmektedir. Böylesine hassas bir denklemde, tarımı sadece üretim veya ticaret alanı olarak değil; aynı zamanda diplomatik bir anahtar olarak ele almak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu. “TARIM DİPLOMASİSİ FORUMU, İNSANLIK İÇİN YENİ BİR UMUT ÇAĞRISININ İFADESİDİR” Başkan Altay, sürdürülebilir tarımsal üretimi sağlamanın, gençleri tarımsal faaliyetlere entegre ederek tarımsal üretimi gelecek nesillere taşımanın da son derece hayati meselelerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Bugün burada duyurduğumuz ‘Tarım Diplomasisi Forumu’ işte bu amaç ve farkındalığın somut bir adımı olacaktır. Ülkemiz için bir ilk olma özelliği taşıyan, dünyada da çok örneği bulunmayan bu forum, tarımı sadece tarlalarda değil; fikirlerin, iş birliklerinin, stratejik ortaklıkların yeşerdiği zeminlerde de konuşmayı hedeflemektedir. Kısaca, Tarım Diplomasisi Forumu, insanlık için yeni bir umut çağrısının ifadesidir. Konya olarak bu misyona sahip çıkmak, bizim için tarihi bir sorumluluktur. Çünkü bizler, Çatalhöyük’ten bu yana yaklaşık 9 bin 500 yıldır toprağa emek veren, tarımı sadece geçim kaynağı değil, kültürel bir değer olarak gören bir şehrin mirasçılarıyız. Bu topraklar, geçmişte olduğu gibi bugün de bereketin ve üretimin merkezi olmaya devam etmektedir. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı olarak, sadece yerel kalkınma hedefleriyle sınırlı kalmadan, tarımı küresel ölçekte ele alan bir bakış açısıyla hareket ediyoruz” diye konuştu. “TÜRKİYE; GIDA KRİZLERİNİN GÖLGESİNDE KALAN BİR DÜNYADA, ÇÖZÜMÜN VE DİPLOMASİNİN ODAK NOKTASI OLACAKTIR” Türkiye’nin, sahip olduğu stratejik konumu, verimli toprakları, güçlü insan kaynağı ve köklü tarım kültürüyle Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının dünyadaki öncüsü olmaya en güçlü aday olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Bu forum, aynı zamanda ülkemizin bu potansiyelini küresel ölçekte daha görünür kılacaktır. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye; gıda krizlerinin gölgesinde kalan bir dünyada, çözümün ve diplomasinin odak noktası olacaktır. Öte yandan bu forum, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla ifade ettiği, ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ anlayışına katkı sunacak en önemli kilometre taşlarından biri olacaktır. Küresel ve yerel güçlerin, şehirlerin, üniversitelerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının, iş birliği olmadan bu süreci başarıyla yönetmesi mümkün değildir. Tarım Diplomasisi Forumu’nun, bu güçleri bir araya getiren bir platform olarak, gelecekteki iş birliklerinin temelini oluşturacağına inanıyorum. Tarım Diplomasisi Formuna katkı sağlayan Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Vakfı’mıza, Yeşil Etki Derneği’ne ve emeği olan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederim. Bu önemli forumda bizlerle birlikte olan, sürece bilgi ve tecrübeleriyle katkı sunan Sayın Bakanımız Mehdi Eker’e de ayrıca şükranlarımı ifade ediyorum. Bu vesileyle Ekim ayı içerisinde Konya olarak ev sahipliği yapacağımız Tarım Diplomasisi Forumu’nun şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. “TARIMDA KONYA TECRÜBESİ 10 BİN YILLIKTIR” Önceki dönem Tarım Bakanlarından, TARPOL Başkanı Mehdi Eker de Konya’da bulunmaktan dolayı da memnuniyetini ifade ederek, Başkan Altay’a misafirperverliği için teşekkür etti. Eker, Tarım Diplomasisi Forumu’nun dünya için, insanlık için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Diplomasinin bu alanda devreye girmesi, küresel gıda güvenliğinin sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında önemli bir ihtiyaçtır. Bu forumun önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. Bu en çok Konya’ya yakışır. Birincisi; insanlığın tarım devrimini yaşadığı temel merkezlerden biri Konya’dır, Konya Çatalhöyük’tür. