Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yapay Zeka

Kapsül Haber Ajansı - Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yapay Zekâ Diş Hekimliğinde Devrim Yaratıyor Haber

Yapay Zekâ Diş Hekimliğinde Devrim Yaratıyor

Yapay zekânın diş tedavilerine katkıları olduğunu belirten Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, “Yapay zekâ diş röntgenlerini saniyeler içinde analiz ediyor ve hekime bulguları hızlıca sunuyor. Bu da muayene süresini kısaltıyor” diyor. Yapay zekâ hayatın pek çok alanında olduğu gibi diş tedavisinde de kullanılıyor. İstinye Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emir Yüzbaşıoğlu, yapay zekânın diş röntgenlerini saniyeler içinde analiz ettiğini, hekime bulguları hızlıca sunduğunu ve muayene süresini kısalttığını belirtiyor. Yapay zekâ sayesinde bulguların doğru ve hızlı bir şekilde tespit edilebildiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Emir Yüzbaşıoğlu, şunları söylüyor: “Diş hekimliğinde en fazla teşhis ve röntgen görüntüleme alanlarında yapay zekâ yazılımları kullanılıyor. Hastalarımızdan aldığımız diş röntgenlerini bu sistemler tarafından incelenerek hekimin gözünden kaçabilecek çürükler, kök ucu lezyonları vb. hastalıkları çok hızlı şekilde doğru ve güvenilir şekilde tespit edilebiliyor. Yapay zekâ destekli sistemler avantaj da sağlıyor. İnsan faktöründen kaynaklanan yorgunluk, dikkat dağınıklığı gibi etkenlerle hata payı oluşabilir. Her bir röntgenin dikkatlice incelenmesi zaman alır. Yapay zekâ, diş röntgenlerini saniyeler içinde analiz ediyor ve hekime bulguları hızlıca sunuyor, bu da muayene süresini kısaltıyor. Özellikle diş röntgenlerinde, insan gözünün zor seçtiği erken aşamadaki lezyonları, çürükleri ve kemik kayıplarını saniyeler içinde tespit edebilir. Teşhiste en büyük farkı burada yaratıyor.” “İdeal yolu ve süreyi hesaplıyor” Yapay zekâyı kullanan yazılımlarla çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, “Fakültemizde Bilgisayar Destekli Tasarım/Bilgisayar Destekli Üretim sistemlerimizde, yapay zekâyı kullanan yazılımlar kullanıyoruz. Bu yazılımlar, ağız içinden taradığımız diş ölçülerine göre kron, köprü veya inley/onley dolguların tasarımını otomatikleştirerek hassasiyeti artırıyor. Ortodonti kliniğimizde, hastamızın çene ve diş yapılarını analiz eden yapay zekâ yazılımı, hastaların dişlerinin nasıl hareket edeceğini, ideal yolu ve süreyi hesaplayarak tedavi planlamasında hekime destek oluyor” diyor. “Öğrenciler dijital çağın gerektirdiği yeteneklerle hazırlanıyorlar” “Yapay zekâ geleceğin diş hekimlerini yetiştirme şeklini kökten değiştiriyor. Yapay zekâ kullanan diş hekimleri kullanmayanlara göre birkaç adım önde olacaklar” diyen Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, şöyle devam ediyor: “Öğrenciler artık sadece teorik bilgi değil, dijital planlama yazılımlarını ve yapay zekâ destekli teşhis araçlarını kullanmayı öğrenerek kliniğe daha donanımlı ve dijital çağın gerektirdiği yeteneklerle hazırlanıyorlar.” “Yüze ve gülüşe en uyumlu diş şekillerini öneriyor” Yapay zekâ teknolojilerinin dijital diş hekimliğine entegrasyonu hakkında da konuşan Yüzbaşıoğlu, “Dijital diş hekimliğinde ağız içi tarayıcılar, CAD/CAM vb. teknolojiler zaten veriye yani bilgiye dayalıydı. Yapay zekanın entegrasyonu ise bu süreçleri hız, hassasiyet ve öngörü açısından üst seviyeye taşıdık” diyerek bunun hasta memnuniyetine etkilerini ise şöyle özetledi: “Bu entegrasyon tasarım ve üretim sürelerinin kısalttı. Yapay zekanın hassasiyeti sayesinde kron veya protezlerin ağza tam oturma oranı da artmış oldu. Ayrıca yapay zekâ estetik parametreleri analiz ederek yüze ve gülüşe en uyumlu diş şekillerini öneriyor. Bu da hasta memnuniyetini doğrudan artırıyor. Ayrıca şunu da belirtmeliyim, bizim temel yaklaşımımız, hasta mahremiyetini en üst düzeyde korumaktır. Bu tür sistemleri kullanırken, verilerin ulusal ve uluslararası veri güvenliği standartlarına ve yerel mevzuatlar uygunluğunu kesinlikle uyuyoruz.” “Yapay zekâ diş hekimliğini dönüştürecek” Yapay zekânın diş hekimliğini dönüştüreceğini de belirten Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, şu bilgileri veriyor: “Önümüzdeki 5–10 yılda yapay zekâ, diş hekimliğini geri dönüşümsüz bir şekilde kökten dönüştürecek. Günümüzde hekimin eski hastalarından elde ettiği tecrübelerini hastalarına uyguladığı ancak tedavi sonuçlarının öngörülebilirliğinin net olmadığı bir dönemden, daha öngörülebilir tedavi sonuçları alacağımız zamanlara geçiyoruz. Hekimler yapay zekâ teknolojilerinin yardımıyla daha tedavi başlangıcında tedavi süreçlerinde nelerle karşılaşabileceğini, ne gibi işlemler yapabileceğini ve nihai sonucu hastası ile tedaviye başlamadan görebilecek, tartışabilecektir. Hekim sadece teşhis koyan, dolgu yapan, diş çeken veya protez yapan değil, yapay zekanın kendisine verdiği analizleri değerlendiren, kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturan ve en önemlisi hasta iletişimi ve etik kararlar veren bir yöneticiye dönüşecek. Hekim, yapay zekanın asistanı değil, yapay zekâ hekimin süper asistanı olacak.” “Yapay zekâ dersleri çağın gerekliliği olarak verilmeli” Hekimlerin yapay zekâya güvenmesi ve bu teknolojileri benimsemesi konusundaki engellere de değinen Profesör, “Hekimler, yapay zekanın karar verme süreçlerini tam olarak anlamadıklarında veya sistemin sunduğu verilerin tıbbi ve hukuki sorumluluğunu kimin alacağı net olmadığında güvenmekte zorlanabilirler. Ayrıca genç hekimler veya küçük klinik sahipleri için ileri yapay zekâ sistemlerine yatırım yapmak caydırıcı olabilir” diyor. Eğitim müfredatlarının da yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Yüzbaşıoğlu, “Fakültelerimiz öğrencilerine ‘Dijital Diş Hekimliği’ ve ‘Yapay Zekâ Uygulamaları’ derslerini bir seçenek olarak değil çağın gerekliliği olarak vermelidir” diyor. “Yeni yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesine yatırım yapılmalı” Yeni yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesine yatırım yapılması gerektiğini belirten Yüzbaşıoğlu, şunları söylüyor: “Yerli yapay zekâ çözümlerimiz ülkemizde bulunuyor. Ancak yeni yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesine yatırım yapılmalı ve bu sistemlerin kliniklerle entegrasyonu sağlanmalı. Hekimlere üniversiteler veya Diş Hekimleri Odaları tarafından organize edilen eğitimler ve bu tür sistemlerin kiralama seçenekleri sunulmalı. Bunun için üniversitelerimiz sektörle ortak AR-GE projeleri yürütmeli.”

