Hava Durumu

#Teknoloji

Kapsül Haber Ajansı - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hitit, 2024’ü 34,2 milyon dolar gelir, yüzde 40 FAVÖK marjı ile kapadı Haber

Hitit, 2024’ü 34,2 milyon dolar gelir, yüzde 40 FAVÖK marjı ile kapadı

Hitit teknolojileri ile operasyonlarını sürdüren havayolu şirketlerinin Hitit’e yolcu hacimleri katkısı bir önceki yıla göre %61 artış göstermiş olup, 2024 yıl sonu itibarıyla Hitit çözümleri üzerinden hizmet verilen veya uçuş düzenlenen havalimanı sayısı 160 ülkede 850 havalimanına ulaştı. Hitit, kendine özel hizmet yapısı ve yenilikçi teknolojileri ile alanında Avrupa ve Afrika’nın ikinci, dünyanın ise en büyük üçüncü şirketi olmanın yanı sıra, havacılık sektöründe önümüzdeki yılların en önemli teknolojik dönüşümü olması beklenen “Havayolu Perakendeciliği” konusunda da dünyada lider durumunda. 4 Mart 2025, İstanbul - Havayolu ve seyahat teknolojileri alanında Türkiye’nin tek teknoloji ihracatçısı olan Hitit (HTTBT) denetimden geçmiş 2024 yılı bilançosunu açıkladı. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Hitit, 2024 yılında yüzde 34 büyüyerek cirosunu 34,2 milyon dolara ulaştırdı. Aynı dönemde 13,7 milyon dolar faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) elden eden şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 40 olarak gerçekleşti. Satışlarının yüzde 78’ini döviz, yüzde 22’sini TL bazında kazanan şirketin yurt dışı / yurt içi porsiyonu ise, sırasıyla yüzde 65’e yüzde 35 olarak gerçekleşti. En Çok Tercih Edilen IT Sağlayıcısı 30. yılını tamamladıkları 2024 yılında 50 ülkelik bir satış ağına sahip olmanın gururunu yaşadıklarını bildiren Hitit Genel Müdürü Nevra Onursal Karaağaç, aynı zamanda dünyanın en büyük bağımsız havayolu teknolojileri araştırma firması tarafından yapılan bir araştırmada, Asya-Pasifik, Güney Amerika ve Karayipler bölgelerindeki startup havayolları arasında en çok tercih edilen teknoloji sağlayıcısı olduklarını belirtti. Karaağaç, 72 havayolu Partnerinin yanısıra, 850’nin üzerinde havalimanında teknolojileri kullanılan Hitit’in ulusal ve uluslararası platformda büyümesini her yıl düzenli olarak sürdürdüğünü belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yıl içinde kullanıma geçerek gelir üretmeye başlayan AJet de dahil olmak üzere, Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da toplam 16 kurulum projesini tamamladık. Altı kıtada süren operasyonlarımız sayesinde 250 milyarın üzerinde satış sorgusu gerçekleşti. 85’ten fazla ödeme sistemine entegre yazılımlarımız, yaklaşık 8,5 milyar dolarlık satışa aracılık etti ve ayrıca 30 bini aşkın satış acentesine erişim sağlandı.” Bu önemli başarıların arkasında Hitit’in 30 yıl içinde inşa ettiği ve gittikçe büyüyen paydaşları ile oluşturdukları ekosistemin sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu belirten Karaağaç; “Hitit 2024 yılında Türkiye’nin En Mutlu Yazılım Şirketi ünvanını kazandı. Partnerlerimiz, çalışanlarımız, paydaşlarımız ve yatırımcılarımız ile birbirine değer veren ve değer katan büyük bir aile haline geldik. Sürdürülebilir bir temelde çevreye ve topluma katkılarımızla, ülkemizde ve yurt dışında dikkat çekiyoruz. Bu paraleldeki çalışmalarımız ile 2024’te Borsa İstanbul’un Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olmayı başardık. Aynı zamanda BİST Katılım Endeksi’nde de işlem görmekteyiz” dedi. Yenilikçi Teknoloji Yatırımlarına Devam Hitit’in sektöründeki iddiasını korumak için teknoloji yatırımlarına devam ettiklerini kaydeden Hitit Mali İşler ve Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sezer Tuğ Özmutlu ise, 2024 yılında maliyetleri azaltıcı, gelirleri artırıcı etkisi planlanan toplam 20 milyon dolara yakın Arge & Capex yatırımı yaptıklarını vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti: “Yeni nesil Teklif ve Sipariş Sistemi (OOMS) ve NDC v21.3 standartları alanında IATA Havayolu Perakendecilik Olgunluğu (ARM) Endeksine göre tüm rakipleri geride bırakarak dünya birincisi olmamızın yanı sıra 2025 yılında hayata geçmesi hedeflenen kavram kanıtı (PoC) çalışmalarına da başladık. Geçtiğimiz yıl genişlettiğimiz uzman ekip ve altyapı yatırımları ile hızlandırılan AI projeleri sonucunda gerçek zamanlı fiyatlandırma ve kişiselleştirilmiş tekliflendirme kabiliyetine ilişkin yazılımı partnerlerimizin hizmetine sunduk. Operasyonel ve diğer alanlardaki AI projelerimiz ise devam ediyor. Yine geçtiğimiz yıl başladığımız Acente Dağıtım Sistemleri (ADS) çözümlerinde OOMS paralelinde yeni teknik kabiliyetler, kurumsal seyahat için gereken işlevler ve havayolu ürünleri dışında otel / transfer / araç kiralama entegrasyonları geliştirildi. İçerik tedariği tarafında ise Türk Hava Yolları devreye alınarak 200 ülkede 170 havayolunu barındıran APG Network de dahil olmak üzere yeni içerik dağıtım anlaşmaları imzalandı. Güçlü nakit durumumuz, yeni yatırımları hızlıca devreye almamızı sağlıyor. 2024 yıl sonu itibarıyla şirketin nakit ve nakit benzerleri toplamı 12,7 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönem için kiralama yükümlülükleri ve krediler hariç net nakit tutarı ise, 7,3 milyon dolar seviyesinde oldu.” Yıl Sonu Büyüme Hedef Öngörüsü Yüzde 33 – 38 Bandında Şirket, büyüme stratejisi doğrultusunda yatırımlarına devam edeceğini kaydeden Özmutlu, 2025 sonu itibarıyla ciroda dolar bazında yüzde 33 - 38 aralığında büyüme ile birlikte, FAVÖK’te yüzde 43 – 48 aralığında, net karda ise yüzde 25-30 aralığında marj öngördüklerini ifade etti. Özmutlu, 2025 yılında yatırım / ciro oranını ise yüzde 30 -35 aralığında beklediklerini belirtti.