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye ait büyük bir tecrübe var. Konya’nın tecrübesi 100, 200, 300, 500, 5000 yıllık değil 10 bin yıllıktır. Buradan insanlığa aktarılacak dersler ve tecrübeler vardır. Çatalhöyük bunun abidesidir, bunun anıtıdır. İkincisi; Konya ilimiz Türkiye’nin tarımsal üretiminde birçok alanda hububatta, bakliyatta, pancarda, sebze ve meyvede çok büyük bir potansiyele, çok büyük bir yüzdeye sahiptir. Bu da bugünün gelişen ekonomisi, ticari ilişkileri, sanayisini dikkate aldığımızda bununla bugün Konya bunu hak ediyor. Böyle bir ilk adımı atmanın haklı meşruiyetine sahip, gerekçelerine sahip. Bir üçüncüsü de şudur; İnsanlığın bugün en çok ihtiyaç hissettiği şefkat, merhamet, sevgi, tolerans bütün bu evrensel İslami ve insani değerlerin vücut bulduğu bir felsefeye dönüştüğü, Hz. Mevlana’nın yurt edindiği metfun bulunduğu fikirlerini oluşturup dünyaya aktardığı bir merkezdir. Dolayısıyla Gıda ve Tarım Diplomasisi Forumu’nun buradan ilk adımının atılmasının böyle ayrıca bir nedeni var. Onun için buradayız, onun için Konya’dayız. Konya’dan böyle bir adımı atıyoruz. Bu adımın hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “TARIM SADECE TEK BAŞINA BİR ÜRETİM FAALİYETİNDEN İBARET DEĞİL” TARPOL’ün Türkiye’de tarımla ilgili biriken entelektüel sermayenin kurumsallaşması ve kurumsallaştırılması için bir misyon üstlendiğini vurgulayan Eker, “Böyle bir merkez, biz bu topraklarda, ki yukarı Mezopotamya’yı da içine alıyor, Anadolu’nun kadim tarım kültürünü, bunun birikimini, gerek Türkiye’nin var olan meselelerinin çözümünde gerek bölgesel sorunların çözümünde gerekse küresel gıda güvenliği problemini çözmeye katkı sunmak üzere kuruldu. Bizim anlayışımız şu; tarım sadece tek başına bir üretim faaliyetinden ibaret değil. Biyolojik disiplinini, ekonomik disiplinini ve ekoloji disiplinini yani bu üç disiplini eşit şekilde dikkate alan. Bu üç disiplinin kesişim kümesinde sürdürülebilir bir üretimin mümkün olduğunu ifade ediyoruz. Tek başına biyolojiyi dikkate aldığınızda sınırları zorlarsınız. Genetik çalışmalar yapılır, üretimi artırır. Fakat bu ekolojik dengeyi bozar. Eğer böyle değil de iktisadi yani ekonomik disiplinini dikkate almazsanız o zaman yaptığınız faaliyet sürdürülebilir olmaktan çıkar. En nihayet aynı zamanda tarımsal üretim bir ekonomik faaliyettir. Şimdi dünya bu üç disiplinin kesişim kümesinde dengeli bir tarımsal üretim felsefesini benimseyip hayata geçirmediği için bugün biz iklim değişikliğini de küresel ısınmayı da etkileyen bir ekolojik problemle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. “BİZ BU SINAMALARDAN İNSANLIK OLARAK BAŞARIYLA ÇIKMAK ZORUNDAYIZ” Eker, Türkiye’nin iki önemli kriz havzasının arasında olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Karadeniz havzasında kriz var, savaşlar var ve o bölgede Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti, basireti, liderliği ile tahıl koridoru açılmasaydı bugün o savaşın yol açtığı felaket çok daha tahrip edici bir boyutta olmuş olurdu. Akdeniz havzasında da sorun var. İsrail, hudut, sınır, hak, hukuk tanımayan gerçekten vahşi ve gerçekten insanlık dışı uygulamalarla bütün kavramları alt-üst ederek zulümle Orta Doğu’yu, Doğu Akdeniz’i bir zulüm coğrafyasına dönüştürdü. Dolayısıyla buradaki sorunlar, ciddi sonuçlar doğurabilir. Bizim bunları kendi medeniyet tasavvurumuz içerisinde, hakkaniyete uygun bir şekilde bilgi ve hikmet ile bütün bu meseleleri kotarmak mecburiyetindeyiz. Bunu da ancak Konya yapar. Ancak Türkiye yapar. Çünkü bizim hem kültür hem inanç hem medeniyet tasavvuruyla ilgili kodlarımız bize aslında doğal olarak o misyonu veriyor. Dünya gerçekten küresel ısınmanın, adaletsizliklerin, hak ve hukuksuzlukların, savaşların, benzeri doğal afetlerin getirdiği ciddi sorunların tehdidi altındadır. Bunların hepsi birer sınamadır. Biz bu sınamalardan insanlık olarak başarıyla çıkmak zorundayız. Bunu yapacak olan yine biziz. Hazreti Mevlana’nın felsefesidir. Konya’nın tecrübesidir, Anadolu’nun birikimidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu medeniyet tasavvurudur.” TARPOL Başkanı Mehdi Eker, “İlk kez ülkemizde düzenlenecek ve dünyada henüz tartışılmamış olan ilk defa burada vücut bulacak olan Tarım Diplomasisi Forumu’nun uluslararası alanda yürüttüğümüz faaliyetlere katkı sağlaması ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temenni ediyorum. Hem Yeşil Etki Derneğimize hem de Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum” dedi.