Final Summit 2025 Antalya’da Gerçekleştirildi Haber

Final Summit 2025 Antalya’da Gerçekleştirildi

Kurum bünyesindeki 400 öğretmeninin katılımıyla gerçekleşen ve dört gün süren zirve; ulusal ve uluslararası uzmanların yer aldığı kapsamlı bir eğitim programına ev sahipliği yaptı. Gün boyunca süren workshoplar, uygulamalı oturumlar ve uzman konuşmalarıyla zenginleşen etkinlik, Final Eğitim Kurumları’nın profesyonel gelişim odaklı vizyonunun önemli bir parçası olarak konumlandı. Final Eğitim Kurumları; 45 yıllık eğitim tecrübesini geleceğe taşımak, öğretmenlerin uluslararası eğitmenlerle bilgi alışverişini güçlendirmek ve eğitimde yenilikçi yaklaşımları sahayla buluşturmak amacıyla düzenlediği Final Summit 2025’i Antalya’ da gerçekleştirdi. Geniş katılımlı Summit etkinliğini geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini belirten Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, açılışta yaptığı konuşmada, “Final Summit’i sadece öğretmenlerimiz için bir eğitim etkinliği olarak değil, aynı zamanda bilgi ve deneyimin paylaşılacağı, ulusal ve uluslararası uzmanlarla doğrudan etkileşim imkanı sunan bir platform olarak kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz. Amacımız, her yıl daha da büyüyen ve eğitimde yenilikçi yaklaşımları sahayla buluşturan bu zirveyi, öğretmenlerimizin mesleki gelişiminde bir mihenk taşı haline dönüştürmek” dedi. Final Summit 2025 programı iki ana salonda eş zamanlı olarak yürütüldü. Bir ana salonda etkinliğin ana teması olan “AI ve Eğitimde Yeni Yaklaşımlar” ele alındı; yapay zekanın öğrenme süreçlerine etkisi, kişiselleştirilmiş dil eğitimi ve geleceğin eğitim modelleri uluslararası uzmanlar tarafından tartışıldı. Yabancı konuşmacılar; yapay zeka ve insan etkileşiminin dil öğrenimine katkıları, medya okuryazarlığı ve öğrenci motivasyonunu artıran yenilikçi öğretim tasarımları üzerine kısa ancak etkili sunumlar gerçekleştirdi. Uluslararası Eğitmen Peter Lucantoni, öğretmen sezgisi ile teknolojinin uyumuna dikkat çekerek “Yapay zekayı öğretmenin sezgisiyle birleştirerek dil öğrenimini daha insani ve etkili hale getiriyoruz” dedi. Modern dil eğitim yaklaşımlarıyla tanınan Harry Waters ise kişiselleştirilmiş öğrenmenin önemini “Öğrencinin ritmine ve öğrenme stiline uyumlanan çağdaş bir model, öğrenmeyi kalıcı kılar” sözleriyle vurguladı. Diğer ana salonda ise Final Eğitim Kurumları rehberlik ekibi, yeni nesil rehberlik perspektiflerini merkeze alan oturumlarda kariyer gelişimi, duygusal süreçlerin sınıf içi yansımaları ve bütüncül öğrenci takibi gibi konuları ele aldı. Öğrencilerin kariyer gelişiminde erken farkındalığın önemine dikkat çeken Final Eğitim Kurumları Ortaokul- Lise Rehberlik Koordinatörü Bora Serhat Çelik, “Kariyer eğitimi erken yaşta başlar…” sözleriyle eğitmenlerin yönlendirici rolünü vurguladı. Öğrencilerin iç dünyasının rehberliğin temel unsuru olduğunu belirten Final Eğitim Kurumları Okul Öncesi- İlkokul Rehberlik Koordinatörü Gözde Ay ise “Sınıfta görünmeyen duygusal engelleri fark etmek rehberliğin en kritik adımıdır” diyerek duygusal okuryazarlığın önemini aktardı. Yeni nesil eğitim yaklaşımları, Final Summit 2025’te ele alındı Zirvede, PDR ve yabancı dil alanlarına özel iki farklı program yürütüldü. Rehberlik alanında düzenlenen “Final Eğitim Kurumları’nda Yeni Nesil Rehberlik Perspektifleri” başlıklı oturumlarda; rehberlikte bütüncül yaklaşım, yapay zeka destekli koçluk süreçleri, yeni nesil sınav tasarımları, terapötik müdahale yöntemleri, K12 kariyer planlama uygulamaları ve mindfulness temelli teknikler ele alındı. Öne çıkan oturumlar arasında “Bütüncül Rehberlik: Koçluk ve Sınav Tasarımı” ve “Mindfulness Temelli Stres Yönetimi ve Dikkat Teknikleri” yer aldı. Program, Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak ve Dr. Bahar Eriş’in yanı sıra alanında uzman birçok eğitmenin katkılarıyla zenginleşti. Öğretmenler, bireyselleştirilmiş öğrenme modellerinden 21. yüzyıl becerilerine uzanan geniş bir içerikte gerçekleştirilen atölyelere katıldı. Uluslararası eğitmenlerin, yenilikçi dil öğretimi perspektiflerini aktardığı yabancı dil eğitimi programı ise “Personalizing Language Education: Blending AI and the Human Touch” temasıyla gerçekleştirildi. Yapay zekanın dil öğrenimindeki rolünü insan dokunuşuyla birleştiren yenilikçi yaklaşımlar, uluslararası uzmanlar Harry Waters, Peter Lucantoni, Steven J. Ogden ve diğer konuşmacıların sunumlarıyla ele alındı. Eğitimde yapay zekanın yaratıcı kullanımı, medya okuryazarlığı, öğrenci motivasyonunu artıran insan merkezli stratejiler ve derin düşünmeyi destekleyen öğretim tasarımları çeşitli workshoplarda uygulamalı olarak işlendi. “Mind and Machine: Media Literacy as the Human Touch in AI Language Learning”, “Designing Homework That Forces Thinking, Not Prompting” ve “Beyond the Algorithm: Keeping Language Human” gibi uygulamalı oturumlarla yeni öğrenme stratejilerini deneyimledi. Final Eğitim Kurumları mesleki gelişime yatırım yapıyor Her iki programda da katılımcılar dört gün boyunca; atölyeler, eşzamanlı workshoplar, uygulamalı eğitimler ve uzman söyleşileriyle yoğun bir akademik takvim izledi. Zirvenin sonunda düzenlenen sertifika törenlerinde, öğretmenlerin program süresince edindikleri kazanımlar resmi olarak belgelendirildi.