Geleceğin teknolojileri burada şekillenecek! Haber

Geleceğin teknolojileri burada şekillenecek!

Bilim ve teknolojiye meraklı herkes için yeni bir buluşma noktası olan Bilim Arnavutköy, düzenlenen törenle kapılarını açtı. Açılış töreni; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Valisi Davut Gül, Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Kuzucu Hıdır’ın katılımıyla gerçekleştirildi. "Gençlerimize teknolojiyi doğru kullanacakları atmosferi sağlamayı sürdüreceğiz"  Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bilim Arnavutköy'ün açılışında yaptığı konuşmada, "Kadim şehrimiz, göz nurumuz İstanbul’umuzun bilim ve teknoloji ekosistemine yeni bir soluk kazandıracak Bilim Arnavutköy’ün başta Arnavutköylü gençlerimiz olmak üzere, şehrimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. Bakan Kacır, 81 ilde kurulan Deneyap Teknoloji Atölyeleri ile 32 binden fazla gencin bilim ve teknolojiyle tanıştığını belirterek, "Robotik kodlamadan, tasarım ve programlamaya, nesnelerin internetinden havacılık ve uzay teknolojilerine kadar pek çok yenilikçi teknoloji alanında, 36 ay süresince ücretsiz eğitim imkânı sunuyoruz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, "Sektör Kampüste" programı ile üniversite öğrencilerine güncel sektör bilgileriyle zenginleştirilmiş dersler alma fırsatı sunduklarını belirtti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, bilim ve teknoloji kültürünü yaygınlaştırmak adına yürüttükleri çalışmaların güçlü halkalarından birisinin de bilim merkezleri olduğunu belirterek, bu merkezlerin en etkili öğrenmenin gözlem yaparak, görerek, işiterek ve soru sorarak gerçekleştiği anlayışıyla tasarlandığını söyledi.  Ziyaretçilere ve öğrencilere bilimi bizzat deneyimleyerek keşfetme fırsatı sunduklarını dile getiren Kacır "Bugüne kadar 35 bilim merkezimizi, bilim ve teknoloji ateşini canlı tutmak için bilime gönül vermiş vatandaşlarımızın, gençlerimizin hizmetine sunduk. Ziyarete açık olan bilim merkezlerimizde her yaş grubundan, 15 milyondan fazla vatandaşımızı ağırladık. 36. bilim merkezimizin bugün Arnavutköy'de açılışını gerçekleştiriyor olmanın heyecanı ve mutluluğu içerisindeyiz." dedi. Bilim Arnavutköy, Doğa Bilimleri, Matematik, Astronomi, Uzay ve Havacılık, Tasarım ve Teknoloji alanlarında 5 temel atölyenin yanı sıra Deneyap Teknoloji Atölyesi, Robotik Kodlama, Yapay Zeka Atölyeleri ve planetaryumu da içerisinde barındırıyor. Merkezin, gençlerin bilim ve teknoloji alanında kendilerini geliştirmeleri için önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayan Bakan, "Gençlerimizin hayalleri ve hedefleri bizlerin güçlü yarınları demek. Onlara teknolojiyi doğru kullanacakları ve kendilerini sürekli geliştirecekleri bir atmosfer sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu. Bilim Arnavutköy’ün sadece atölyelerle sınırlı kalmayacağını belirten Bakan, "Bu yıl sonuna kadar hayata geçireceğimiz 50 Milli Teknoloji Atölyesi ile bilim ve teknoloji yarışmalarına katılan takımların ihtiyaç duyduğu tüm makine, teçhizat ve sarf malzemelerini bir arada sunacağız. Buralarda öğrencilerimiz birlikte çalışarak yenilikçi projeler geliştirecek, takım ruhunu deneyimleyecek ve teknoloji üretme yetkinliklerini artıracaklar" ifadelerini kullandı.  "Bilimi toplumun her kesimine yaymaya devam ediyoruz" Törende konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, TÜBİTAK’ın bilim merkezleri projeleri kapsamında yürüttüğü çalışmalara dikkat çekerek, bu merkezlerin bilime olan ilgiyi artırarak geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek için önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. Prof. Dr. Aydın, TÜBİTAK'ın hem sunduğu desteklerle hem de kendi merkez ve enstitülerinde yürüttüğü araştırmalarla bilimsel gelişimi teşvik ettiğini belirterek, "Bilim merkezleri bizim için önemli. Bugün burada 36. bilim merkezimizi açıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın öncülüğünde bilimi toplumun farklı kesimlerine sevdirmek, öğrencilerimizin farklı seviyelerde bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Konuşmaların ardından Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a bir hediye takdiminde bulundu. Daha sonra ise açılış kurdelesi kesildi. Törenin ardından protokol üyeleri ve davetliler Bilim Arnavutköy’ü gezerek merkezde yer alan atölyeleri ve sergileri inceledi.  Bilim Arnavutköy, gençleri bilimle buluşturacak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın destekleriyle hayata geçirilen Bilim Arnavutköy, gençlerin bilim ve teknolojiye ilgisini artırmayı amaçlayan interaktif ve deneyimsel öğrenme alanları sunuyor. Doğa Bilimleri, Matematik, Tasarım, Teknoloji, Astronomi, Uzay ve Havacılık, Deneyap, Robotik Kodlama ve Yapay Zeka Atölyeleri gibi birçok interaktif alanın yer aldığı Bilim Arnavutköy, ziyaretçilerine bilim ve teknolojiyi deneyimleme fırsatı sağlıyor. Bilim Arnavutköy, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerin bilimsel düşünme becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamayı hedeflerken, öğrencilere dokunarak, yaşayarak ve deneyerek öğrenme fırsatı sunan uygulamalı etkinliklerle bilimle iç içe bir deneyim sunuyor. Bilim Arnavutköy’ün açılmasıyla birlikte Türkiye genelindeki bilim merkezlerinin sayısı 36’ya ulaşmış oldu. TÜBİTAK, bu merkezlerin sayısını artırmayı ve daha fazla genci bilimle buluşturmayı hedefliyor. Bilim ve teknoloji meraklılarını ağırlamaya başlayan Bilim Arnavutköy, bilimsel keşiflere ilham verecek etkinlik ve atölyeleriyle ziyaretçilerini bekliyor! 