En yeni tarım teknolojileri Konya’da buluşuyor Haber

En yeni tarım teknolojileri Konya’da buluşuyor

Türkiye’nin tarım başkenti Konya, tarım sektörünün öncü firmalarını bir araya getirecek 21. Konya Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 8-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Konya Ticaret Odası - Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan fuar, tarım makineleri ve teknolojileri alanında uzmanlaşmış bir platform olarak sektörün geleceğine ışık tutacak. Dünyanın sayılı tarım fuarlarından biri Konya Tarım Fuarı, Türkiye’nin en büyük ve dünyanın önde gelen tarım fuarları arasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 27 ülkeden 454 firma ve 96 ülkeden 241.508 ziyaretçiyi ağırlayan fuar, bu yıl 66.000 m2 kapalı, 30.000 m2 açık olmak üzere toplam 96.000 metrekarelik geniş bir alanda kapılarını açacak. Sektördeki en son yenilikleri ve trendleri gözler önüne seren fuar, tarım makinelerine odaklanan yapısıyla dikkat çekiyor. Geniş ürün yelpazesi ve yenilikçi çözümler Konya Tarım Fuarı, traktörlerden biçerdöverlere, ekim makinelerinden budama makinelerine kadar geniş bir ürün yelpazesini ziyaretçilere sunacak. Tarım teknolojilerindeki yenilikleri keşfetmek ve sektördeki trendleri yakından takip etmek isteyenler için fuar, eşsiz bir fırsat vadediyor. Aynı zamanda, sektör profesyonelleri, akademisyenler, üreticiler ve çiftçiler arasında iş birliğini teşvik ederek tarımın geleceğine yön verecek bir platform oluşturacak. Tarımda Fırsatlar, Yatırımlar ve Teknoloji Konya’da! Tarım sektörünün nabzını tutmak, yeni iş bağlantıları kurmak ve en son teknolojileri yerinde görmek isteyenler için Konya Tarım Fuarı 2025, 8-12 Nisan tarihlerinde kapılarını açıyor. Fuar, 8-11 Nisan günlerinde 09:30-18:00, 12 Nisan’da ise 09:30-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Konya Ticaret Odası - Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek bu dev organizasyon, tarım sektörü liderlerinin buluşma noktası olmaya devam edecek.

Kocaeli'nde Büyükşehir’den üreticiye yüzde 50 hibeli gübre Haber

Kocaeli'nde Büyükşehir’den üreticiye yüzde 50 hibeli gübre

AMAÇ MALİYETİ AZALTIP VERİMİ ARTIRMAK Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi ve bölgedeki çiftçilerin kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla çeşitli tarım destek programları sunmaya devam ediyor. Tarım ve hayvancılık alanında yapılan bu tür desteklerle çiftçilerin üretim maliyetlerinin azaltılması ve verimliliğin artırılması hedefleniyor. Büyükşehir, her yıl olduğu gibi 2025 yılında da çiftçilere her alanda desteğini esirgemiyor. YÜZDE 50 HİBELİ 15-15-15 KOMPOZE GÜBRE Bu doğrultuda 2025 yılı için sebze yetiştiriciliği yapan çiftçilere büyük bir destek daha sunan Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli'ndeki açıkta ve örtü altında (serada) sebze yetiştiriciliği yapan çiftçilere yüzde 50 hibeli 15-15-15 kompoze gübre desteği verecek. Gübretaş marka kompoze gübre desteğinden yararlanmak isteyen çiftçilerin, 2025 yılı güncel ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) belgeleriyle belirlenen tarihler arasında başvuru noktalarına talepte bulunması gerekiyor. GÜBRELER SEBZE ALANINA GÖRE VERİLECEK Gübre desteği ÇKS belgelerindeki sebze alanına göre verilecek. Üreticiler, 2 dekar sebze alanı için 50 kilogramdan oluşan bir paket gübre alabilecek. Başvuruların ardından yapılacak değerlendirme sonucunda, gübrelerin yüzde 50 ücretlerini yatıracakları tarih hakkında çiftçilere SMS ile bilgilendirme yapılacak. Çiftçiler, ödemelerini yaptıktan sonra gübrelerini teslim alabilecek. BAŞVURU TARİHLERİ VE YERLERİ İzmit, Körfez, Derince, Kartepe, Başiskele ve Gölcük ilçelerindeki çiftçiler, Büyükşehir Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğüne, Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova’daki üreticiler Gebze Ziraat Odası’na, Kandıra ilçesindeki çiftçiler de Kandıra Belediyesi’ndeki Büyükşehir Çiftçi Başvuru Merkezine, 25-28 Mart tarihleri arasında mesai saatleri içinde talepte bulunabilecek. Karamürsel ilçesindeki üreticiler ise 27-28 Mart tarihinde, Karamürsel’deki KO-MEK hizmet binasında başvuruda bulunabilecek.