Yapay Zekâ Odaklı İnovasyon: İlaç Geliştirmede Küresel İş Birliği Haber

Yapay Zekâ Odaklı İnovasyon: İlaç Geliştirmede Küresel İş Birliği

Merck ve Boltz ekibi, yapay zekâ destekli protein mühendisliği alanında yeni bir standart belirlemek amacıyla M-Boltz Hackathon'u düzenledi. Almanya'nın Darmstadt ve ABD'nin Cambridge şehirlerinde eş zamanlı gerçekleştirilen etkinlik, ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. Yaklaşık 100 kişinin katılımıyla hibrit olarak düzenlenen etkinlikte, 50’den fazla uzman bir araya gelerek farklı disiplinlerin ortak çalışmasına imkân sağladı. Hackathon'a AWS, NVIDIA, Hugging Face ve MIT Jameel Clinic gibi teknoloji ortakları destek verdi. Katılımcılar, antikorları anlamak ve olası ilaç hedeflerini belirlemek gibi zorlu görevler üzerinde çalıştı. Merck’in Dijital İnovasyon Küresel Başkanı Philipp Harbach, etkinliğin katılımcılarla ortak inovasyon geliştirme fırsatı sunduğunu belirtti. Boltz’un ortak yazarı Gabriele Corso ise, bu kıtalar arası iş birliğinin karmaşık biyomoleküler zorlukları çözmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. M-Boltz Hackathon, yapay zekâ destekli protein mühendisliğine yeni bir ivme kazandırdı. "Hack" (keşif amaçlı araştırma ve sorun çözme) ve "marathon" kelimelerinin birleşiminden oluşan Hackathon, ekiplerin sınırlı sürede yenilikçi projeler geliştirdiği bir yarışma formatı olarak biliniyor. Merck, bu tür çalışmaları Ar-Ge süreçlerine entegre ederek dijital inovasyondaki liderliğini güçlendirmeye devam ediyor.

Finberg Girişimlerini Bölgesel Liderliğe Taşıyacak Haber

Finberg Girişimlerini Bölgesel Liderliğe Taşıyacak

Türkiye’nin en aktif girişim sermayesi şirketlerinden Finberg, dördüncüsünü düzenlediği ‘Annual General Meeting’ (AGM) buluşmasında Fiba Grubu yöneticileri, Finberg portföy şirketleri ve iş ortaklarıyla bir araya geldi. Swissôtel The Bosphorus İstanbul’da “Lead the Region” mottosuyla düzenlenen AGM IV, Finberg’in son yıllarda bölgesel ölçekte büyümeyi odağına alan yatırım yaklaşımı doğrultusunda yenilenen yapısıyla, hem global sermaye akışlarının değişen yönünü hem de şirketlerin bu yeni döneme nasıl uyum sağlayabileceğini ele aldı. Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin, açılış konuşmasında yatırım ortamının hızla dönüşmeye devam ettiğini ve bu koşullar altında şirketlerin finansal disiplin, sağlam yönetişim ve ölçeklenebilir iş modelleri ile ilerlemesinin kritik önem taşıdığını vurguladı. Elgin, yakın coğrafyada bölgesel liderlik açısından önemli bir fırsat penceresinin açıldığını, bu nedenle şirketleri sınır ötesine taşımak için belirli bir yetkinlik ve kas setine sahip olunması gerektiğini ifade etti. Bu çerçevede yalnızca finansal disiplin ve ölçek ekonomisinin değil, kültürün de bu büyümeyi ve genişlemeyi taşıyacak olgunlukta olması gerektiğini, ancak bu özelliklere sahip girişimlerin bölgesel liderlik için yarışabileceğini belirtti. Elgin ayrıca, Fiba Grubu’nun uzun vadeli bakış açısının Finberg’in bu stratejisini destekleyici şekilde ilerlediğini söyledi. Aynı zamanda portföyüyle ilgili güncel bilgileri de paylaşan Elgin, aktif portföylerinde 35 girişim ve 17 VC fon yatırımı bulunduğunu ve bu şirketlere $97.8m yatırım yaptıklarını da belirtti. Etkinlik kapsamında İhsan Elgin ile Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Fiba Grubu’nun yurt dışı büyüme yolculuğu ve bu yolculuğun temelinde yer alan girişimcilik vizyonu üzerine sohbet etti. Murat Özyeğin farklı ülkelerde edinilen tecrübelerin organizasyonel dayanıklılığı güçlendirdiğini belirtirken bölgesel ölçeklenmenin ancak doğru zamanda alınan doğru kararlarla sürdürülebilir hale geldiği vurgulandı. Programda, UK merkezli Edenbase kurucularından Arian Alikhani, yatırım dünyasındaki teknolojik dönüşüm ve özellikle yeni Quantum fonlarına ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı. Konuşmasında yapay zekâ ve veri temelli modellerin küresel ölçekte yatırım anlayışını yeniden tanımladığını belirtti. Etkinlik kapsamında, Pragma ve Core Finance’in katılımıyla girişimlerin M&A süreçlerine hazırlıkları ve bu süreçlerde karşılaşılan zorlukların nasıl aşılabileceğine yönelik bir panel de düzenlendi. AGM IV boyunca Finberg; yatırım yaptığı girişimler, fon yöneticileri ve Fiba Grubu liderleriyle birlikte 2025’in ekonomik görünümünü, değişen sermaye hareketlerini ve bölgesel büyümenin gerektirdiği yönetim anlayışını kapsamlı biçimde ele aldı. İhsan Elgin, Finberg’in hedefinin yalnızca yatırım yapmakla sınırlı olmadığını; “Lead the Region” vizyonu doğrultusunda bölgesel liderlik kapasitesini destekleyecek bilgi birikimi ve yönetim disiplinini şirketlerle birlikte geliştirmeyi amaçladığını vurguladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Opera, Deneysel Yapay Zekâ Destekli Tarayıcısı Opera Neon’u Genel Kullanıma Açtı Haber