Oyak Renault’ta büyük başarı: 8 milyonuncu araç üretimi kutlandı Haber

Oyak Renault’ta büyük başarı: 8 milyonuncu araç üretimi kutlandı

Renault Duster, 8 milyonuncu araç olarak Bursa'daki Oyak Renault Otomobil Fabrikası'nda ileri üretim teknolojileri ile üretildi. Dayanıklılığı, gelişmiş sürüş konforu ve modern donanım özellikleriyle SUV segmentinde fark yaratan Renault Duster, aynı zamanda Uluslararası Oyun Planı 2027 kapsamında Türkiye'de üretilecek yeni modellerden ilki olma özelliğini taşıyor. Jan PTACEK: 'Türkiye'nin otomotiv ekosistemine yatırım yapmaya devam edeceğiz' Renault Group Türkiye CEO'su ve Oyak Renault Yönetim Kurulu Başkanı Jan PTACEK, 8 milyonuncu aracın üretimiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Renault Group, güçlü ortağı OYAK ile birlikte yarım asrı aşkın süredir Türkiye'deki üretim gücünü sürekli geliştirerek, Türkiye'yi otomotiv sektöründe stratejik bir üretim ve ihracat merkezi haline getirdi. Bugün 8 milyonuncu aracımızı gururla banttan indirirken, Türkiye'nin üretim yetkinliğini ve küresel rekabetteki konumunu daha da güçlendirme kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Beş bini aşkın çalışanıyla Oyak Renault, Renault Group’un en verimli üretim merkezlerinden biri olmanın yanı sıra ileri mühendislik çözümleri ve yenilikçi üretim teknolojileriyle de en yüksek kalite standartlarını koruyor. Ayrıca Oyak Renault bugün, Ar-Ge merkezi, geniş satın alma ekibi, tedarik zinciri ve planlarımıza ulaşmamıza yardımcı olan diğer birçok fonksiyonu bünyesinde barındırıyor.” Yerel Üretimle Küresel Hedeflere Güçlü Katkı Oyak Renault, güçlü mühendislik altyapısı, rekabetçi tedarik zinciri ve teknoloji odaklı yaklaşımı ile Renault’nun küresel üretim ağı içindeki stratejik konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Yapay zeka destekli otomasyon sistemleri, büyük veri analitiği ve sürdürülebilir endüstri çözümleri sayesinde üretim süreçlerinde kalite ve verimlilik en üst düzeye çıkarılıyor. Bu yaklaşım, hem Türkiye’nin otomotiv ekosistemine katkı sağlıyor hem de Renault’nun uzun vadeli küresel hedeflerine destek veriyor. Endüstriyel Mükemmellik ve Dönüşüm Oyak Renault Fabrikası, gelişmiş dijital teknolojiler ve inovatif çözümlerle Renault Group’un endüstriyel dönüşümüne öncülük ediyor. Verimlilik ve sürdürülebilirliği artırmak için yapay zeka odaklı sistemler, tam bağlantılı tedarik zinciri ve ileri otomasyon çözümleri entegre ediliyor. Modern ve teknolojik mükemmelliğe kendini adamış olan Oyak Renault, çalışanlarına son teknoloji dijital araçlar ve robotik sistemlerle iş birliği yapabilecekleri dinamik ve kapsayıcı bir çalışma ortamı sunuyor. Şirket, inovasyon ve sürdürülebilirliğe odaklanarak Türkiye ve dünya genelinde stratejik bir üretim merkezi olma konumunu güçlendiriyor.

