Hava Durumu

#Üsküdar Üniversitesi Npi̇stanbul Hastanesi

Kapsül Haber Ajansı - Üsküdar Üniversitesi Npi̇stanbul Hastanesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üsküdar Üniversitesi Npi̇stanbul Hastanesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Severek yapılan egzersizler, stresle başa çıkmanın anahtarı! Haber

Severek yapılan egzersizler, stresle başa çıkmanın anahtarı!

Fiziksel aktivitelerin hafızayı, odaklanmayı ve bireysel işlevselliği arttırdığını dile getiren Spor Eğitmeni Mustafa Kurt, “Kişinin severek yaptığı egzersizler stres ile başa çıkmada daha verimli olur.” dedi. Egzersiz konusunda motive kalabilmenin anahtarının, gerçekten keyif alınan bir aktiviteyi seçmek olduğunun altını çizen Kurt, aşırı egzersizin ise fiziksel yorgunluk ve mental tükenmişlik yaratabileceği konusunda uyardı. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Spor Eğitmeni Mustafa Kurt, fiziksel aktivitelerin stres yönetimine etkisi hakkında bilgi verdi. Egzersizin stres yönetimindeki rolü büyük! Düzenli olarak yapılan egzersizler ile ruh sağlığı arasında pozitif bir ilişki olduğunun net olarak görüldüğünü dile getiren Spor Eğitmeni Mustafa Kurt, “Egzersizler stres karşısında adrenalin ve kortizol gibi katokolaminlere karşı psikolojik sistemin hassasiyetini azaltır. Boş zamanlarını sportif faaliyetlere ayıran kişilerin, hareketsiz bir yaşam sürenlere göre stres seviyelerinin daha düşük olduğu, yaşamdan aldığı zevkin daha verimli olduğu araştırmalarla sabittir.” dedi. Fiziksel aktivitelerin hafızayı, odaklanmayı, bireysel işlevselliği arttırdığını aktaran Kurt, “Beyindeki kan akışını arttırarak sinir hücrelerinin büyümesini teşvik eder, zihinsel keskinlik sağlar. Doğa yürüyüşü, bisiklet sürmek, yüzme gibi sporlarla ilgilenen, spor salonunda yapılan fiziksel aktivitelere katılanların insanlarla iletişim kurarak empati ve sosyal çevre kazanımları sağladığı söylenebilir.” şeklinde konuştu. Severek yapılan egzersizler, stres ile başa çıkmada daha etkili! Bireysel olarak ele alındığında kişinin severek yapmak istediği egzersizlerin stres ile başa çıkmada daha verimli olduğunu ifade eden Mustafa Kurt, “Esneme, kuvvet, güç, Lifekinetik egzersizleri nefes alışverişini düzenleme özgüven ve farkındalık kazanımlarından dolayı stres ile başa çıkmada faydalı olmaktadır.” dedi. Aerobik egzersizler, güç antrenmanları ve esneme gibi farklı egzersiz türleri arasındaki farklara değinen Kurt şunları söyledi: “Aerobik antrenman çeşitleri, tempolu yürüyüş, bisiklet, kürek, ip atlama, yüzme gibi düşük şiddet seviyeli uzun süreli egzersizler olarak adlandırılır. Vücut dayanıklılık seviyesinin gelişiminde yapılan antrenman metodudur. Güç antrenmanları ağırlığı harekete geçirip ağırlığa karşı koymayla elde edilen kuvvet, güç, dayanıklılık gelişimine destek olur.  15 tekrar 1 dk dinlenme 3 set yapılan biceps (ön kol) egzersizi koldaki kas gelişimini desteklediğinden güç kazanımı sağlar. Bireysel olarak ağırlık seçiminde dikkat edilip çalışılması gerekir. Esneme egzersizleri, vücut postür duruşunu desteklemede, vücutta salgılanan