Opera, Deneysel Yapay Zekâ Destekli Tarayıcısı Opera Neon’u Genel Kullanıma Açtı

Opera Neon, en yeni yapay zekâ teknolojilerini ilk elden deneyimlemek ve maksimum verimle kullanmak isteyen yapay zekâ meraklıları için deneysel bir tarayıcı olarak geliştirildi. 2 Ekim’den bu yana “Founders” adı verilen kapalı erken erişim sürecinde test edilen Opera Neon, bu aşamada Opera’nın toplulukla birlikte çalışmasına ve gelen geri bildirimlerin ürüne entegre edilmesine olanak sağladı. Bugün itibarıyla bekleme listesi kaldırıldı ve Opera Neon artık herkesin abone olarak erişebileceği bir yapıya geçti. Opera Neon nedir? Opera Neon, yapay zekâ teknolojilerini yoğun biçimde kullanan ileri seviye kullanıcılar için tasarlanmış ajan tabanlı bir tarayıcı. Geleneksel tarayıcıların ötesinde işlevler sunan Opera Neon, yapay zekâ ajanları aracılığıyla kullanıcılar adına görevler yerine getirebiliyor ve web uygulamaları geliştirebiliyor. Tarayıcı, aynı zamanda Gemini 3 Pro ve GPT 5.1 gibi en güncel ve üst segment yapay zekâ modellerine erişim imkânı sağlıyor. Opera Neon, Opera’nın yeni nesil yapay zekâ geliştirmelerini test ettiği ve teknolojiyi erken aşamada, en ham haliyle deneyimlemeyi tercih eden kullanıcılar için oluşturduğu özel bir deneme alanı niteliği taşıyor. Bu tarayıcıya erişim, aylık 19,90 dolarlık bir abonelik modeliyle sunuluyor. “Opera Neon, en yeni yapay zekâ teknolojilerine ilk ulaşmayı seven kullanıcılar için geliştirildi” Opera Neon hakkında değerlendirmelerde bulunan Opera Tarayıcılar Kıdemli Başkan Yardımcısı Krystian Kolondra, “Opera Neon, en yeni yapay zekâ teknolojilerine ilk ulaşmayı seven kullanıcılar için geliştirildi. Her hafta önemli güncellemeler yayımlanan, hızla gelişen bir proje. Bir süredir Founders topluluğumuzla birlikte şekillendiriyoruz ve şimdi erken erişimi daha geniş bir kitleyle paylaşmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” dedi Tek abonelik, en iyi modeller LLM bağımsız yapay zekâ motoru sayesinde Opera Neon, sektörün en güncel yapay zekâ modellerini tek bir çalışma alanında bir araya getiriyor. Böylece kullanıcılar, birden fazla ayrı abonelik için ödeme yapmak yerine yalnızca tek bir aylık ücret ödeyerek tüm modellere erişebiliyor. Abonelerin şu anda erişebildiği özellikler arasında şunlar yer alıyor: Model Erişimi: Gemini 3 Pro, GPT-5.1, Veo 3.1 ve Nano Banana Pro dahil olmak üzere en üst düzey yapay zekâ modellerine anında erişim.Neon Chat, Do ve Make ajanları: Kullanıcı adına komple seyahat planı yapabilen veya web sitesi oluşturabilen; video üretebilen, belgeleri kendi kendine düzenleyebilen gelişmiş araçlar.ODRA derin araştırma ajanı: Kullanıcı için kapsamlı araştırmalar yapan yeni bir ajan. “1 dakikalık araştırma” özelliğiyle, karmaşık konular hakkında bilgiyi kaynaklarıyla birlikte toplayıp sentezleyebiliyor. Topluluk Odaklı Gelişim Neon aboneliği, global kullanıcılarına özel bir Discord topluluğuna erişim de sunuyor. Bu alanda kullanıcılar yeni özellikleri ilk deneyen kişiler oluyor, Opera’nın geliştiricileriyle doğrudan ürün üzerine tartışabiliyor ve tarayıcının gelecekteki yol haritasının şekillenmesine katkıda bulunabiliyor. Kullanıma Sunulma Neon’a artık aylık 19,90 dolar karşılığında erişilebiliyor. Kullanıcılar tarayıcıyı https://operaneon.com adresinden indirebilir. Opera’nın ana tarayıcıları (Opera One, Opera GX ve Opera Air) ise genel kullanıcılar için ücretsiz yapay zekâ özelliklerini Opera AI üzerinden sunmaya devam ediyor.

Elektrik Denetiminden Gizli Kripto Para Üretim Tesisi Çıktı Haber

Elektrik Denetiminden Gizli Kripto Para Üretim Tesisi Çıktı

Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesindeki tesiste, kripto para üretimi için gerekli olan elektriğin kaçak trafo üzerinden sağlandığı anlaşıldı. Yapay zeka destekli dronlarla yapılan denetimde ahır şeklinde tasarlanmış bir yapının içerisinde, 1.600 kWh gücünde kaçak trafo tespit edildi. Kurulan kaçak elektrik düzeniyle tesisin günlük 40 bin kilovatsaat elektrik tükettiği, bu rakamın da yaklaşık 1500 hanenin günlük tüketimine denk geldiği belirlendi. Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle teknolojiyi aktif kullanan Dicle Elektrik, kaçak elektrik kullanımı denetimlerinde sıra dışı bir kullanım tespit etti. Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesindeki denetimde ahır görünümündeki yapının içerinde gizli bir kripto para üretim tesisi çıktı. Tesiste elektriğin 1.600 kWh gücündeki kaçak trafo üzerinden sağlandığı tespit edildi. Yapay zeka destekli dronlarla yapılan kontrollerde, Hilvan ile Siverek ilçeleri arasında yer alan Aşağıkucak Mahallesi kırsalında, briketlerle örülmüş ahır görünümlü tesiste kripto para madenciliği yapıldığı ortaya çıktı. Kurulan kaçak trafo düzeniyle tesisin günlük 40 bin kilovatsaat elektrik tükettiği, bu rakamın da yaklaşık 1500 hanenin günlük tüketimine eş değer geldiği belirlendi. Her ay 1000 çeyrek altın değerinde kaçak elektrik Uzmanlar, ahır şeklinde gizlenmiş kripto para üretim tesisinde kullanılan elektriğin maddi değerinin ise tam kapasite kullanıldığında aylık yaklaşık 1000 çeyrek altına denk geldiğini belirtti. Savcılık kaçak trafoya el koyma kararı aldı Kaçak trafonun tespit edilmesinin ardından savcılığa suç duyurusunda bulunan Dicle Elektrik, başvuru sonrasında savcılığın trafoya el koyma kararı aldığını duyurdu. Tesiste kripto para üretiminde kullanılan bilgisayar sistemleri ve bağlantılı cihazlara ilişkin incelemeler ise güvenlik güçleri tarafından sürdürülüyor.