Teknoloji Dünyasına Yön Veren Yeni Nesil Çözümler  Haber

Teknoloji Dünyasına Yön Veren Yeni Nesil Çözümler 

70 kişilik uzman ekibiyle teknoloji alanındaki dönüşüme öncülük eden şirket, dijitalleşme süreçlerini hızlandıran projeler geliştiriyor. Teknoloji ve dijital dönüşüm süreçlerinin giderek daha fazla sektöre entegre olduğu günümüzde, teknokent ekosistemlerinin sunduğu Ar-Ge desteği, akademik iş birlikleri ve regülasyon süreçlerine uyumluluk avantajları, şirketlerin yenilikçi çözümler geliştirmesi açısından kritik bir rol oynuyor. Fuzul Holding Finansal İştirakler Grup Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, bu dönüşümün önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Teknoloji artık sadece belirli sektörlerle sınırlı bir araç değil; iş dünyasının, günlük hayatın ve küresel ekonominin merkezine yerleşen bir dönüşüm gücü haline geldi. Dijitalleşme, yapay zeka, büyük veri ve güvenlik teknolojileri, hem finans hem de perakende, gayrimenkul, sağlık ve mobilite gibi birçok sektörde iş yapış biçimlerini yeniden şekillendiriyor. Teknokent ekosistemleri, bu dönüşümün hızlanmasını sağlayan merkezler olarak öne çıkıyor. Akademik araştırmalara erişim, sektör profesyonelleriyle iş birlikleri ve regülasyon süreçlerine yönelik sağlanan destek, şirketlerin yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üretmesini kolaylaştırıyor.” Fuzul Tech, Fuzul Holding bünyesindeki iştiraklere teknoloji desteği sağlayarak yapay zeka destekli güvenlik çözümleri, veri analitiği, açık bankacılık entegrasyonları ve dijital platform altyapıları gibi alanlarda kapsamlı çalışmalar yürütüyor. 70 kişilik ekibiyle inovasyonu destekleyen şirket, bu doğrultuda, Fuzul Holding’in finansal teknoloji alanındaki iştiraklerinden biri olan Rubikpara için de yapay zeka destekli güvenlik çözümleri geliştiriyor. Finansal güvenliğin giderek daha kritik hale geldiğine dikkat çeken Mehmet Akif Eroğlu, Rubikpara’nın dijital ödeme altyapısını daha güvenli ve verimli hale getirmek için yapay zeka tabanlı dolandırıcılık tespit sistemleri, işlem güvenliği çözümleri ve veri analitiği tabanlı risk yönetimi gibi alanlarda çalışmaların sürdüğünü belirtti. “Geleceğin Teknolojilerini Bugünden Şekillendiriyoruz” Teknolojinin artık tüm iş süreçlerinin merkezinde yer aldığını belirten Mehmet Akif Eroğlu, Fuzul Tech’in bu doğrultuda attığı adımları şöyle özetledi: “Dijital çağda rekabet edebilmek için yalnızca teknolojiyi takip etmek yeterli değil, aynı zamanda onu doğru alanlarda etkin bir şekilde kullanmak gerekiyor. Teknoloji odaklı iş modelleri geliştirmek, müşteri beklentilerine uygun çözümler üretmek ve güvenlik standartlarını en üst seviyeye çıkarmak, şirketlerin sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahip. Biz de Fuzul Tech olarak, geleceğin teknolojilerini bugünden şekillendirmeye odaklanıyor ve teknokent ekosisteminin sunduğu imkânlarla bu dönüşümü hızlandırıyoruz.” Fuzul Tech, inovasyon odaklı yaklaşımıyla teknoloji çözümleri üretmeye, sektör bağımsız bir şekilde dijital dönüşümü destekleyen projeler geliştirmeye ve yeni nesil teknolojilere yatırım yaparak iş dünyasının geleceğini şekillendirmeye devam edecek.

