13 bin yıllık ata tohumu yeniden yeşerdi

Kampüs içerisinde 100 dönüm araziye ekilen kavılca buğdayından elde edilen un üniversitenin gastronomi ve mutfak sanatları bölümü akademisyenleri tarafından ürünlere dönüştürülüyor.

Ayrıca buğdaydan katma değer elde edilmesi için makarna, erişte, bulgur gibi ürünler için kurulan tesiste çalışmalar yürütülüyor.  Üniversite tarafından 2021 yılından bugüne 600’e yakın üreticiye kavılca buğdayının ekimi konusunda eğitim ve destek verildi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin, bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmeleri gerektiğini belirterek, Ardahan Üniversitesinde bölgenin kalkınması için yürütülen çalışmaların kıymetli olduğunu ifade etti.

Üniversitelerin toplumun ihtiyaç duyduğu konulara yönelik çalışmalarını ve üretkenliğini önemsediklerini vurgulayan Özvar, “Yükseköğretim kurumlarımızın en önemli misyonları arasında bölgelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlamak geliyor. Bölgesel kalkınmanın lokomotifi olan üniversitelerimizden ülkemiz için stratejik bir mesele olan tarım alanında yenilikçi uygulamalar geliştirmelerini istiyoruz. Ardahan Üniversitesinin 13 bin yıllık ata tohumu kavılca buğdayını yeniden yeşerterek yetiştiricilere eğitim ve destek vermesi bu konuda güzel bir örnek teşkil ediyor.” değerlendirmesinde bulundu. 

Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Biber: “Kavılca buğdayının bölgeye kazandırılması buğdayımıza hem ekonomik hem sosyo-kültürel anlamda değer katacak”

Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, doğal kaynakların azalması, dünya nüfusunun artması, iklim değişikliği ve gıdalarda genetik değişim gibi tehlikelerin tarım alanlarını, tarımsal üretimi, dolayısıyla gıda güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.

Üniversite olarak ata yadigarı olan kavılca buğdayına sahip çıkmayı görev edindiklerini ifade eden Biber, “Kampüsümüzde bir ekim alanı oluşturarak genetiği değiştirilmeyen ve günümüzde hala üretimi gerçekleştirilen kadim buğday türlerinden kavılca buğdayının ekimini ve hasadını gerçekleştirdik. Coğrafi işaretli ürünümüz olan kavılca buğdayının bölgeye kazandırılması yerli ve tarihi özellikteki buğdayımıza hem ekonomik hem sosyo-kültürel anlamda değer katacaktır.” dedi.

Karbonhidrat değeri düşük protein değeri yüksek-

Kavılca buğdayı yetiştirilmesi projesinin yürütücülerinden Prof. Dr.  Mehmet Arslan, “Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları ile bölgesel iklim koşullarına uygun buğdaya katma değer kazandırılmasını amaçlıyoruz. Üniversitemiz bünyesinde makarna, erişte, bulgur gibi ürünler için tesis kuruldu.” dedi.

Üretimin devamlılığı, sürdürülebilirliği, kavılcanın katma değerinin korunması ve arttırılmasını amaçladıklarını ifade eden Arslan, iyi tarım uygulamalarıyla, havza özeliğinin korunması, pazar payının yükseltilmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

Ardahan Üniversitesi Gıda İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Akif Göktuğ da karbonhidrat oranı düşük, protein değeri yüksek olan kavılca buğdayının sağlık açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.