Üniversite Sınavına Hazırlıkta Yapay Zekâ Devrimi! Haber

Üniversite Sınavına Hazırlıkta Yapay Zekâ Devrimi!

Türkiye’de milyonlarca öğrenci aynı sorunu yaşıyor: “Ne çalışacağım, nasıl ilerleyeceğim, eksiklerimi nasıl kapatacağım, motivasyonumu nasıl koruyacağım?” Öğretmenlerin onlarca öğrenciyi takip etmeye gücü yetmiyor, veliler çocuklarının gerçek durumunu göremiyor, kurumlar hâlâ değişmeyen yöntemlerle süreç yönetmeye çalışıyor. Özellikle üniversite hazırlık süreci dağınık, verimsiz ve yorucu. İşte bu tabloyu kökten değiştirmeye aday bir yapay zekâ geliştirildi: v7 Groove. Take Off İstanbul’da ilk kez sahneye çıkacak olan v7 Groove, üniversite sınavı hazırlığında Türkiye’de bugüne kadar görülmemiş düzeyde kişisel bir öğrenme deneyimi sunuyor. Her öğrenciye kendi koçu! v7 Groove, her öğrenci için tamamen kişiye özel bir çalışma planı oluşturuyor. Öğrencinin seviyesi, eksikleri, çalışma ritmi ve günlük duygu durumunu dikkate alarak otomatik bir program oluşturuyor; havuzdaki en uygun soruları tam zamanında öğrenciye sunuyor. Bu, “gerçek anlamda bire bir koçluk” deneyimi. Üstelik tamamen yapay zekâ ile. Çalışma düzeni + duygu düzeni = Sınav başarısının iki temel taşı Platform, öğrencinin yalnızca “hangi konuyu bilmediğini ve neye çalışması gerektiğini” değil, nasıl daha iyi odaklandığını, ne zaman mola vermesi gerektiğini, hangi çalışma ritmiyle en verimli olduğunu da takip ediyor. v7 Groove, son yılların en etkili yaklaşımı olan “öğrenci davranışı ve duygu düzeni” modelini Türkiye’de ilk kez bu düzeyde uygulayan sistem. Sınav değerlendirmede bir dönem kapanıyor: Optik okuyucuya veda v7 Groove’un en çok ses getirecek yeniliklerinden biri de optik okuyucuya ihtiyacı kaldırması. v7 Groove, telefonla çekilen bir sınav kâğıdını birkaç saniyede okuyor. Optik okuyucu yok. Makine yok. Ek maliyet yok. Bu teknoloji sayesinde sınav değerlendirme süreç yönetimi çok daha hızlı, hatasız ve erişilebilir hâle geliyor. Öğretmen ve kurumlar için tam otomasyon Ödev takibi, ilerleme analizi ve yıllık akademik akış… Hepsi otomatik. Öğretmenler artık zamanlarını veriye değil, öğrencilerine ayırabilecek. Oluşan öneri çalışma programı tamamen öğretmenin kontrolünde! Öğretmen isterse “bir komutla” programı baştan düzenleyebilecek, isterse ekleme/çıkarma yapabilecek. Böylece öğrencisine en uygun yolu belirlerken güçlü bir veri altyapısını yanında bulmuş olacak. Kurumlar ise tüm süreci tek bir panelden yönetebilecek. Pilot uygulama Şubat 2026’da başlıyor • 20.000’den fazla soru işlendi. • 10 pilot kurum hazır. • İlk fazda 2.000 öğrenci platforma dahil olacak. Türkiye’de üniversite sınavına hazırlık kültürünü dönüştürecek bu adımın sahibi, v7 Teknoloji Kurucusu Musab Ensar Ertürk. Ertürk, v7 Groove’u “Her öğrenciye kendi kişisel destek koçunu veriyoruz. Eğitimde dağınıklığı bitirip öğrenciyi, öğretmeni, kurumu ve veliyi aynı ekosistemde buluşturuyoruz.” şeklinde özetliyor. Take Off İstanbul’da deneyim alanı v7 Groove’un basınla ilk buluşması, Take Off İstanbul’da olacak. Basın mensupları, fuar alanında: • kişisel öğrenme planının nasıl oluşturulduğunu, • telefonla sınav okuma sistemini, • öğretmen panelinin otomatik işleyişini bire bir deneyimleyebilecek.