Anadolu Efes Onarıcı Tarım ile geleceğe yatırım yapıyor Haber

Anadolu Efes Onarıcı Tarım ile geleceğe yatırım yapıyor

Anadolu Efes, 2024 yılında tarım ekosistemini iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek için Anadolu Meraları iş birliğiyle "Tarladan Şişeye Onarım" programını başlattı ve böylelikle onarıcı tarım pratiklerini tedarik zincirine entegre etmek için öncü bir adım attı. Onarıcı tarım, iklim krizi ve biyoçeşitlilik kriziyle mücadelede önemli bir rol oynuyor.  Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) “Shaping the Future Of Farming” raporuna göre onarıcı tarım bugün küresel ekim alanlarının yaklaşık yüzde 15'ini kapsıyor. Aynı raporda iklim değişikliğini 1,5 derecelik sıcaklık artışı ile sınırlandırmak için, 2030 yılına kadar dünyada bu oranın yüzde 40'a çıkması gerektiği vurgulanıyor.  “Tarladan Şişeye Onarım” programı kapsamında pilot bölgelerde onarıcı tarım uygulamalarına başlayan şirket, bir yandan ekosistemin bu alandaki bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmeye odaklanırken, bir yandan da Anadolu Meraları ile birlikte tarım alanında bir kaynak oluşturarak, sektörünün ilk Onarıcı Tarım Kılavuzu’nu yayımladı.  Araştırmalar, gıda sistemlerinin biyoçeşitliliğin hızla kaybolmasında en büyük etkenlerden biri olduğunu ve küresel su kullanımının yüzde 70’ini oluşturduğunu gösteriyor. Çözüm için global olarak giderek daha fazla kurum tarafından uygulanmaya başlanan “onarıcı tarım” ise doğa, toprak sağlığı, su temini ve kalitesi, besin ve karbon döngülerine katkıda bulunma gibi pozitif nedenlerle tarımsal üretimde çok önemli bir rol oynuyor. Onarıcı tarım, bugün küresel ekim alanlarının yaklaşık yüzde 15'ini kapsarken iklim değişikliğini 1,5 derecelik sıcaklık artışı ile sınırlandırmak için, 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 40'a çıkması gerektiği vurgulanıyor. Toprak sağlığını artıran uygulamalar, uzun vadede karbon tutma kapasitesini artırırken, su tutma kapasitesini iyileştiriyor ve biyoçeşitliliği zenginleştiriyor.  Anadolu Efes de “Gelecekte tarım, tarımda gelecek var!” mottosuyla tarımının sürdürülebilirliğine katkı sunmak için yeni çalışmalar ve projeler geliştirmeye devam ediyor. 2018’de akıllı tarım uygulamalarına başlayan şirket, 2024 yılında iklim krizine karşı tarım ekosisteminin dirençliliğini artırmak için onarıcı sistemler geliştiren, ekolojik ve sosyal sorunlara çözümler üreten sosyal girişim Anadolu Meraları ile “Tarladan Şişeye Onarım” programını başlattı. Anadolu Efes, tedarik ağının haritalandırılarak onarıcı bir topluluk altyapısına dönüştürmeyi, onarıcı tarım ve bütüncül yönetim anlayışının yaygınlaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Aynı zamanda, çiftçilerin refahını ve doğal kaynakların korunmasını önceliklendirerek, doğayla uyumlu bir üretim ekosistemi oluşturmayı hedefliyor.