Akbank.com yenilendi Haber

Akbank.com yenilendi

Akbank, yenilenen Akbank.com ile kullanıcılarına çok daha dinamik, sade, yenilikçi, güvenilir ve insan odaklı bir deneyim sunuyor. Bankanın yeni web sitesi, dijital dönüşüm alanında Akbank’ın liderliğini yansıtan en son teknoloji ve kullanıcı alışkanlıklarını ve ihtiyaçlarını esas alan tasarım anlayışıyla şekillendirildi. Akbank.com’un bankanın dijitalleşme odaklı yeni nesil bankacılık yaklaşımının bir yansıması olduğunu belirten Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce; “Akbank olarak müşterilerimizin hız, kolaylık, güvenlik ve kişiselleştirme ihtiyaçlarına cevap vermek üzere ilklere ve yeniliklere imza atmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Akbank.com’u da sıfırdan ele alıp kullanıcılarımızın internet kullanım alışkanlıkları doğrultusunda yeniledik. Sayısız hizmet ve bilgiyi en yalın ve etkili haliyle sunan yeni web sitemiz, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına tek bir noktada yanıt verebilecek yetkinliklerle donatıldı. Yapay zeka tabanlı chatbot asistanımız Akbank Asistan gibi servislerle de güçlendirdiğimiz web sitemizle yeni nesil bir deneyim sunuyoruz” dedi. Sade ve Fonksiyonel Tasarım Modern tasarım prensipleriyle yenilenen Akbank.com, sade bir görünümle maksimum işlevsellik sunuyor. Kullanıcı deneyimi odaklı araştırmalardan elde edilen iç görülerle tasarlanan web sitesi, tüm hizmetlere hızlı, kolay ve güvenli erişim imkânı sunuyor. Hem ana navigasyon hem de geliştirilen akıllı arama altyapısı sayesinde kullanıcılar ihtiyaç duydukları tüm bilgilere, ürün ve hizmetlere zahmetsizce ulaşabiliyor. Ayrıca alternatif ürün ve hizmetleri de keşfederek kendileri için en iyi sonuca hızla ulaşıyor. Akbank’ın yapay zeka tabanlı çözümü Akbank Asistan da bu süreçte kullanıcıların deneyimini zenginleştiriyor. Akbank.com’da yenilenen kredi, mevduat faizi hesaplama ve döviz çevirici gibi hesaplama araçları ile işlemlerin en pratik şekilde gerçekleştirilmesi sağlanırken, “Destek Merkezi”, “Nasıl Kullanırım?”, “Güvenlik İpuçları” ve “Akbank Blog” içerikleri kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına hızla yanıt veriyor.  En Güncel Teknoloji Kullanıldı Akbank.com, kullanıcı deneyimi odaklı tasarımının yanı sıra en güncel teknolojik çözümlerle de ziyaretçilerinin hayatına değer katıyor. Mobil öncelikli yaklaşımıyla tüm cihazlarda mükemmel bir deneyim sunan web sitesi, kullanıcıların tüm ürün ve hizmetlere hızlı ve kolay bir şekilde başvuru yapabilmesini sağlayan sade süreçlere sahip. Ayrıca, web sitesinin yeni altyapısı ve tasarımı, tüm kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde erişilebilirlik prensipleri doğrultusunda geliştirildi.