laktik asit bezlerinin dağıtılmasında oldukça önemlidir. Spora başlamadan önce vücut sıcaklının artmasından sonra yapılan esneme egzersizleri, yapılan egzersizin daha verimli olmasını sağlar. Bu antrenman çeşitleri vücudumuzun fiziksel gelişimine destek olacak çalışmalardır.” Motivasyonu korumanın yolu, keyif alınan bir aktiviteyi seçmekten geçiyor… Stresli bir günün ardından yapılabilecek egzersizlerin kişinin rahatlayıp günün yorgunluğunu atabileceği, nefes alışverişini düzenleyebileceği, kas gücünden daha çok postür duruşuna önem veren egzersizler olması gerektiğine dikkat çeken Spor Eğitmeni Mustafa Kurt, “Lifekinetik egzersizler vücut kas esnekliği kazanıp vücudun rahatlamasını sağlayan tüm vücut egzersiz çeşididir.  Egzersiz yaparken ortaya çıkan endorfin, stres düzeyinizi azaltarak uykunun düzene girmesini sağlar.” dedi. Egzersiz konusunda motive kalabilmenin anahtarının, gerçekten keyif alınan bir aktiviteyi seçmek olduğunun altını çizen Kurt, yürüyüşe çıkmak, spor salonunda bir grup dersine katılmak, yüzmeye gitmek gibi çeşitli aktivitelerin kişiyi ruhen ve bedenen dinç tutacağını söyledi. Egzersiz, stresli durumların daha az hatırlanmasını sağlayarak kaygıyı azaltır… Bazı koşullarda egzersizin stres yönetimindeki etkisinin azabileceğine işaret eden Mustafa Kurt, “Haftanın belli günü ve saatinde fiziksel aktivite ve egzersizler yapabilen birisi için geçirdiği gribal bir enfeksiyon, yaşamış olduğu antrenman sakatlığı, uzun süreli antrenman yapmama gibi durumlar stresin egzersiz yönetimindeki etkisini azaltabilir.” dedi. Stres yönetimi için egzersiz yapmaya yeni başlayanlara önerilerde bulunan Kurt, “Bireysel olarak herkesin sevdiği, yapmaktan hoşlandığı spor branşı ya da faaliyeti vardır. Kişisel olarak yapılan spor branşı, o branşta gelişim sağlayıp kendine olan özgüven, dikkat kazanımı, vücut gelişimi, sosyal çevre kazanımından dolayı farkındalık kazandırır. Tempolu yürümek ya da basketbol oynamak, herhangi bir branşta gelişim sağlamak, kişinin gün içinde yaşadığı stresli durumların daha az hatırlayıp kaygılanmasını sağlar. Önemli olan devamlılık sağlamaktadır. Belli günlerde belli bir zaman ayırarak yapılan egzersizin zihinsel ve mental güce kazanımı oldukça fazladır.” açıklamasını yaptı. Aşırı egzersiz yorgunluk ve yetersiz hissetmeye neden olabilir! Stresle başa çıkmak için egzersiz yapmanın yan etkileri olup olmadığı konusunu da değerlendiren Spor Eğitmeni Mustafa Kurt, sözlerini şöyle tamamladı: “Stresle başa çıkarken yapabileceğiniz egzersizler fiziksel olarak ruh sağlığınızı, mental gücünüzü üst seviyeye çıkaracağı için yan etkileri psikolojik olarak iyi olacaktır. Özgüven kazanımı stresin yarattığı baskının zihinsel olarak azalmasını sağlar. Yapılabilecek aşırı egzersizlerin fiziksel olarak vücut yorgunluğu, kas gücünde gelişememe, mental olarak kendini yetersiz hissetme gibi psikolojik etkileri olabilir. Haftalık program halinde belli saatlerde, vücut sağlığının gelişmesine yönelik yapılan egzersizler fiziksel ve ruhsal olarak gelişim sağlayıp psikolojik olarak da olumlu sonuçlanacaktır.”