Talat Dinçer’den Çukurova’daki Don Felaketi İçin Meclis Araştırma Önergesi Haber

Talat Dinçer’den Çukurova’daki Don Felaketi İçin Meclis Araştırma Önergesi

Tarımın en verimli bölgelerinden biri olan Çukurova’da yaşanan don felaketinin, özellikle narenciye başta olmak üzere birçok sebze ve meyveye ciddi zarar verdiğini belirten Dinçer, çiftçilerin büyük ekonomik kayıplarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Üretimin %70’ine varan kayıplar Don olayının özellikle örtü altı tarımı ve açık alandaki sebze-meyve üretimini vurduğunu belirten Dinçer, “Narenciye ağaçları büyük ölçüde donmuş, sebzeler zarar görmüş ve seralarda %70’e varan ürün kayıpları yaşanmıştır. Bu felaket, bölgedeki üreticileri borçlarını ödeyemez hale getirmiş, birçok çiftçiyi iflasın eşiğine getirmiştir” dedi. Hükümet acilen önlem almalı Dinçer, üreticilerin sigorta primlerinin yüksekliği nedeniyle çoğunlukla sigorta yaptıramadığını ve doğal afetler karşısında savunmasız kaldığını belirterek, hükümetin hızla harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Çiftçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için önerisinde şu adımları sıraladı:     Zarar tespit çalışmalarının hızla tamamlanması     Çiftçi borçlarının ertelenmesi ve faizlerinin silinmesi     Çukurova’nın afet bölgesi ilan edilerek, çiftçilere vergi indirimi ve kredi desteği sağlanması     Tarım sigorta primlerinin düşürülerek, çiftçilerin sigorta yaptırmaya teşvik edilmesi Meclis araştırması talebi CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, bölgedeki zararın boyutlarının netleşmesi ve çiftçilerin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi için TBMM’de Meclis Araştırması Önergesi sundu. Dinçer, "Çiftçimizi korumak ve tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak için hükümetin derhal harekete geçmesi gerekiyor" dedi.

Mudanya İmece Gıda Tarım AŞ ile üreticiler daha güçlü olacak Haber

Mudanya İmece Gıda Tarım AŞ ile üreticiler daha güçlü olacak

Mudanya Belediyesi, ilçedeki tarımsal üretimi güçlendirmek ve yerel üreticiyi desteklemek amacıyla önemli bir adım attı. Mudanya Belediyesi Tarım AŞ ve yerel kalkınma kooperatiflerin ortaklığıyla kurulan Mudanya İmece Gıda Tarım AŞ, ilçedeki tarım kooperatiflerini tek çatı altında buluşturarak büyük bir güç birliği oluşturdu.  Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, markalaşma, yerel ürünlerin katma değerini artırma ve üreticinin refahını yükseltme hedefiyle hayata geçirilen girişime, Çepni, Çınarlı, Esence, Hasköy, Çayönü, Mürsel, Yalıçiftlik ve Yörükali Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri’nin katıldığını belirtti. Türkiye’ye örnek bir adım atıklarını ve kooperatifleri bir üst çatı altında buluşturduklarına dikkat çeken Dalgıç, yeni girişimle üreticinin rekabet gücünün artacağını ifade etti. ÜRETİCİNİN GELİRİ ARTACAK Başkan Dalgıç, Mudanya’nın zeytin, incir, üzüm gibi değerli tarım ürünlerine sahip olduğunu ancak üreticinin hak ettiği kazancı sağlayamadığını ifade ederek, şöyle konuştu: “İlçenin kalkınması, halkın daha mutlu ve refah içinde yaşaması için verim ve gelir çok önemli. Zeytin, incir, üzüm gibi çok önemli ürünlerimiz var. Ne yazık ki bunları katma değeri yüksek hale getirememişiz. Mudanya Belediyesi olarak çiftçimize ve üreticimize destek olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Oluşturduğumuz birliktelikle gücümüzü artıracağız. Kısa sürede soğuk hava deposu ve Freeze-Dry tesisini inşa edeceğiz ve ürünlerimizin tarlada kalmasının, yok fiyata satılmasının önüne geçeceğiz. Markalaşma adına önemli adımlar atacağız, yurt içi ile yurt dışına pazarlama konularında da işbirliklerimiz olacak. Destek programlarından yararlanmak, girdi maliyetlerini aşağı çekmek, iyi tarım uygulamalarıyla tarımsal üretimde verimliliği artırmak ve kaliteyi yükseltmek de hedeflerimiz arasında.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.