E-posta güvenliği   artık bir zorunluluk Haber

E-posta güvenliği artık bir zorunluluk

E-posta tabanlı tehditlerin gelişen doğası, sürekli tetikte olmayı ve adaptasyonu gerektiriyor. Siber suçlular çeşitli güvenlik açıklarından faydalanmak için sürekli olarak yeni taktikler geliştirirler, bu da kurumların ortaya çıkan riskler ve teknolojideki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmalarını zorunlu kılar. Önleme öncelikli uygulamalar, güvenlik farkındalığı kültürü ile birleştiğinde e-posta tabanlı saldırı riskini önemli ölçüde azaltabilir ve bir kuruluşun en kritik iletişim kanalını koruyabilir. İşletmeler giderek daha karmaşık hale gelen tehdit ortamında yol alırken proaktif önlemler artık isteğe bağlı değil, bir zorunluluktur. Ele geçirilen tek bir e-postanın finansal, operasyonel ve itibar maliyeti çok büyük olabilir Yapay zekâ odaklı kimlik dolandırıcılığı nasıl işliyor? Verizon’un 2024 Veri İhlali Araştırmaları Raporu’na göre, kimlik avı en yaygın iki saldırı vektöründen bir tanesi. Güvenlik ihlallerinin yüzde 15’inde saldırganlar kimlik avından kazanç elde etmiş ve ihlal başına ortalama 4,88 milyon dolar zarara neden olmuştu. Bu istatistikler, kuruluşların e-posta güvenliği sağlamalarına ve giderek karmaşıklaşan siber tehditlere karşı korunmak için sağlam stratejiler benimsemelerine duyulan acil ihtiyacı vurguluyor. Birçok küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) için bu zorluk özellikle ciddidir. Sınırlı kaynaklar ve uzmanlık, bu kuruluşların gelişmiş savunmalar uygulamasını genellikle zorlaştırır ve onları saldırılara karşı orantısız bir şekilde savunmasız bırakır. Siber suçlular bunun farkındadır ve hassas verilere erişmek, fidye yazılımı dağıtmak veya kimlik bilgilerini çalmak için güvenlik açıklarından yararlanırlar. Bu durum, e-posta güvenliğine yönelik önleme öncelikli yaklaşımı yalnızca ihtiyatlı olmakla kalmayıp aynı zamanda tehdit yüzeyini azaltmak için olmazsa olmaz bir araç haline getirmektedir. E-posta tehdit ortamını anlamak E-posta tehditlerinin doğasını anlamak, onlarla mücadele etmenin ilk adımıdır. Kimlik avı ve ilişkili sosyal mühendislik biçimleri, saldırganların alıcıları gizli bilgileri ifşa etmeleri için kandırmak üzere tasarlanmış inandırıcı mesajlar hazırlamasıyla en yaygın tehlikelerden biri olmaya devam etmektedir. Benzer şekilde, siber suçluların kullanıcı adlarını ve parolaları toplamak için sahte giriş sayfaları veya aldatıcı istemler kullandığı kimlik bilgisi hırsızlığı da başka bir risk oluşturmaktadır. Saldırganlar bu kimlik bilgileriyle iş ağlarına girebilir ve yanlara doğru hareket ederek değerli verilere erişim sağlayabilir veya başka saldırılar başlatabilir.  E-posta güvenliği söz konusu olduğunda fidye yazılımları da büyük bir endişe kaynağıdır. Saldırganlar, bazı kullanıcı etkileşimlerinden sonra kritik dosyaları şifreleyen ve serbest bırakılmaları için ödeme (fidye) talep eden e-postalara kötü amaçlı bağlantılar veya ekler yerleştirir. Bunun sonuçları, operasyonların durdurulmasından itibar kaybına ve önemli mali kayıplara kadar yıkıcı olabilir.  