Take Off Girişim Zirvesi Anadolu Ateşi’nin Enerjisi ile Başladı Haber

Take Off Girişim Zirvesi Anadolu Ateşi’nin Enerjisi ile Başladı

10–11 Aralık tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde iki gün boyunca devam edecek olan zirve, TEKNOFEST çatısı altında; T3 Vakfı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde yürütülen bölgenin en kapsamlı inovasyon ve girişimcilik platformu olarak konumlanıyor. Anadolu Ateşi ve T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın programı ile Take Off Girişim Zirvesi başladı! Açılış programını Anadolu Ateşi’nin enerji ve heyecan dolu gösterisi ile başlatan zirvenin açılış oturumunu ve konuşmasını T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Mehmet Fatih Kacır yaptı. Katılımcılar Anadolu Ateşi’nin Efsanelerin Dansı gösterisini büyük coşkuyla izledi. Gösterinin ardından sunuculuğunu Okan Bayülgen ve Kübra Akkoç’un yaptığı zirvenin sahnesine Bakan Kacır davet edildi. TEKNOFEST’in Ateşini Take Off Start-Up Dünyasına Taşıyor… “İlham verici Take Off Startup Summit’de – cesur fikirleri olan yetenekli insanların bir araya gelerek hayatları dönüştürdüğü ve geleceği şekillendirdiği bu dinamik buluşma noktasında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yurtdışından gelen konuklarımıza hoş geldiniz demek istiyorum – kıtaların, kültürlerin ve fikirlerin buluştuğu şehir İstanbul’a hoş geldiniz.” Diyerek sözlerine başlayan Bakan Kacır konuşmasında pek çok önemli başlığa deyindi. “Bugün, gerçekten şaşırtıcı işler başarmış bir insanlık ailesinin üyeleri olarak bir araya geliyoruz. Sadece iki yüzyılda insanlık dünya savaşları atlattı, atomu parçaladı, insan genomunun haritasını çıkardı ve dünyayı dijital bir sinir ağıyla birbirine bağladı. Buharlı makinelerden akıllı fabrikalara, birinci sanayi devriminden yapay zekâ çağına geldik. İki yüz yıl önce, bu gezegendeki ortalama bir insanın ömrü 40 yıldan daha az idi. Bugün küresel yaşam beklentisi 70 yılın üzerine çıkarak neredeyse iki katına ulaştı. 1800’lerde Dünya’da yaklaşık 1 milyar insan vardı. Bilim, tıp, tarım ve teknolojideki ilerlemeler sayesinde bugün 8 milyardan fazla insan yaşıyor — bu gezegeni paylaşan hayatların, umutların ve hikâyelerin sayısı sekiz kattan fazla arttı. Bunlar küçük zaferler değil. Ancak hikâyeyi burada kesersek, yalnızca yarısını anlatmış oluruz. Görece kısa bir sürede ve oldukça sınırlı bütçelerle, bazı ülkelerin on milyarlarca dolar harcamasına rağmen elde edemediği kabiliyetlere ulaştık. Muharip sahada kendini kanıtlamış İHA sistemlerimiz, pek çok dost ve müttefik ülkeye ihraç ediliyor ve modern savaş alanında oyun değiştirici olarak kabul ediliyor. Teknoloji girişimciliğini Türkiye’nin yeni başarı hikâyelerinin ana motoru olarak görüyoruz. Amacımız, iyi bir fikrin hiçbir zaman fırsat eksikliği nedeniyle heba olmadığı bir girişimcilik ekosistemi inşa etmek. Gençlerimizin girişimcilik ve inovasyonu değer olarak gören bir kültürde yetişmesini sağlamak. Girişimciler ve yatırımcılarla yakın diyalog içinde geliştirilen yenilik dostu düzenlemeler; yeni iş modellerinin doğmasına, büyümesine ve rekabet etmesine imkân tanıyor. Politikalarımızı ve projelerimizi bu vizyon doğrultusunda uyumluyoruz. Genç nesli geleceğin becerileriyle donatmak için yoğun yatırım yapıyoruz. 2020–2024 arasında Türk teknoloji girişimlerine yapılan toplam öz sermaye yatırımı 5,3 milyar ABD dolarına ulaştı — bu rakam önceki beş yıllık dönemin on iki katı. Pre-seed işlem sayısında geçen yıl Avrupa’da ikinci sırada yer aldık. Çalışmalarımız burada durmayacak. Girişimlerin ekosistemle ilk temasından şirketleşmeye, sürdürülebilir büyümeye ve küresel ölçeğe açılmaya kadar kesintisiz bir yolculukta destek mimarimizi genişletiyoruz. Girişim sermayesi fonlarının ve melek yatırımcıların ekosisteme katılımını artıracak yatırımcı dostu düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Daha fazla uluslararası sermaye çekebilmek için kamu sektörü, girişim sermayesi fonlarında çıpa yatırımcı rolünü güçlendirecek. Biyoteknoloji, yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanlarında sektör odaklı fonlar kurarak özel sermayeyi çekmeyi ve inovasyonu hızlandırmayı hedefliyoruz.” “TEKNOFEST’in içinde doğmuş, ancak zamanla kendi başına saygın bir marka hâline gelmiştir. TEKNOFEST nasıl milyonlarca gencimizde teknolojiye duyulan merakı ve özgüveni ateşlediyse, Take Off da bu ateşi start-up dünyasına taşıyor. Yenilikçi fikirlerin küresel başarıya doğru kanatlandığı birinci sınıf bir pist görevi görüyor. Yatırımcılar Türk yeteneğinin derinliğini ve kurucularımızın vizyonunu ilk elden görebiliyor. Bu salonda dile getirilen fikirlerin başarı hikâyelerine dönüşeceğine inanıyorum.” Diyen Bakan Kacır konuşmasının sonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu yolda girişimcilerin kararlı bir ortağı olmaya devam edeceklerini vurguladı. Birinci gününde T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın açılış konuşmasının ardından zirvenin programı GenAI Works’ten Steve Nouri’nin Rekabette fark yaratmanın yeni kuralları ile devam etti. Ardından Karekodlardan Yapay Zekaya: Fintek’in Küresel Yolculuğu paneli, sonrasında Burak Dağlıoğlu’nun Türkiye: Teknoloji ve Girişim Sermayesi için Bölgesel Güç Üssü konuşması ve Turkcell CEO’su Dr. Ali Taha Koç’un Üretken Bağlantı Çağı konulu oturumu gerçekleşti. Tüm hızıyla devam eden zirve katılımcılar tarafından da yoğun ilgi görüyor. 2018’den Bugüne Küresel Bir İnovasyon Merkezi 2018 yılında kapalı bir yan etkinlik olarak başlayan Take Off, bugün küresel yatırım fonlarından kurumsal inovasyon ekiplerine, devlet temsilcilerinden uluslararası girişimcilik topluluklarına kadar geniş bir paydaş grubunu aynı çatı altında buluşturan güçlü bir inovasyon merkezi haline geldi. Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkeden yüzlerce girişimi ve binlerce ziyaretçiyi ağırlayan platform, girişimlere global sahnede yer alma fırsatları sunmaya devam ediyor. 2018'den bu yana yaklaşık 1000 girişim Take Off programlarından faydalanırken, platform toplamda 1,8 milyon dolar tutarında ödül ve yatırım imkânı sağladı. Yıl içine yayılan temaslar, ülke pavilyonları, ortak projeler ve stratejik iş birlikleriyle Take Off, yalnızca bir etkinlik olmanın ötesine geçerek sürdürülebilir bir inovasyon ağına dönüşmüş durumda. 2025’te Rekor Katılım: 40 Ülkeden 500+ Girişim Bu yılki zirve, uluslararası katılım açısından da dikkat çekici bir büyüme gösteriyor. İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşecek buluşmada 40 ülkeden 500'ü aşkın girişim, 260’tan fazla yatırımcı, 85 partner ve 12 sponsor kurum yer alacak. İspanya, Bangladeş, Kuzey Makedonya ve Özbekistan gibi ülkeler, oluşturdukları pavilyonlarla kendi ekosistemlerinin öne çıkan startuplarını İstanbul’a taşıyarak zirveye güçlü bir uluslararası boyut kazandıracak. Yeni Dönemin İş Birliği Modeli: Executive Lounge Artan girişim ve kurum sayısı doğrultusunda bu yıl ilk kez hayata geçirilen “Executive Lounge”, katılımcıların daha verimli, odaklı ve hedefli iş birliği görüşmeleri yapabileceği özel bir alan olarak dikkat çekiyor. Bu yeni model, 2024 yılında Investor Lounge ve kurumsal stantlarda gerçekleştirilen 557 planlı görüşmenin ardından geliştirildi ve 2025’te çok daha yoğun bir etkileşim için kapılarını açıyor. Teknolojinin Geleceğine Yön Veren Zengin İçerik Programı Zirvenin içerik programı, teknoloji dünyasının en kritik başlıklarına odaklanan kapsamlı oturumlarla şekilleniyor. Ana sahnede üretken yapay zekâ, derin teknoloji, fintech, küresel yatırım stratejileri ve sürdürülebilirlik gibi geleceği şekillendiren alanlarda ilham verici içerikler yer alacak. Ziyaretçiler, seçilmiş girişim sunumlarını izleyebilecek, interaktif deneyim alanlarında teknoloji odaklı uygulamalara katılabilecek ve genç yeteneklere yönelik özel eğitim programlarından yararlanabilecek. Dünya ve Türkiye’nin Lider İsimleri İstanbul’da Buluşuyor Bu yılın öne çıkan konuşmacıları arasında T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yapay zekâ alanındaki global çalışmalarıyla tanınan Steve Nouri, Turkcell CEO’su Dr. Ali Taha Koç, ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, Xatoms’un kurucusu Diana Virgovıcova, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, Hepsiburada CTO’su Alexey Shevenkov, Uber Türkiye Genel Müdürü Ludovic Georges, A+ Next Center’dan Alex Jin ve Monster Bilgisayar’dan İlhan Yılmaz bulunuyor. Bu liderlerin paylaşacağı vizyonlar ve deneyimler, girişimcilerin küreselleşme yolculuklarına, yatırımcıların bölgesel trend analizlerine ve kurumların inovasyon stratejilerine yön verecek nitelikte. Katılım Ücretsiz, Ziyaretçi Kayıtları Online Devam Ediyor Take Off İstanbul 2025’e katılmak isteyen ziyaretçiler, kayıtlarını takeoffistanbul.com/tr adresi üzerinden tamamlayabilirler. Tüm yatırımcılar, girişimciler, teknoloji geliştiricileri ve ekosistemin paydaşları bu önemli etkinlikte buluşuyor.