Eşlerin birlikte uyuması uyku kalitesini nasıl etkiliyor? Haber

Eşlerin birlikte uyuması uyku kalitesini nasıl etkiliyor?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, eşlerin birlikte uyumasının uyku kalitesine etkisi hakkında açıklamalarda bulundu. Fiziksel temas huzurlu bir uyku sağlayabilir… Uykunun, fizyolojik ve psikolojik süreçlerin etkileşim içinde olduğu, vücudun dinlenmesini ve yenilenmesini sağlayan kritik bir zaman dilimi olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Partnerler arasındaki fiziksel temas, uykuya dalma sürecini ve uykunun kalitesini çeşitli şekillerde etkileyebilir. Çiftler arasında yatakta sarılma, el ele tutuşma veya yakın temasta bulunma gibi davranışlar, uykuya geçiş sürecini olumlu veya olumsuz yönde değiştirebilir.” dedi. Fiziksel temasın olumlu etkileri arasında, oksitosin hormonunun artışının yer aldığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Oksitosin, ‘bağlanma hormonu’ olarak bilinir ve stres seviyelerini düşürerek bireyin daha rahat bir uyku deneyimi yaşamasına katkıda bulunabilir. Özellikle kaygı bozukluğu yaşayan bireylerde, eşleriyle temas halinde olmak güven hissini artırarak uykuya dalmayı kolaylaştırabilir. Ayrıca, sarılmak veya el ele tutuşmak, parasempatik sinir sistemini aktive ederek kalp ritmini yavaşlatır ve bireyin daha huzurlu bir şekilde uyumasına yardımcı olabilir.” şeklinde konuştu. Bazıları için uykunun bölünmesine de neden olabilir! Her çift için fiziksel temasın etkilerinin aynı olmayabileceğine de değinen Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Bazı bireyler için partnerle yakın temas halinde uyumak güven verici bir etki yaratırken, bazıları için bu durum uykunun sık sık bölünmesine neden olabilir. Bu nedenle, çiftlerin kendi konfor seviyelerini keşfetmeleri ve birbirlerinin ihtiyaçlarına uyum sağlamaları önemlidir. Fiziksel temasın derecesi, çiftlerin iletişimi ile belirlenebilir ve uyku kalitesini artıracak çözümler üretilebilir. Örneğin, yatakta yakın temas kurup uyumakta zorlanan çiftler için büyük yatak tercih edilmesi veya uyku esnasında temasın belirli bir sürede sınırlandırılması faydalı olabilir.” açıklamasını yaptı. Farklı uyku alışkanlıkları uyku kalitesini doğrudan etkileyebilir… “Eşlerin uyku alışkanlıkları birbirinden farklı olduğunda, bu durum uyku kalitesi üzerinde belirgin bir etki yaratabilir.” diyen Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, bireylerin biyolojik saatlerinin, uykuya geçiş süresinin, yatakta hareket etme sıklığının, uyurgezerlik ve diş gıcırdatma gibi faktörlerin, uyku ortamının huzurlu veya kesintili olmasına sebep olabileceğini bu farklılıkların da çiftlerin dinlenme sürecini doğrudan etkileyebileceğini aktardı.  Biyolojik ritimleri farklı olan bireyler arasında uyku uyumunu sağlamanın güç olabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Bir partnerin erken yatıp erken kalkarken, diğer partnerin geç saatlere kadar uyanık kalmayı tercih etmesi bir tarafın uykuya dalmasını geciktirebilir. Ayrıca, bir eşin horlama, uyurgezerlik veya sık sık hareket etme gibi alışkanlıkları varsa, diğerinin uykusunun bölünmesine ve dinlenme kalitesinin düşmesine yol açabilir. Özellikle derin uykuya geçiş sürecinde bu tür dışsal faktörlerin etkisi, uyku kalitesini doğrudan etkileyerek bireyde yorgunluk hissine neden olabilir.” ifadelerini kullandı. Birlikte uyumanın ilişkinin temel taşı olduğu fikri her birey için geçerli değil! Birlikte uyumanın pek çok çift için duygusal yakınlık ve bağlılık göstergesi olarak algılandığına vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Ancak, uyku kalitesini etkileyen faktörler nedeniyle bazı çiftler ayrı yataklarda ya da ayrı odalarda uyumayı tercih edebilir. Bu durum, ilişkinin dinamiğini değiştirebilir ve bazı bireylerde duygusal mesafe hissiyatı oluşturabilir.” dedi. Ayrı uyumanın ilişkide yarattığı etkilerin, çiftin iletişimine ve birlikte geçirdiği zamanın niteliğine bağlı olduğunu da sözlerine ekleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, şöyle devam etti: “Araştırmalar, kötü uyku deneyimlerinin çiftler arasındaki tartışmaları artırabildiğini ve bireylerin daha huzursuz hissetmesine neden olabileceğini gösteriyor. Ancak, birlikte uyumanın ilişkinin temel taşı olduğu fikri her birey için geçerli değil. Uyku düzeni bozuk olan, farklı uyku alışkanlıklarına sahip çiftler için ayrı uyumak, ilişkilerini daha sağlıklı sürdürebilmeleri adına faydalı olabilir. Bu bağlamda, ayrı uyuma düzeni tercih eden çiftlerin, gün içerisinde birlikte kaliteli zaman geçirmeye özen göstermesi önemli. Sarılma, sohbet etme gibi bağlanmayı destekleyen davranışlar sayesinde, ayrı yatakta uyumak ilişkide duygusal mesafeye neden olmadan sürdürülebilir hale gelebilir.” Birlikte rahat uyumak için alışkanlıklarınızı senkronize etmelisiniz… Uykunun, yalnızca bireysel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda çiftlerin ilişkisini ve genel yaşam kalitesini etkileyen temel unsurlardan biri olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, “Yapılan araştırmalar, uyku düzeni ve uyku kalitesinin çiftler arasındaki duygusal bağ, iletişim ve stres yönetimi üzerinde doğrudan etkili olduğunu gösteriyor.” dedi. Çiftlerin daha sağlıklı ve dinlendirici uyuyabilmeleri için önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Merve Türkkol, sözlerini şöyle tamamladı: “Mümkünse, benzer saatlerde uyuyup uyanmaya çalışın. Odanın sıcaklığı, ses seviyesi ve yatak takımlarının rahatlığı gibi unsurları birlikte belirleyerek, ikinizin de konforlu hissedeceği bir uyku alanı oluşturabilirsiniz. Fiziksel teması rutine dahil etmeye çalışın. Uyumadan önce meditasyon, nefes egzersizleri veya hafif germe hareketleri gibi birlikte yapacağınız rahatlatıcı aktiviteler, uykuya geçiş sürecini kolaylaştırabilir. Yatak odasını huzurlu bir alan olarak görmek ve olumsuz duyguları buraya taşımamak önemlidir. Eğer tekrarlayan bir şekilde uyku öncesi tartışmalar yaşıyorsanız, bu durumu fark edip gün içinde duygularınızı daha sağlıklı bir şekilde ifade etmeye çalışabilirsiniz. Uyumadan önce telefon veya televizyon yerine birlikte kitap okumak, hafif bir müzik dinlemek ya da sohbet etmek, hem uyku kalitesini artırabilir hem de ilişkinize olumlu katkılar sunabilir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.