E-posta tehditleriyle mücadele için temel adımlar ve teknolojiler  Önleme öncelikli bir strateji, riskleri artmadan önce azaltmak için kritik önem taşır. Bu proaktif yaklaşım, e-posta tabanlı saldırılara karşı çok katmanlı bir savunma oluşturmak için gelişmiş teknoloji, açık politikalar ve çalışan farkındalığının bir kombinasyonunu içerir.  ·    Gelişmiş e-posta spam filtreleri: Gelişmiş spam filtreleri, sağlam bir e-posta güvenliği stratejisinin anahtarıdır. Bu araçlar, şüpheli e-postaları belirlemek ve karantinaya almak için gelen mesajları analiz eder. ·   Siber güvenlik farkındalık eğitimleri: Kurum içinde bir farkındalık kültürünün geliştirilmesi de aynı derecede önemlidir. Çalışanlar genellikle siber saldırılara karşı ilk savunma hattıdır, bu da düzenli eğitim programlarını gerekli kılar. ·       Güvenlik denetimleri: E-posta güvenlik sistemlerinin düzenli olarak denetlenmesi, önleme öncelikli yaklaşımın bir diğer önemli bileşenidir. Bu denetimler mevcut önlemleri değerlendirir, genel güvenlik açıklarını tespit eder ve gelişen güvenlik standartlarına uygunluğu sağlar.  ·    Parola politikası ve kimlik doğrulama: Güçlü parola politikaları ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ek koruma katmanları sağlar. Çalışanlardan karmaşık parolalar oluşturmalarını ve bunları düzenli olarak güncellemelerini istemek, hesapların ele geçirilmesi olasılığını azaltır.  ·      Gelişmiş e-posta güvenlik teknolojileri: Uç nokta koruması ve ağ izleme çözümleri de dahil olmak üzere gelişmiş güvenlik teknolojileri, sofistike tehditlere karşı savunmada önemli bir rol oynamaktadır. Görünüşte yasal e-postalar aracılığıyla iletilen sıfırıncı gün istismarları, geleneksel tespit sistemlerini atlatarak kötü amaçlı yükler yerleştirebilir veya kullanıcıları güvenliği ihlal edilmiş web sitelerine yönlendirebilir. Anormal davranışları tespit eden ve hızla karşı önlemler geliştiren yapay zekâ odaklı platformlar proaktif savunma için çok önemlidir. Sıfırıncı gün koruma özelliklerine sahip sağlam bulut e-posta güvenliği çözümlerine yatırım yapmak, kurumsal esnekliği önemli ölçüde artırabilir. ·   İnsan faktörü: Teknoloji e-posta güvenliğinin kritik bir bileşeni olsa da insan davranışları da önemli bir rol oynar. Riskleri en aza indirmek için kurum içinde bir güvenlik bilinci kültürü oluşturmak şarttır. 

Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı Haber

Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi. TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu. Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi: YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir. İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz. ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık. BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda. TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir. TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var. DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz. MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz. GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor. YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün. BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı. LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz. GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.