Tepe Kurumsal, Türkiye’nin En Geniş Entegre Hizmet Ağını Tek Marka Altında Topladı Haber

Tepe Kurumsal, Türkiye’nin En Geniş Entegre Hizmet Ağını Tek Marka Altında Topladı

Tepe Kurumsal, tüm hizmetlerin aynı kalite standardıyla yönetildiği ve operasyonların tek merkezden koordine edildiği bir modeli benimseyerek; robotik sistemler, IoT, yapay zeka ve fintech çözümleri gibi teknolojileri hizmet süreçlerine entegre ediyor. Bu sayede işletmelerin iş yükünü azaltmayı, süreçleri sadeleştirmeyi ve zaman kazandırarak verimliliği artırmayı sürdürüyor. Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir, Kurumsal Hizmetler pazarına öncülük eden marka, yeni yapısını, hizmet modelini ve gelecek hedeflerini düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Tepe Kurumsal Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler ve Tepe Kurumsal İcra Kurulu Başkanı Murat Altıkardeşler’in sözcülüğünde gerçekleştirilen toplantıda teknolojinin ve dijitalleşmenin baş döndüren hızına uyum sağlayabilen, yeni teknolojileri kullanan bütünleşmiş bir modelin kurumlara sağladığı verimliliğin altı çizildi. Yeni yapılanma ile Tepe Güvenlik, Tepe Tesis Yönetimi, Tepe Gurme, Tepe ONE, Tepe İSG ve Tepe PRO markaları Tepe Kurumsal çatı markası altında, tek organizasyon olarak faaliyet göstermeye devam edecek. Böylece fiziki güvenlikten elektronik güvenlik teknolojilerine, entegre tesis yönetiminden profesyonel temizlik ve teknik bakıma; kurumsal yemek hizmetlerinden iş sağlığı ve güvenliği çözümlerine, endüstriyel hijyen tedarikine kadar tüm hizmetler tek merkezden, bütünleşik bir mimari ile sunulacak. “Teknolojiyi arkamıza alarak 1 milyar dolarlık ciro hedefliyoruz” Tepe Kurumsal Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, Tepe Kurumsal’ın Bilkent Holding bünyesinde yer aldığını ve yüzde 100 Türk sermayesiyle kurularak birçok iş kolunda faaliyet gösterdiğini söyledi. 1986 yılında Bilkent Üniversitesi tarafından kurulan Bilkent Holding’in yurtiçi ve yurtdışında inşaat, mobilya, perakende, savunma sanayi, güvenlik, sigorta, turizm, enerji ve gayrimenkul gibi birçok sektörde faaliyet gösterdiğini, TAV ve İDO gibi iştirakleriyle havalimanı ve deniz otobüsleri işletmeciliğinde de etkin olarak yer aldığını belirtti. Levent Güler sözlerine şöyle devam etti, “Bilkent Holding bünyesinde yer alan Tepe Kurumsal olarak 81 ilde, Türkiye’nin ilk 500’ünde yer alan birçok büyük markaya, hastanelere, kamu kurumlarına, limanlara, bankalara hizmet veriyoruz ve istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz. Biz, sürdürülebilir bir büyüme için yerli sermayenin gücüne inanıyor ve bu doğrultuda ülke ekonomisine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Geçtiğimiz her gün, iş dünyasının tek noktadan erişilebilen, teknolojik ve sürdürülebilir çözümlere olan ihtiyacı artıyor. Biz de bu ihtiyaca daha güçlü yanıt verebilmek için hizmetlerimizin entegre yapısını yeni bir kurumsal mimari altında daha bütüncül bir modele taşıdık. Önümüzdeki dönemde veriye dayalı yönetim ve süreç verimliliği odağında müşterilerimize daha fazla değer sunmaya devam edeceğiz” dedi. Levent Güler sözlerine şöyle devam etti: “Teknoloji ve dijitalleşme, artık her sektörde olduğu gibi bizim de en kritik odak alanlarımızdan biri haline geldi. Bu alandaki yatırımlarımızın gücüyle, hizmet sunduğumuz tüm sektörlerde operasyonel mükemmeliyeti bambaşka bir seviyeye taşıyoruz. Entegre yapımız ve stratejik hedeflerimiz doğrultusunda, önümüzdeki dönemde 1 milyar dolarlık ciro büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyoruz.” 3 çizginin olduğu her yerde, tüm hizmetler tek merkezden ve tek standartla sunuluyor Toplantıda şirketin yenilenen yapılanmasını, büyüme vizyonunu ve 2026 hedeflerini paylaşan Tepe Kurumsal İcra Kurulu Başkanı Murat Altıkardeşler, geçtiğimiz yıl itibarıyla tüm hizmet süreçlerini yeniden ele aldıklarını ve teknoloji odaklı yeni bir yapıya geçtiklerini söyledi. Altıkardeşler, altı markanın tek bir çatı altında birleştirilmesinin müşteriye daha sade ve öngörülebilir bir hizmet modeli sunduğunu, operasyonları ise daha verimli bir yapıya taşıdığını vurgulayarak, “Türkiye’nin dört bir yanındaki güvenlik, temizlik, yemek, teknik bakım, İSG ve tesis yönetimi süreçlerini artık ortak bir akıl ve ortak standartla yönetiyoruz. Bugün duyurduğumuz yeni model, iş yükünü azaltmayı, süreçleri sadeleştirmeyi, zaman kazandırmayı ve böylece verimliliği artırmayı hedefliyor” dedi. Tepe Kurumsal’ın dönüşümünü “Tepe yenileniyor” sözleriyle özetleyen Altıkardeşler, “Artık sahada üç çizgimizi gördüğünüz her yerde tüm hizmet ihtiyaçlarınız tek merkezden, tek standartla ve eksiksiz şekilde çözülüyor. Bu sadece bir iş modeli değil; yerli, milli ve sorumluluk duygusuyla kurulmuş bütünleşik bir hizmet ekosistemidir” dedi. “400 Milyar TL büyüklüğünde bir pazardayız ve şirketler hizmetlerde entegrasyon bekliyor” Murat Altıkardeşler konuşmasında sektörün büyüklüğüne de dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugün entegre tesis yönetimi, güvenlik, yemek ve İSG hizmetlerini kapsayan pazarın büyüklüğü yaklaşık 400 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Şirketlerin artık çok net bir beklentisi var: entegrasyon ve tek noktadan hizmet. Bizim ortaya koyduğumuz yeni model tam olarak bu ihtiyaca cevap veriyor. Tüm hizmetlerin tek elden yönetimi, tek fatura, tek muhatap ve tek takip sistemiyle sunulması işverenler için ciddi bir zaman tasarrufu sağlıyor. İSG’den sarf malzeme tedarikine kadar uzanan tüm operasyonların aynı merkezden yönetilmesi ise şirketlerin kendi ana işine odaklanmasını çok daha kolay hale getiriyor.” Tepe Kurumsal, 2026’da yurt dışı açılımını hedefleri arasına aldı Tepe Kurumsal, dijitalleşme ve entegre hizmet mimarisi üzerine kurduğu yeni yapıyı yalnızca Türkiye ile sınırlı görmüyor. Şirket 2026’da hizmet modelini bölgesel bir marka haline getirme hedefiyle yurt dışı açılım planlarını da devreye alıyor. Avrupa başta olmak üzere farklı coğrafyalarda uygulanabilir bir operasyon mimarisi oluşturmayı amaçlayan Tepe Kurumsal, teknoloji odaklı hizmet yaklaşımını global ölçekte konumlandırmayı hedefliyor. Yeni kurumsal kimliğin temeli: Müşteri, Çalışan ve Sürdürülebilir Gelecek Yeni kurumsal kimliğin temelinin üç önemli odaktan oluştuğunu belirten Murat Altıkardeşler şöyle konuştu: “Müşteri, Çalışan ve Sürdürülebilir Gelecek… Bu üç başlık, yalnızca yeni kimliğimizin değil, aynı zamanda yürüttüğümüz tüm dönüşüm projelerinin ortak referans noktası. Artık bütün hizmet modelimizi bu üç eksen üzerinde şekillendiriyoruz. Müşteri odağında oldukça güçlü bir konumdayız. Türkiye’de yerli pazarın yaklaşık yüzde 10’una hitap ediyoruz. Bugün 2.000’den fazla müşterimize, 10.000’in üzerinde projede hizmet sunuyoruz. Sadece 2025 yılında 200 yeni markayı bünyemize kattık. Çoklu hizmet satışlarında bu yıl yüzde 20 büyüdük, gelecek yıl için ise yüzde 50 artış hedefliyoruz. Her yıl yüzde 10 seviyesinde organik büyüme gösteriyoruz.” dedi. Tepe Kurumsal’ın hedefi: EFQM 5 Yıldız Yetkinlik Belgesi EFQM Mükemmellik Modeli’nde 2026 yılı için ödül başvurusu hazırlıklarını yürüttüklerini söyleyen Murat Altıkardeşler, şöyle konuştu: “Altı şirketimizin katılımıyla kapsamlı bir özdeğerlendirme süreci yürüttük ve EFQM Mükemmellik Modeli’nde 2026 yılı için ödül başvurusu hazırlıklarımıza başladık. Kurumsal dönüşüm programımızın merkezine EFQM modelini yerleştirdik ve bu yaklaşımı hem mavi yaka hem de beyaz yaka çalışanlarımıza yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Modelin tüm yedi kriteri kapsamında çalışmalarımızı tamamlayarak özdeğerlendirme sürecini sonuçlandırdık. Odak grup çalışmaları, eğitimler ve farkındalık programlarıyla gelişim yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Bu süreçte EFQM 5 Yıldız Yetkinlik Belgesi için başvurumuzu hazırlıyor ve yıl içerisinde Yetkinlik Ödülü almayı hedefliyoruz.” “2030 hedefimiz: Entegre hizmetten entegre veriye geçiş” Tepe Kurumsal’ın “sürdürülebilir gelecek” vizyonunu anlatan Altıkardeşler, kendilerini yalnızca temizlik, güvenlik veya yemek hizmeti sunan bir grup değil; veriye dayalı, dijitalleşmiş ve sürdürülebilirlik odaklı bir hizmet platformu olarak konumlandırdıklarını söyledi. HR, CRM, mobil uygulama ve bulut teknolojilerini kapsayan dört temel üzerinden 100’ün üzerinde dijital sürecin yeniden yapılandırıldığını; insansız temizlik araçları, IoT uygulamaları, veri odaklı yönetim sistemleri ve otomasyon yatırımlarının hızla büyüdüğünü belirtti. “Bugün bir AVM’de güvenliği sağlayan ekipten, aynı kampüste yemeği yapan ve tesis yönetimini yürüten ekibe kadar tüm operasyon Tepe Kurumsal çatısı altında birleşiyor. Odaklandığımız ve hayata geçirmek üzere olduğumuz operasyonların tek ekrandan izlenebildiği, risklerin önceden tahmin edildiği ve enerjinin optimize edildiği bir yapı hedefliyoruz. Bizim için 2030 sadece ‘entegre hizmet’ değil, aynı zamanda ‘entegre veri’ demek” sözleriyle geleceğe ilişkin yol haritasını paylaştı. Tepe Kurumsal Türkiye’nin istihdam sıralamasında 9. Sırada Konuşmasının sonunda çalışan odağı kapsamında Bilkent Holding çatısı altında yaklaşık 40.000 kişinin bulunduğunu, bunun 30.000’inin Tepe Kurumsal çatısı altında görev yaptığını söyleyen Altıkardeşler, şirketin Türkiye’nin istihdam sıralamasında 9. sırada yer aldığını ve kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü aktardı. Tepe Akademi aracılığıyla yılda 1 milyonun üzerinde eğitim verildiğini, çalışan bağlılığını güçlendiren sadakat programlarının devrede olduğunu, Tepe Hayat yapısıyla deprem, yangın ve acil durumlara yönelik profesyonel eylem planları oluşturulduğunu dile getirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.